SARVAN "TÜRK HAKEMLİĞİ EZİLDİ"

MHK Başkanı Sarvan, Futbol Federasyonu'nun aylık resmi yayın organı TamSaha dergisine verdiği röportajda, 1990'lı yıllardan itibaren Türk futbolunun kaydettiği ilerlemelere karşılık, Türk hakemliğinin aynı atılımı yapamadığını belirterek, "Ne yazık ki, Türk hakemliği kulüplerin, kulüpçülerin etkisi altında kaldı ve kendini bir türlü bulamadı. 2000'li yıllarda ise böyle bir sorun yönetimlerin gündeminde dahi olmadı. Türk futbolunda, en azından sportif başarıyı getiren yapılanma, ne yazık ki hakemlik dalına yansımadı. Türk hakemliği, Türk futbolunun yeniden yapılanması altında ezildi kaldı. Bunun başlıca nedenleri, geleceğe dönük ciddi bir araştırma-planlama yapılmaması ve Türk hakemliğinin kendisini yönetme şansına kavuşturulmamasıdır" diye konuştu.

Oğuz Sarvan, geçen sürede Türk hakemliğinde kurumsallaşmanın sağlanamadığını savundu. 1990'dan sonra, pek çok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de yarı profesyonellik sisteminin benimsendiğini dile getiren Sarvan, "Bu sistemin özünde hakemliğe daha fazla zaman ayrılması, karşılığında ise hakemlik ücretlerinin arttırılması var. Hakem, yoğun olmayan ve düşük ücretli işlerde çalışmaya zorlanıyor. Uygulanmakta olan bu sistem nedeniyle üst düzey hakemlerimiz ekonomik olarak Futbol Federasyonu'na bağımlı hale geldi. Bu ekonomik bağımlılık, kurumsallaşma ile desteklenmediği için hakemlerin yapısını olumsuz yönde etkiledi" dedi.

Sarvan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hakemler, hakemliğin gerektirdikleri ile hakemliğe devam edebilmenin gerektirdikleri arasında denge kurmaya zorlanıyor. Özerk Futbol Yasası nedeniyle futbol kulübü temsilcileri, hakemler üzerinde önemli söz hakkına sahip oldu. Futbol Federasyonu Başkanı ve yönetiminin belirlenmesinde etkili olan kulüp başkanları, Futbol Federasyonu ile ilişkileri çerçevesinde hakemlerin görev almasına ve klasman durumuna etki edebildi. Kulüp kökenli pek çok yönetim kurulu üyesi de hakemliği bir oyuncak gibi gördü, hatır gönül ilişkilerine alet etti. Tamamen bu ilişkiler nedeniyle, hiçbir deneyimi veya yeteneği olmayan pek çok hakem klasman çıkarıldı, başarılı ve yetenekli birçok hakem de klasman düşürüldü. Özetlemek gerekirse, geçen süre içinde hakemlikte kurumsallaşma sağlanamadı."

"HAKEM FUTBOLUN YARDIMCI UNSURUDUR"

MHK Başkanı, hakemin futbolun yardımcı unsuru olduğunu belirtti. Futbolun ana unsurunun takımlar olduğunu ifade eden Sarvan, "Esas olan, iki takımın yarışmasıdır. Seyirciler ve medya takımlarla oyuncuları takip eder. Hakem ise müsabakanın kurallara uygun ve anlaşmazlık olmadan tamamlanmasını sağlayan kişidir. Çok önemlidir ama futbolun ana değil, yardımcı unsurudur. MHK'nın görevini hakem bulmak, yetiştirmek, eğitimini vermek, sınıflandırarak müsabakalara uygun olanlarını atamak ve müsabakaların sorunsuz olarak tamamlanmasına yardımcı olmak. Bu açıdan bakıldığında, MHK'nın ana görevi sayıyı çoğaltarak hakemleri mutlu etmek değil, futbola en iyi desteği vermektir" şeklinde konuştu.

Türkiye'de hakemlere yönelik eleştirilerin fazla olmasını güven eksikliğine bağlayan Sarvan, "Güven ortamı gelişmediği için en küçük hatada art niyet aranıyor. Yapmamız gereken şey güven ortamını oluşturmak" dedi.

Futbol Federasyonu'ndan büyük destek aldıklarını ve MHK olarak federasyona güvenlerinin tam olduğunu belirten Sarvan, şunları dile getirdi: "Söylediklerimizi rahat söyleyip, arkasında da duracağız. Hakemlerin MHK'ye güven duyması önemli. Her görevin bir sonu vardır. Günün birinde biz de ayrılacağız ve ayrıldığımızda arkamızdan iyi şeyler konuşulsun istiyoruz. Geçmişte eleştirdiğimiz bazı şeyler vardı, aynısını biz yaparsak onlarla aynı şekilde anılırız, aynı duruma düşeriz. Biz buraya kimseyle hesaplaşmaya gelmedik. Huzur sağlamaya geldik. Geçmişle işimiz yok. Hakemlerden herkes adalet dağıtmasını beklerken, bugüne kadar onlara adalet dağıtan olmadı. Hep adam kayırmacılığı yapıldı. Bir sistem de olmadığı için hakemler mağdur oldu."

Hakemlerin adil bir şekilde atamalarının yapılmasının önemli olduğunu da söyleyen MHK Başkanı, "Geçmişte federasyonun işe karıştığı, kulüplerden baskıların geldiği dönemler vardı. Artık bu konuda kimsenin tereddütü olmasın. Hatasıyla, sevabıyla yapılan her şey bize ait. Hakemler ne etki ne de baskı altındadır. Önümüzdeki yıl bazı prensipleri de kamuoyuna sunmayı hedefliyoruz ki, herkes hakem atamalarının nasıl olduğunu bilerek bize güvensin" diye konuştu.

Oğuz Sarvan, hedeflerinin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi uzun vadede deneyimli bir hakem kadrosu oluşturmak olduğunu belirterek, bunun için de hakem talimatnamesinde bir takım değişikliğe gidileceğini ifade etti.

İyi hakem tanımının pek çok detayının olabileceğini belirten Sarvan, özellikle kariyeri çok yüksek hakemlerle konuştuklarında kişilik ve deneyim özellikleri üzerinde durduklarını dile getirdi.

Oğuz Sarvan, hakemler arasında kural bilgisi bakımından bir standart olduğunu vurgulayarak, "Hemen her kategorideki hakem aşağı yukarı kuralları aynı ölçüde bilir. Önemli olan bu kuralların yorumlanması. Bu da ancak müsabaka yöneterek kazanılacak bir özellik. Hakemlikte en önemli etkenlerden biri de hakemin kişiliği. UEFA'nın 1973'ten bu yana düzenlediği seminerlerde en çok kullanılan kelimelerden biri, kişilik. Seyirci, medya, oyuncu, idareci baskısının hakem üzerinde yoğun olduğu müsabakalarda standart kararların verilmesi hakemin kişiliği ile orantılı. Baskılara karşı direnç gösterebilen kişiliğe sahip hakemler standart yönetimi devam ettirebilir" ifadelerini kullandı.

Turkcell Süper Lig'de yer alan hakemlerin yüzde 51'inin deneyimli, yüzde 49'unun ise deneyimsiz kategorisinde değerlendirilebileceğini belirten Oğuz Sarvan, özellikle alt kategorilerde hakem başına düşen maç adedinin yetersiz olduğunu, bu hakemlerin daha fazla maçta görev alabilmesi için düzenlemeler yapacaklarını dile getirdi.