Sevgili Klasspor okuyucuları. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bundan böyle, özellikle Başkent sporuna yön veren, en iyisini, en doğrusunu sizlere aktarmaya çalışan ve bu doğrultuda hep lider olan Klasspor çatısı altında sizlerle birlikte olacağız.
Sporda başkentin sesi, gözü, kulağı olan Klasspor'da ilk günden sizlere güvenilir haberlerin iletilmesinde bir nefer olmanın heyecanını yaşıyorum. Mutlaka biliyorsunuzdur ki; Güvenilmek olmak, sevilmekten daha büyük bir iltifattır.
Başkent deyince, futboluda yanına ekleyince insanın içine bir hüzün çöküyor. Avrupa'da başkentinden şampiyon takım çıkmayan tek ülke Türkiye. Ne kadar üzücü değil mi? Ne dersiniz; Ankaragücü, ve Gençlerbirliği için bu zinciri kırmanın zamanı gelmedi mi?
Bize sorarsanız; geldi de geçiyor bile.
Yüzüncü yıl kutlamalarına hazırlanan Ankaragücü,kurulduğu günden bu yana geçen bir asırı şampiyonluk kupası ile neden taçlandırmasın. Bir dönem ''Bastır Ankaragücü'' sloganıyla büyüklerin korkulu rüyası olan, fırtınalar estiren Ankaragücü'nün sıradan bir takım olma lüksü yoktur. Sayın Ahmet Gökçek ve ekibi yeni sezon için kolları şimdiden sıvamalı, şampiyonluğa gidecek yolda her kapıyı açacak anahtarı hazır etmelidir.
Başkentin diğer güzide takımı Gençlerbirliği için de ayni düşünceleri beslediğimizi ifade edelim.
Ekonomi ve tesisleşme yönünden örnek gösterilen Gençlerbirliği'nin de günü kurtarma hesapları yapmaya hakkı yoktur. Gençlerbirliği'nin tüm hesapları şampiyonluk üzerine olmalıdır. Başkent semalarına kırmızı siyah ''Şampiyon'' yazmanın kurgusu yapılmalıdır.
Öyleyse; Haydi Ankaragücü.. Haydi Gençlerbirliği..Hedefiniz şampiyonluk olsun. Yelkenlerinize ''Şampiyonluk rüzgarları'' doldurun. O rüzgarlar, yıllardır şampiyonluk hasretiyle yanıp tutuşan Başkentli sporseverlerin yüreğine su serpsin.
Unutulmasın ki; Hedefi olmayan gemiye hiç bir rüzgar yardım edemez.
