Büyük Buhran - İngiltere Takım Analizi

Site İçi Arama


BÜYÜK BUHRAN - İNGİLTERE TAKIM ANALİZİ

Büyük Buhran - İngiltere Takım Analizi

İngilizler binbir dertle boğuşurken ne kadar başarılı olabilirler?

4071 Okunma

 

İngiltere'nin dertlerini saymaya nerden başlayalım? Turnuvanın başlamasına sayılı günler kala istifa eden bir teknik direktör, ülke futbolunun önde gelen iki figüründen olan John Terry ile Rio Ferdinand'ın, Terry'nin Ferdinand'ın kardeşi Anton Ferdinand'a sarfettiği iddaa edilen ırkçı söylemler nedeniyle arasının açılması, takımın en büyük yıldızı Wayne Rooney'nin izledikten sonra, yok artık bu kadar büyük bir aptallık yapmış olamaz diyeceğiniz hareketinin sonucunda aldığı 2 maç ceza nedeniyle grupların ilk iki maçını kaçıracak olması. Hocadan başlarsak, Fabio Capello'nun istifası sonrası ilk düşünülen isim Harry Redknapp olmuştu ancak federasyon sezonun bitmesini beklemeden ani bir kararla Roy Hodgson'ı göreve getirdi. Neden Roy Hodgson diye sorulursa, cevap hem milli takımlar düzeyinde (İsviçre, Finlandiya, Birleşik Arap Emirkleri) hem de kulüpler düzeyinde (Inter, Liverpool ve Fulham'ın başı çektiği sayısız kulüp) çok tecrübeli olması, İngilizlerin zihniyet yapısını ve ülke futbolunu iyi tanıması ve bunlara bağlı olarak oyuncuları mental olarak çok kısa bir sürede toparlayacak özelliklere sahip olması ile açıklanabilir. Bu özellikleri 64 yaşındaki teknik adamı öne çıkarırken, kariyerindeki başarıları küçük profilli kulüplerle yakalamış olması, Inter ve Liverpool gibi daha büyük profilli kulüpleri çalıştırırken ise büyük başarısızlıklar yaşaması onun motivatör yönünün yeterli olduğunu, ancak teknik-taktik becerilere gelindiğinde ve yıldız isimlerle çalışmada yetersiz kaldığı görüşlerinin ağır basmasına neden oluyor.
 
İngiltere, elemelerde beklenildiği üzere grubunu rahatlıkla lider bitirse de, içerde oynadıkları Karadağ ve İsviçre maçlarının berabere bitirmesiyle şaşırttı. İngiltere bir sürü sorunla bu turnuvaya geliyor ve her defasında büyük beklentilere sahip olan medya ile taraftarlar bile bu turnuva için umutsuz. Şampiyonluk kelimesinin lafının geçmediği ülkede çeyrek final beklenen, yarı final ise hayal edilen sonuç.
 
Teknik direkötür Hodgson'ın sıkı bir 4-4-2'ci olduğu biliniyor ancak forvetteki sıkıntılar onu -en azından Rooney dönene kadar- tek forvetli bir sisteme zorlayacak gibi duruyor. İngiltere'nin yıllardır kalecilerinden çektiğini çeken az takım vardır. Bu süreçte kalesinde David Seaman'ın 2002 Dünya Kupası'nda Ronaldinho'dan yediğinden, Scott Carson'ın Hırvatlardan yediği gole kadar birbirinden absürt goller gören İngilizler'in makus talihini Joe Hart değiştirdi. Sadece 25 yaşında olmasına rağmen Premier Lig'in en iyilerinden biri haline gelen eldivenin, çok yakın bir süre içinde dünyanın da en iyileri arasında anılması büyük ihtimal. Elemelerde sadece 5 gol yiyen savunma geleneksel bir şekilde yine takımın en sağlam bölgesi. Yaşadığı sakatlıklar, ilerleyen yaşı ve John Terry'le aralarındaki gerilimden ötürü kadroya çağrılmayan Rio Ferdinand'ın yerine Terry'nin partneri olacak Joleon Lescott, Ferdinand'ı aratmayacaktır. Sol kanatta Ashley Cole yine ilk tercih. Sağ kanat için Glen Johnson'la, Micah Richards arasında bir rekabet yaşanması bekleniyordu ancak Hodgson, Richards'ı çağırmayarak sürpriz bir karar verdi. Bu bölge için bir başka aday olan Tottenham'lı Kyle Walker'ın da sakatlığı nedeniyle kadroda olmaması Glen Johnson'ı, Phil Jones'un önünde ilk 11'e yerleştirecek ancak Liverpool'lu oyuncunun da takımı gibi iyi bir sezon geçirmemiş olması soru işaretleri bırakıyor. Orta sahada İngiltere sakatlıklardan bezmiş halde. Turnuva başlamadan önce -şahsen Frank Lampard'dan da Steven Gerrard'dan da daha yetenekli olduğunu düşündüğüm- 1993 doğumlu genç yetenek Jack Wilshere'dan yararlanılamayacağı zaten biliniyordu, ki bu bile tek başına yeterince kötüydü. Bunun üzerine turnuvanın başlamasına 10 gün kala önce Gareth Barry, bir hafta kala da Frank Lampard sakatlıkları nedeniyle kadrodan çıkarıldı. Hodgson'ın geriye kalan isimler arasından Scott Parker, James Milner ve Steven Gerrard'lı bir orta saha kurması bekleniyor. Milner, Lampard kadar şöhretli bir oyuncu olmayabilir fakat Lampard'ın ilerleyen yaşını düşününce Gerrard'ın yanında Milner'ın en az Lampard kadar, hatta Lampard'dan daha da iyi bir performans gösterebileceğini düşünüyorum. Sağ kanat için her sezon üstüne koysa da, bir türlü büyük patlamayı yapamayan, yapacak gibi de görünmeyen Theo Walcott; sol kanat için de Manchester United'daki ilk sezonunda 7 gol-11 asistlik istatistiklerle başarılı bir sezon geçiren Ashley Young muhtemel adaylar. Ancak, Ashley Young'un yeri garanti olsa da, diğer açık için Stewart Downing veya Alex-Oxlade Chamberlain'i görme şansımız da hiç az değil. Forvet mevkisi girişte de bahsettiğimiz gibi Rooney'nin sakatlığı nedeniyle zaten çok sorunluydu, bir de bunun üstüne Rooney'nin ilk alternatifi olan Darren Bent'in sakatlığı nedeniyle turnuvayı kaçıracak olması eklenince işler iyice sarpa sarıyor. Hodgson'ın Rooney dışında kadroya çağırdığı isimlerden Andy Carroll, geçtiğimiz futbol sezonunun dünya çapındaki en büyük alay konularından biriydi; onun için heba edilen 30 milyon pound ve bunun karşılığında 35 maça çıkıp atılan 4 gol. Açık olan şu ki, Carroll, uzun bir süre yalnız yürüyecek. Jermain Defoe  ise Tottenham'ın forvetteki ilk seçeneği değildi ve maçların ciddi bir bölümünde sonradan oyunu dahil oldu. Bu mevki için tek umut veren ve aynı zamanda Rooney'nin yokluğunda formayı kapması beklenen oyuncu 21 yaşındaki Danny Welbeck. Manchester United formasıyla bu sezon 9 gol atan genç oyuncu, hem yetenek hem de istikrar açısından Carroll ve Defoe'den daha güvenilir duruyor. Yine de kim oynarsa oynasın, Rooney dönene kadar buradan alınacak verim sınırlı olacak.
 
XI (4-3-3): Joe Hart; Glen Johnson, John Terry, Joleon Lescott, Ashley Cole; Scott Parker, Steven Gerrard, James Milner; Theo Walcott/Stewart Downing, Ashley Young, Danny Welbeck/Andy Carroll
 
İngilizler için nihayet aradıkları kaleciyi bulmaları ve defans hatlarının her zamanki gibi çok kaliteli oyunculardan oluşması öne çıkarılabilecek avantajlardan. Her turnuva öncesi İngilizler'e ayak bağı olan büyük beklenti ve baskılar, bu turnuva için olabilecek en az seviyeye inmiş durumda. Bu nedenler iyimserlik aşılasa da yaratma konusunda ne kadar sıkıntı çekileceği ve bu kadar sakatlığın/eksiğin nasıl telafi edileceği kara bir tablo çizmemize neden oluyor. Takım beceri eksikliklerini, zihinsel bir güçle telafi edebilir ve Rooney döndükten sonra da takıma hemen adapte olup, çok özel performanslar sergileyebilirse ancak o zaman sürpriz ihtimalinden bahsedilebiliriz. Şu andaysa büyük hedefleri bir kenara koyalım, gruptan çıkma yolu bile belirsiz gözüküyor bu takım için.
 
Klasspor - Özhan Yüksel
 

ETİKETLER
Metin Gören adı ölümsüzleşti
Durali Akpınar'ın acı günü
Gençlerbirliği'nin yeni transferi antrenmana çıktı
Arif Ölmez'den flaş açıklama...
Trabzonspor'dan Gençlerbirliği'ne arka kapı oyunları!
Faruk Koca: Yeni stada yakışır bir takım yaratacağız.
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.