Bir okuyucum sitem etmiş.
''Abi hep Ankaragücü yazıyorsun, Gençlerbirliği üvey evlat mı?''diye soruyor.
Haklı.
Ankara'da elbette Gençlerbirliği de var. Köklü bir maziye sahip bir kulüp. Gençlerbirliği'ne gönül verenlere ve de sahip çıkanlara bakarsanız elit bir tabaka ile karşılaşırsınız. Gerçi son dönemlerde bu konum biraz değişti ya neyse.
Gençlerbirliği bu sezon transferde en faal takımlardan biriydi. Hatta bir yazımda buna değinmiştim. Transferde çok oyuncu almak değil, kaliteli ve ihtiyaca göre transfer yapmak önemlidir demiştim. Beşiktaş karşısında Gençlerbirliğini gördük. Tabiri caizse haybeye yenildiler. Bu arada hakem uydurması penaltınında kırmızı siyahlıların oyun düzenini olumsuz etkilediğini de belirtmeden geçemeyeceğim. Ancak, asıl vurgulamak istediğim, Gençlerbirliği'nde oyuna ağırlık koyacak, oyunu yönlendirecek iki veya üç oyuncu olsaydı, Beşiktaş'ın işi hiç de kolay olmazdı. Bilmem, çok sayıda transfer yapılacağına, az ama kaliteli isim alınması gerek diye israr etmemizin nedenini anlatabildim mi?..
Gençlerbirliği'nin elbette ki ofans hattındaki sakatlıklardan dolayı etkilendiği bir gerçek. Ara transfere bunu mutlak surette çözmek gerek. Kırmızı siyahlılara kalite bir santrfor şart. Ne yapıp, edip bu eksik giderilmeli. Orta alana da keza oyunu çift yönlü oynayabilecek bir veya iki transfer yapılmalı.
Bu arada Gençlerbirliği'nde bir isme işaret etmek istiyorum. O da Hurşut.
Yetenekli bir isim. Top ayağına geldiğinde her tarafı oynuyor. Gününde olduğu gün rakip savunmayı rüzgarından hasta edebilir. Çalımla geçemeyeceği savunmacı göremiyorum. Ancak, rakibi çalımla geçme sevdası yüzünden yüzde yüz tehlike oluşturacak pozisyonlarda doğmadan ölüyor. Elbette, gerekiği zaman bir hücum oyuncusunun rakibini çalmlayıp geçmesi avantaj. Ancak, dediğimiz gibi her topa sahip olduğunda, çalım atmaya teşebbüs etmek de olmaz. Üstelik Hurşut bu yüzden rahat pozisyonlarda topu kaptırıp takımının kontraatak yemesine de neden oluyor. Biliyorsunuz Hurşut gibi oyuncular için;''Ona ikinci bir top gerek'' derler. Ancak, Hurşut müthiş hırslı. Sanki yedek ciğere sahip. Daha fazla paslaşmayı tercih ettiği an yolu milli takımdan bile geçebilir.
Bizden söylemesi..
