Hırs, azim, mücadele - İrlanda-Hırvatistan maç sonu değerlendirmesi

Site İçi Arama


HIRS, AZİM, MÜCADELE - İRLANDA-HIRVATİSTAN MAÇ SONU DEĞERLENDİRMESİ

Hırs, azim, mücadele - İrlanda-Hırvatistan maç sonu değerlendirmesi

Kerem Gülşen İrlanda-Hırvatistan maçının önemli anlarını sizler için derledi.

4157 Okunma

Hırvatistan maça öyle bir başladı ki, bir an 90+ oynaniyor da, oyuncular varını yoğunu sahaya koyuyor sanarsin. Bu baskı, bu arzu, bu pres 3. dakikada golü de beraberinde getirdi. Darijo Srna'nın sıfırdan yaptığı ortaya, penaltı noktasindan Mandzukic etkili bir kafa vuruşu yaptı ve kaleci Given parmaklarının ucuyla topa dokunsa da çaba yetersiz kaldı. Hırvatistan, 1-0 öne geçti. Bu golde Given'ın önünde iki tane İrlandalı oyuncu olmasından dolayı görüş açısı kısıtlıydı ve ister istemez Given bu şuta slow motion bir tepki gösterdi. Golden sonra da  Hırvatistan prese devam etti, hatta öyle bir an geldi ki, Irlanda Cumhuriyeti kalecisi Given ellerini  iki yana açtı ve artık bana donmeyin dedi takım arkadaşlarına. Given resmen ilk yarı oyunun bir parçasıydı. İrlanda defansı presten bunalıp, kalecisine geri donerek, kalecisini oyunda aktif tutuyordu. 


Hırvatistan'ın bu presi ve hırsı, ister istemez faul yapmalarına neden oldu. İrlanda Cumhuriyeti ceza sahasına yakın bir noktadan 19.dakikada Kevin Doyle'un yerde kalmasıyla serbest vuruş kazandı. Kullanılan serbest vuruşta Corluka, Leicester City'li defans oyuncusu St Ledger'i kaçırınca gol kaçınılmaz oldu ve skor eşitlendi: 1-1

İlk yarıdaki Hırvatistan kaleyi gördüğü yerden şut çekiyor, Modric, Jelavic ve Mandzukic ile tehlike yaratmaya  çalışıyordu. Bu söylediğimi kanıtlar cinsten, Hırvatistan ilk yarıda 18 tane hücum geliştirmiş. Hırvatistan'ın 18 hücumuna karşılık, İrlanda Cumhuriyeti 9 tane gerçekleştirebilmiş ve gol haricindekilerin hepsi oldukça cılız hücumlardı. İlk yarının hakkı Hırvatistan'ındı. Bloga Hırvatistan ilk yarıda gözle görülür şekilde iyi oynadı ama yarı berabere bitti diye yazarken 42. dakikada Modric'in şutu Stephan Ward'dan sekti ve Jelavic bir anda kendini kaleci ile karşı karşıya buldu. Herkes Torres degil tabi. Jelavic, bu şansı iyi değerlendirdi ve takımını devreden hemen önce 2-1 öne geçirdi.


İkinci yarıya hızlı başlayan taraf yine Hırvatistan'dı. 48. dakikada sol taraftan gelen ortaya Mandzukic güzel bir kafa vuruşu yaptı. Top önce direğe, sonra Given'ın kafasına çarparak ağlarla buluştu. Mandzukic kendisinin ikinci, takımının üçüncü golüne imzasını atmış oldu. Bu golü aslında Given'a da yazabilirlerdi. Çabası büyüktü. 
 
Irlanda Cumhuriyeti'nde işlerin iyi gitmediğini anneanem bile görebilirdi. Kalelerinin ezik bir boksörden hiç bir farkı kalmamıştı. Bir sağdan bir soldan kroşe yiyor, ayakta kalmaya çalışıyordu Irlanda. Oyuncular prese boyun eğdikçe, Hırvatistan yükleniyordu. Irlanda, Hırvat defansının arkasına Keane'i sarkıtarak pozisyona girmeye çalışıyor, fakat oyuncuların arası kopuk olduğu için hücumlar başarısız oluyordu. Teknik direktörCox ve Walters'ı oyuna alarak hücumda söz sahibi olmayı amaçlasa da, problem oyuncularda değil sistemdeydi.

İlerleyen dakikalarda maçın hakemi, Robbie Keane'nin yerde kaldığı pozisyonda "olası" penaltıyı da vermeyince, İrlanda için bu kadar enerjik ve akıllı oynayan Hırvatıstan'a iki gol birden atmak hayal olmaya başlamıştı. Son dakikalarda Irlanda bastirsa da, golü veya golleri bulmak icin yeterli olmadi. 75'e kadar aklı nerdeydi acaba Irlanda Cumhuriyeti' nin? Orada olup, Trapattoni'ye "O tren çoktan kaçtı yeğen" diyesim geldi. Durum böyle olunca, Hırvatistan maçı 3-1 kazandı. 
 
Hırvatistan maçın hemen başında, ilk yarının sonunda ve ikinci yarının başında bulduğu gollerle maçı oldukça rahat gecirdi. İrlandalı oyuncuların konsantrasyon boşluklarından yararlandılar ve devrelerin başlarını/sonlarını çok etkili kullandılar. Ward'ın hataları ve Given'in şanssızlığı maça damgasını vurdu diyebiliriz. Irlanda o eski ruhundan ve mücadelesinden çok uzaktı. 
 
Hırvatlar bugün Olic'i aramadı. Bu demek olmuyor ki aramayacak, ama gruba üç puanla başlamaları onlar adına çok önemliydi. Böyle oynarlarsa gruptan çıkacaklarını düşünüyorum. Üç günde altı maçın hepsini izlemiş biri olarak, bence bu maç, turnuvanın şimdiye kadar ki en güzel maçıydı. Skora rağmen, maçın son bölümünde, İrlandalı taraftarların You'll never beat the Irish tezahüratı da alkışı hakeden cinstendi.  

 


ETİKETLER
Metin Gören adı ölümsüzleşti
Durali Akpınar'ın acı günü
Gençlerbirliği'nin yeni transferi antrenmana çıktı
Arif Ölmez'den flaş açıklama...
Trabzonspor'dan Gençlerbirliği'ne arka kapı oyunları!
Faruk Koca: Yeni stada yakışır bir takım yaratacağız.
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.