NUMAN KURTULMUŞ 'SPORA ÖNEM VERİYORUZ'

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurlmuş, sporla ilgili görüşlerini açıkladı.

Kurtulmuş sporla ilgili, keyfi uygulamalara bir son vereceklerini söyledi.

Kurtulmuş, her meselenin çözümünü uzmanlardan oluşturdukları 22 komisyon tarafından titizlikle ele aldıklarını belirterek, “Spor da önem verdiğimiz konuların başında gelmektedir” dedi.

Yoğun çalışma temposuna rağmen bizleri kırmayan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a yönelttiğimiz sorular ve aldığımız cevaplar şöyle:

-Spor anarşisi tırmanışa geçti. Futbol maçları başta olmak üzere çeşitli branşlarda hadiseler cereyan ediyor. Mevcut 5149 sayılı yasaya rağmen olaylarda en ufak bir azalma olmadı. Şimdi yasa üzerinde değişiklik yapılmasına çalışılıyor. Spor mahkemeleri kurulması da planlanan değişiklikler arasında… Olaylar sadece yasalarla durdurulabilir mi; yoksa başka önleyici tedbirler olabilir mi?

-Spordaki olaylara sadece kanun kapsamında çare aramak pek doğru değil. Elbette iyi hazırlanmış bir kanunun caydırıcı özelliği olabilir. Spor Mahkemeleri kurulması da kısmi çözüm yolu olarak görülebilir. Ama asıl mesele, insanlarımızın eğitilmesiyle bağlantılıdır. Küçük yaşlardan beri hemen hepimize spor konusunda “Kazanmak, galip gelmek” fikri aşılanmaya çalışılmıştır. Oysa spor da hayatımızdaki normal bir aktivitedir. İçerisinde kazanmak kadar kaybetmek de vardır. Her iki sonuç da normaldir. Normal karşılanmalıdır. Taraftar kendi takımının kazanmasından sevinç, kaybetmesinden tabii ki üzüntü duyacaktır. Kaybedince, dünyanın sonu gelmez. Bunu savaştaki galip- mağlup değerlendirmesi gibi bir yaklaşımla yorumlayamayız. Bunun için de küçük yaşlardan itibaren spor eğitimi genç beyinlere verilmelidir. Spor sevgisi çocuklarımıza aşılanmalıdır.

-Türkiye’de Bakanlığa, dolayısıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı 60’tan fazla spor federasyonu var. Bunların yönetimleri seçimle iş başına geliyor. Ancak, mevcut yönetmelik seçimlerin çok da demokratik anlayışla gerçekleşmesine izin vermiyor. Nitekim Çerçeve Statü, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Yenisinin hazırlıkları ise hala sürüyor. Federasyon başkanlarının seçimle iş başına gelmelerine nasıl bakıyorsunuz?

-Spor, hiçbir zaman siyasi emellere alet edilmemelidir. Federasyon başkanları seçimini de içine alan spor hukuku mevzuatı düzenlenecektir.

-Federasyonlar son yıllarda özerk hale getirildi. Ama hala devletten bütçe alıyorlar. Parayı siz veriyorsunuz, onlar da bu parayı özerk statüden yararlanıp diledikleri gibi harcıyorlar. Bu bir tezat teşkil etmiyor mu sizce?

-Federasyonlar özerk olabilir. Ama bütçelerini yani paralarını devletten almaları, onların çok sıkı bir biçimde denetlenmelerini gerektirir. Harcadıkları bir kuruşun bile hesabını vermek zorundadırlar.
Spor anayasamızda desteklenmesi gereken bir unsur olarak belirlenmiştir. Sırf sporun anayasada yer alan düzenlemelerde bulunuyor olması dahi sporun sosyal ve kamusal yapısını açıkça ortaya koymaktadır. Bunun doğal sonucu olarak sporun devlet tarafından desteklenmesi kaçınılmazdır. Ancak, pek doğaldır ki, her devlet desteği beraberinde denetimi de getirmektedir. Çünkü kullanılan, kamusal kaynaktır.

-Türkiye’de 8,5 milyon engelli vatandaşımız var ve yaşamın, spor da dahil hemen hemen tüm alanlarında yoğunlaşarak süren fırsat eşitsizliklerinden, maalesef en büyük payı da bu insanlarımızın aldığı da bir gerçek. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

-Sosyal devlet cephesinde yeni bir şey yokken, vatandaş cephesinde bir bilgi yoksunluğu, dış dünyadaki örneklerden, uygulamalardan, teknolojik değişimlerden engelli yaşamına düşen payın gidişatıyla ilgili habersizlik devam ediyor. Sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik, spor gibi temel sorunlarda umutsuzluk ve kadercilik, engelli cephesinde daha yaygın. Son dönemlerde biraz kıpırdasa da engellilere yönelik sosyal etkinlikler, gelişim terapileri ve sosyalleşme programları ne yazık ki istenilen düzeyden çok uzakta. Ne ekonomik, ne de yeterlilik anlamında gelişmiş düzeye ulaşabildiğimiz söylenemez. Özel Eğitim uzmanları yetersiz sayıda ve donanımda. Çağımızdaki gelişim ve yeni uygulamalarla donatılacak altyapıdan uzak bir personel politikası izlenmeye devam etmektedir. Alanların spesifik özellikleri dikkate alınmadan hazırlanmış akademik programların da etkisi azımsanmayacak denli fazladır. Özel eğitim okullarına yönlendirmede ciddi bir sorun vardır. Kurumlar da ne yazık ki idarece ve eğitimcinin yapabilecekleri ile sınırlı kalıyor. Çözüm önerilerini sıralamak mümkün ancak şu aşamada görünen tek çözüm, sivil toplum oluşumlarının sorunlarına sahip çıkacak yapıya bürünmesini gerçekleştirmek. Sorunlar farklı başlıklar altında toplanabilinir ancak çözümler bu başlıklara göre ivedi davranış gerektiren bir önlem ve uygulama paketinden geçer. Örnek isterseniz, okulların teknolojik donanımı, personel yeterliliğinin sağlanması ile başlanılabilinir. Bu okullardaki çalışanlar için başta erken emeklilik hakkı, yıpranma ile ilgili olarak sosyal ve iktisadi sorunlar giderilebilinir. Engelli vatandaşlarımızın mutlaka spor alanlarında kendilerine yer bulmaları sağlanmalı. Mevcut federasyonların daha yangın ve etkin bir alanda icraat yapmalarına imkan verilmelidir.

-Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

-Parti olarak; her konuda olduğu gibi sporun sorunlarına çözüm üretirken, bireysel davranmayacağız. Partimizde bütün konularda izin vermediğimiz keyfi uygulamaları sporda da sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Gençlik ve spor meselelerini bu konuda spor alanında uzman tecrübeli bir kadrodan ulaşan gençlik ve spor komisyonumuz orta kısa ve uzun vadede gençliğin ve sporun gelişmesine katkı sağlayacak ve kilometre taşı olarak uygulanacak yoğun bir proje çalışmasının hazırlığı içindedir. İlerleyen günlerde bu çalışmaların meyvesi alınacaktır.