"GÖKÇEK SÖYLÜYOR, BEZCİ ÇİZİYOR"

Atatürk Kültür Merkezi alanlarının bir bölümünü spor tesisleri bahanesiyle ranta açan projeleriyle gündeme taşıyan Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci'ye üyesi olduğu Mimarlar Odası Ankara Şubesi  "ticaret ile plan yapma yetkisini birbirine karıştırma" uyarısında bulundu.

"Ankara, Gökçek'in hayallerinin kurbanlığı değildir"

Basında yer alan haberler üzerine açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı  Tezcan Karakuş  Candan "Atatürk Kültür Merkezi alanları kent bütünü için oldukça değerlidir, bir bütünlük içerisinde ele alınması gereken bir alan, parçacı bakış açısıyla, hayallerin gerçekleştirileceği alan değildir. 2014 yılında Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın AKM alanları çalıştayında  Melih Gökçek'in 21 yıllık hayalim diye ifade ettiği   AKM alanlarına ilişkin görüşlerinden yola çıkılarak, 19 mayıs alanına dev stadyum ve etrafı yüksek katlı yapılarla çevrelenmiş medya aracılığı ile sunulan proje Central park diye yutturulamaz. Ankara, Gökçek'in hayallerinin kurbanlığı  değildir. Mimarlar da bunun aracısı olmamalıdır. Gökçek'in  Atatürk Orman Çiftliği alanlarındaki oyuncak tarlası hayallerini gördük. Kamu  ve toplum yararı projelerin üretilmesi süreci ortak akılla oluşur. Dört bölgeden oluşan kültür  sanat ve spor aksı olarak planlan Atatürk Kültür Merkezi  alanlarının  hiç bir bölgesi  kimsenin rant hayalleri kuracağı bir arazi parçası değildir, bir varlıktır. Atatürk Orman Çiftliği'nden sonra sıra Atatürk Kültür merkezi alanlarına mı geldi?.Üyemiz  Salih Bezci'ye bir kez daha hatırlatırız.  Ankara’nın planlı dokusunu hançerleme girişimleri ile tanınan ve yaptığı her plan “kamu yararı" ilkelerine aykırılığı sebebi ile yargıdan dönen bir belediye başkanının fantastik önerilerine sözcü olmak, Ankara Ticaret Odası'nı  ve mimarlık mesleğini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın ihtiraslarına kurban etmek ATO Başkanı'na yakışmamıştır" şeklinde konuştu.

"bize ait olan her değeri ticari meta olarak görenlere geçit vermeyeceğiz"

Kente ilişkin plânlama kararları ile, bu kararlar doğrultusunda önerilen mimarî projelerin, kentin bütüncül fizikî niteliklerine, sosyal dokusuna ve kente merkezi ve/veya yerel idarelerce atfedilen yükümlülüklerle bağdaşık bir süreç içerisinde düşünülmesi gerektiğini ifade eden Candan "Ankara’nın, özgün niteliklerinin talan edilmesine hep birlikte direnecek, bize ait olanları her değeri ticari meta olarak görenlere geçit vermeyeceğiz. ATO Başkanı aynı zamanda bir mimar olarak,  AKM Alanı’na ilişkin tasarrufların, “proje” ve “beğeni” odaklı değerlendirmelerden soyutlanması gerekecek kadar değerli olduğunu bilmeli ve AOÇ de olduğu gibi özellikle AKM alanlarının da Başkent Ankara’ya atfedilen ödevlerimize sahip çıkmanın yanında olarak, üyesi olduğu Odasıyla işbirliği içerisinde olması gerekir” dedi.