Bakan Kılıç'tan futbol ailesine...

Site İçi Arama


BAKAN KILIÇ'TAN FUTBOL AİLESİNE...

Bakan Kılıç'tan futbol ailesine...

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, TRTSPOR'da yayınlanan 'Spor Manşet' programında kulüpler yasası ve birçok önemli konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu

1890 Okunma
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, hayata geçirilecek kulüpler yasası ile ilgili değerlendirmeler yaptı. TRTSPOR'da hafta içi her sabah yayınlanan 'Spor Manşet' programına katılan Bakan Kılıç, kulüpler yasasıyla ilgili detaylı bilgiler aktarırken, kulüplerin mali durumlarıyla ilgili değerlendirmeler yapıp, futbol ailesine de önemli mesajlar verdi. Bakan Kılıç'ın açıklamalarının önemli bölümleri ve kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıtlar şöyle; 
 
'Yasaya sahip çıkılmalı'
 
- Kimseyi zan altında bırakmak istemem ama yeni düzen her zaman için birilerini rahatsız edebilir ve ben o ihtimale dikkat çektim. Aslında 3 faktörü çok önemsiyorum.
Birincisi TFF kulüpler yasasına sahip çıkmalı ve bunu gerçekten istemeli. Şu an benim gözlemim Demirören yönetiminde bu arzu ve istek var yönündedir.
İkincisi Kulüpler Birliği bu kanunu gerçekten istemelidir. Aksi takdirde bu kulüpler çok kısa bir süre sonra mali açıdan tamamen yönetilemez hale gelebilir. 
Üçüncü faktör Türkiye'de spor medyası, özellikle futbol medyası diyebiliriz, aslında ağırlıklı olarak futbol haberleri yapılmasından dolayı spor medyasında gerek gazeteler  gerekse televizyonlar yönüyle bu kanuna sahip çıkmaları lazım. Çünkü kulüpler yaşamalı. Kulüplerin finansman durumları sağlam olmalı ki istikrarlı bir spor sürecini hep birlikte yönetebilelim.
 
Finansal sorunlara dikkat çekti
 
- Esasında böyle bir kanunu hiç gündeme getirmeyebilirdik. Çünkü böyle bir kanunu gündeme getirmek risk almaktır. Belki zaman zaman hedef olmaktır, zaman zaman eleştirilere maruz kalmaktır. Ama biz burada etliye sütlüye karışmayalım kimsenin de huzurunu bozmayalım gibi bir yaklaşım içerisinde değiliz. Bilakis bu işe karışmazsak bu işe el atmazsak hep birlikte Türk sporu çok daha zor günlere -özellikle finansman açısından- gidebilir diye endişe ediyorum.
 
- 'Bazı başkanlar ya da yöneticiler çok memnun olmayacaklar' dediniz bu memnun olmayacakları maddeler ile ilgili olarak, özellikle mali disiplinleriyle ilgili olarak birkaç örnek verebilme şansınız var mıdır?
 
- Kimseyi zan altında bırakmak istemem ama herkesin bir kurulu düzeni var tabi ki herkesin bir yönetim biçimi, yönetim anlayışı var. Dolayısıyla kanunla yeni bir düzenlemeye çok sıcak bakmayanlar olabilir. İhtimalden bahsediyorum esasında, kesin bir kanaatle şu kulüp ya da şu yönetici, başkan bu yasayı istemez gibi kesin bir kanıya sahip değilim.
 
- İstiyorum ki herkes el birliğiyle bu kanuna sahip çıksın. Siz çok iyi biliyorsunuz süreci, geçmişte bu kanunu çıkartmak yönünde birkaç girişim oldu. Ama bu girişimler başarısız oldu. Çünkü Ankara'da TBMM'de reisen yapılacak bir kanun düzenlemesi bence doğru bir adım değil, doğru bir süreç yönetimi değil. Bu kanunu hem Futbol Federayonu hem diğer kulüpler ve federasyonlar hem de özellike Süper Lig'in Kulüpler Birliği ile istişareli ve dayanışma halinde çıkarmasında ben fayda görüyorum. 
 
Finansal Fair-Play'in önemi 
 
- Bu kanunu tek bir cümle ile özetlemek isterseniz aslında şunu diyebilirsiniz. UEFA'nın çok haklı ve yerinde bulduğum bir yeni dönem anlayışı var. Finansal Fair-Play olarak adlandırılan finansmana ciddi bir yönetim disiplini getirmeyi hedefleyen. Esasında bu kanunu burayla özdeşleştirmeniz mümkün. Ve ben tabi şunu arzu ediyorum. Sosyal güvenlik borçlarından vergi borçlarına kadar, kulüplerin transfer harcamalarından, yönetici temliklerine kadar çok nitelikli sorunları var. Bu nitelikli sorunları kalıcı ve kurumsal çözümlere kavuşturmak lazım.
 
- Yönetim kimlerden oluşursa oluşsun, başkan kim olursa olsun, kulüplerin finansman anlamında uzun vadeli ve yönetilebilir evrensel bir standarda kavuşturulması lazım. Bu anlamda ben bu adımı önemsiyorum.
 
'Tek devlet tek bayrak'
 
- Türkiye'de maalesef takımlarımızın yabancı takımlarla olan maçlarını milli maç coşkusuyla izleme kültürünü henüz oluşturamadık. Ben Fenerbahçeli değilim ama Fenerbahçe dünyanın hangi takımıyla oynuyor olursa olsun çok rahat, kendimi iliklerime kadar Fenerbahçeli hissederim. Galatasaraylı da değilim esasında ama bu akşamki maçta iliklerime kadar Galatasaraylı bir taraftar olacağım. En fanatik taraftar gibi maçı heyecanla izleyeceğimden hiç kimsenin kuşkusu olmamalı. Her takım birbirine bu desteği sağlamalı. Taraftar grupları rakip takımlarda olsa kendi takımlarına tüm takımlarına bu desteği vermeli, verebilmeli. Değil mi ki tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek milletiz diyoruz. Tek devletin takımları bunlar. Aynı bayrağı göğsünda taşıyan takımlar bunlar. Aynı ülkenin takımları bunlar. O zaman bu cümleler hep dilde kalır, hayata geçirilemez. Ben hep bu örneği veriyorum.
 
'Deplasman yasağına karşıyım'
 
- Terörle mücadele ederken, tüm çocuklarımız omuz omuza, Galatasaraylısı da, Fenerbahçelisi de, Beşiktaşlısı da, Tranzonsporlusu da, Bursalısı da, Gazianteplisi de yan yana. Ne oluyor? Bu tribünlerdeki hava nedir! Deplasman yasağını da aynı şekilde modern Türkiye'nin modern bir vizyonuna yakışmayan şu ekonomimizin gücüne, şu diplomasimizin başarılarına yakışmayan bir yasak olarak değerlendiriyorum.
 
- Aklınıza şu gelebilir. Vatansınız, hükümetsiniz, Deplasman yasaklarını yasaklayabilirsiniz. Devlet eliyle yasaklamayı doğru bulmuyorm. Aksi takdirde tribünlerde oluşabilecek her türlü tahrikin ve yaşanabilecek üzücü olayların faturası devlete ve hükümete kesilecektir. Burada kulüplerin, yöneticilerin ve spor medyamızın deplasman yasaklarına karşı çok kararlı bir tutum sergilemeleri lazım. 6222'de kameralı güvenlik sistemi var. 6222'de elektronik bilet sistemi var. Bu iki kriteri en kısa sürede hayata geçireceğiz. Muhattap TFF'dir ama bakanlık olarak biz de bu süreci yakından takip ediyoruz. Tribünlerin huzurunu bozan, Türkiye'nin imajını bozan, tribünlere küfürlü slogan taşıyanlar 6222 kapsamında tespit edilip belirlenecek ve seyirden men cezası da dahil olmak üzere hapis ve para cezaları da dahil olmak üzere, o kanun kapsamında hangi yaptırımlar varsa onlara muaffak olacaklar. 
 
'Çakır ve Mesut'la gurur duyalım'
 
- Tavırlı olabilirsek, renk ayırımına girmeksizin, takım ayırımına girmeksizin sabırlı olabilirsek, emin olun netice alacağız. Polis aracına saldırmak ne demek Allah aşkına! Devlet malını tahrip etmek, stadın camını çerçevesini indirip, bir de koltukları kaldırıp sahaya fırlatmak... Bunların hepsi yanlış şeyler ve ortadan kaldıracağız.
Dün akşam Cüneyt Çakır Real Madrid-Borussia Dortmund  maçını yönetti. Bir Türk olarak bundan rahatsızlık duyuyor musunuz? Her Türk bundan büyük memnuniyet duyuyor. Ben ekran başında dua okudum, bir defalığına mahsus olsa bile hatalı düdük çalmasın diye. Çünkü ülkemizi temsil ediyor. Maçın hakemı Türk ve bütün dünya bunu izledi. İnşallah Cüney Çakır futbol dünyasını ayağa kaldıracak. 
 
- Mesela Mesut Özil. Twitter'dan Mesut Özil'e yönelik kutlama mesajı attım. Mesut'u neden bir Türk olarak kabul ediyorsun diye bana soranlar var. Mesut Alman vatandaşı olabilir, Alman Milli Takımı'nın oyuncusu olabilir. Ne kabahati var. Türk anadan, Türk babadan dünyaya gelmiş bir delikanlı. Türk asıllı olduğu vurgusu yapıldıkça benim bundan göğüsüm kabarır. Anadolu'nun neresinde olursam olayım benim bundan göğüsüm kabarır. Diyarbakırlı da olsam, Samsunlu da olsam, Trabzonlu da olsam, Antalyalı da olsam ben bundan gurur duyarım. Artık bu havayı teneffüs etmemiz ve tribünlere de yerleştirmemiz lazım. 
 
'Futbol camiası tavır almalı'
 
- Deplasman yasağı için kulüpler ve TFF ile bir görüşmeniz oldu mu, onların yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
- Ben bu konuyu ziyaret ettiğim kulüp başkanlarına açıyorum. En son ziyaretimde federayon başkanımız Demirören'e de bu konuyu açtım. Burada futbol camiası tavır koymalı. Dediğim gibi hükümet olarak biz bu yasakları ortadan kaldırabiliriz. Ama böyle bir tavır içerisine girmek istemiyoruz. Geçen sene, çok iyi hatırlayacaksınız, İnönü Stadyumu'nda oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe müsabakası vardı. Ve orada da deplasmana seyirci götürme yasağı vardı. Fakat yasağın İstanbul Valiliği'nin, il güvenlik kurulunda aldığı iddia edilmişti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu Bey'le görüştüm. "Devlet olarak biz yasak kararı koyamayız. Bu insanlarımızı birbirine yabancılaştırmaya hakkımız yok" dedim. Vali bey hemen konuyu düzeltti. "Sayın bakanım bizim herhangi bir yasak kararımız olmadı. İl güvenlik kurulunda böyle bir karar alınmadı. O kulüplerin kararıdır" dedi. Kulüplerle görüştük, o dönem Nihat Özdemir Fenerbahçe başkanvekiliydi. Yıldırım bey (Demirören) Beşiktaş başkanıydı, Yıldırım bey'le görüştüm. Deplasman yasağı kalktı fakat stadyuma giriş sırasında kaygı uyandıran bir görüntü ortaya çıktı. Benim de yüreğim ağzıma geldi. Dolayısıyla devlet eliyle yasağı kaldırmaya taraftar değilim. Ama kulüp başkanları istediklerinde kendi taraftar gruplarıyla temas kurarak artık bu yabancılaşmanın önüne geçerler, geçebilirler, geçmelidirler.
 
- Bugün Kadıköy'den kalkan seyirci Dolmabahçe'deki İnönü Stadı'na gidebilecekse Beşiktaş'tan kalkan seyirci, Kadıköy'deki Saracoğlu Stadyumu'na gidemeyecekse, Allah aşkına biz bu birlik ve beraberliği nasıl temsil edeceğiz. Böyle bir şey olabilir mi? 
 
Bir mesaj da Galatasaray'a...
 
- Arena Stadı'nın üzerinin kapanması hakkında Galatasaray'a kolaylık var mı?
 
- Elbette ki Galatasaray da, tıpkı Fenerbahçe gibi, Trabzonspor gibi, Beşiktaş gibi Türkiye'nin önemli kulüpleri arasında yerini alan marka bir değer. Biz kulüpleri nefes alamaz, yaşayamaz bir noktaya taşımak gibi bir iradeyle asla hareket etmedik bugüne kadar. Bugün de öyle bir iradeyle hareket etmeyeceğiz. Tabi ki Galatasaray'a, GSGM ihtarnamesini göndertti. Ben de biliyorum ki 2 ay içerisinde ne ihale edebilirler, ne projelendirebilirler ne de imalatını gerçekleştirebilirler. Dolayısıyla belki de yeniden oturulup görüşülecektir GSGM ve Galatasaray Spor Kulübü arasında, belki yeni bir zaman tayin edilecektir, belki farklı bir proje ve farklı bir yöntem denemeyi düşünebiliriz. 
 
'Taraftar kaygı duymasın'
 
- Galatasaray bizim için önemli bir kulüp. Birileri her ne kadar zaman zaman siyasetle kulüplerin aralarını açmaya çalışsa da biz kulüpleri önemsiyoruz, kulüpler ayakta durmalı, ekonomisi sağlam olmalı ki Türk futbolu gerçek manada ayağa kalkabilsin. Taraftar kaygı duymasın. Bizim anlayış göstermemiz gereken bir husus olursa, biz devlet adına bu anlayışı gösteririz. O stadyumu inşaa eden devlet elbette ki hükümet, bu konuda ki zaman zarfında gereken anlayışı ortaya koyacaktır. Kimse kaygı duymasın, bu kulüplerin hepsi milletimizin ortak değerleridir. Kimsenin tapulu malı değil.
 
 

ETİKETLER
Metin Gören adı ölümsüzleşti
Durali Akpınar'ın acı günü
Gençlerbirliği'nin yeni transferi antrenmana çıktı
Arif Ölmez'den flaş açıklama...
Trabzonspor'dan Gençlerbirliği'ne arka kapı oyunları!
Faruk Koca: Yeni stada yakışır bir takım yaratacağız.
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.