Ankaragücü'nde her şey ''Arap saçı''gibi.
Yönetim'in yasal olup olmadığı tartışılıyor.
Futbolcular alacakları için federasyon kapısında.
Yöneticiler kulüp gelirlerine temlik koydurmuş.
Teknik Direktör Ümit Özat'ın beyanatları birbirine tezat.
Birgün''yenidenyapılanıyoruz''diyor.Arkasından''iki maç sonra olmayabilirim''diyor.
Dedik ya; Ankaragücü'nde işiler karmakarışık. Hiç bir şey düzgün değil.
Haa, unutmadan; taraftar portresi de hepsinden karamsar.
Fener maçı esnasında çıkan olayları akla mantığa sığdırmak zor. Sanırsın Beşiktaş, Bursaspor taraftarları bıçaklı saldırının rövanşında. Taraftarlar arasında bu kadar bölünmüşlük olmamalı. Eğer, söz konusu Ankaragücü'yse, gerisi teferruat olmalıdır diye düşünüyorum. Ankaraücü'nün özellikle bu günlerde, taraftar bölünmesine değil, bütünleşmesine ihtiyacı var. Taraftarların tribünde birbirinin kafasını, gözünü yaracağına, birbirini kucaklaması gerekir diye düşünenlerdenim. Tabii ki, Ankaragügü sevgisi her şeyden önce geliyorsa.
Pekiyi, bilet fiyatlarına ne demeli? O parayı kim verip de maça girebilir? Bu, hangi akla, hangi mantığa hizmet. Şiddetle puana ihtiyaç varken, bilet fiyatlarını bu denli yüksek tutmak ''Harakiri''yapmak değil de nedir?.
Hafta ortasında büyük çoğunluk Fenerbahçe'nin giderek küçülen! Ankaragücü'ne fark atacağına inanıyordu. Öyla ya, İstanbul'da Galatasaray'ı 4 golle geçtikten sonra paraşütsüz inişe geçen, sahada ''hayalet takım'' gibi dolaşan, son 7 haftada galibiyeti unutan Ankaragücü'ne karşı ligin en çok gol atan takımı Fenerbahçe'de herhalde ''boş'' geçmezdi.
Ankaragüçlü futbolcular maça öyle stresle çıktılar ki, gol yememek için 1-9-1 oynamaya başladılar. Ancak, kendi sahasında ''kurt'', deplasmanda ''kuzu'' postu giyen Fenerbahçe'nin de Ankaragücü'nü rahatsız etmeye hiç niyeti yoktu.
Hakkında methiyeler düzülen, son haftalarda her pozisyonda sahanın çimlerini çok yakından inceleyen Niang'ın vuruşunda topun üst direkten geri gelmesi, Ankaragücü adına ilerleyen dakikalarda galibiyetin müjdecisi oluyordu. İkinci yarıda Fenerbahçe, ''harç bitti yapı paydos'' diyince, Ankaragücü Sestak ile Fener kalesine bayrağı dikiverdi. Sestak'ın attığı ikinci gol şapka çıkarılacak kalitedeydi. Ancak, Fener'in Nijeryalısı Yobo'ya bu gol için teşekkür etmek gerekli. Geçen hafta yanından geçip giden Emenike'ye refakat eden Yobo ayni centilmenliği! Sestak'a da gösterdi. Buradan Aykut Kocaman'a selam eder, Lugano-Yobo ikilisi yerine Bekir-ilhan ikilisini düşünmesini tavsiye ederiz.
Bu galibiyet Ankaragücü'ne ilaç olur mu?
İşte orası şüpheli.
