Klasspor - Ahmet Sülak - Son iki haftada iki ayrı Ankaragücü yazısı

Site İçi Arama


SON İKİ HAFTADA İKİ AYRI ANKARAGÜCÜ

4814 Okunma


Niğde deplasmanında kazanılan 3 puana değinmeden önce geçen haftanın kısa bir özetini geçmek istiyorum.

Olaylı Gümüşhanespor maçının ardından kendi evinde Tokatspor ile karşılaşan Ankaragücü, sahada oldukça silik bir görüntü çizip büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Ankaragücü’nde uzun yıllardır bu kadar etkisiz bir mücadele ve oyun anlayışı görmemiştim. Onca arbedeye ve haksızlığa şahit olan Sarı-Lacivertli oyuncuların, Tokatspor’u yenmek için adeta topu ısıracaklarını düşünüyordum ancak ortaya koydukları vurdumduymaz ve umursamaz tavırları sadece 1 puanı kurtarmaya yetti. Ankaragücü o günkü oyunla 2 puan mı kaybetti yoksa 1 puan kazandı diye sorulacak olsaydı 1 puan kazandı derdim.

Bazı gerçekler acıdır, bu gerçeklerle yüzleşmek ise hayat kurtarır. Bu gerçekleri gören takımın teknik patronu İsmet Taşdemir, Tokatspor maçının ardından, “Maçın başından sonuna kadar kötü bir oyun sergiledik. Ne gerekiyorsa yapılacak. Kimsenin şüphesi olmasın” diyerek radikal değişikliklerin sinyalini verdi. Niğde maçına gelene kadar gerekenin ne olacağı yönünde düşündüm durdum, maç günü geldiğinde ise bu sorunun cevabını aldım.

Taşdemir’den oyunculara ültimatom

Tokatspor karşısında oynayan ilk 11’den tam 5 oyuncu değişerek Niğde Belediyespor karşısında bir kadro ve oyun anlayışı oluşturuldu. Maç öncesi beklediğim radikal kararın üstünde etkileyici bir duruştu bu. Sadece bu 5 oyuncu nezdinde değil, bütün takıma verilen bir ültimatomdu. Bu radikal karar ile Ankaragücü formasının bu denli kötü bir oyunu hak etmediğinin mesajını çok iyi algılayan oyuncular, Niğde karşısında 3 puana ulaşmak için 1 topa 3 kişi koşuyor ve terinin son damlasına kadar mücadele ediyordu. İsmet Hocanın geçen hafta kullandığı “gereken yapılacak” ifadesinin hakkını verdiğini gördüm ve bu içinde mutlu oldum. Bu mesaj ile böyle bir şeye gerçekten gerek varmış dedirtti.  İsmet Taşdemir ve ekibini zaman zaman eleştirdim, bunu kabul ediyorum ama Niğde maçı öncesinde oyuncular üzerindeki ölü toprağını atmak için bütün takıma verdikleri keskin mesaj içinde tebrik ediyorum.

Niğde maçının genelinden ziyade bölümlerine bakacak olursak; ilk yarıda galibiyet arzusuyla yanıp tutuşan Ankaragücü, daha önce çalışıldığı belli olan bir köşe vuruşu organizasyonun ardından Muharrem Ozan’ın şık kafa vuruşuyla 1-0 öne geçmeyi başardı. Sarı-Lacivertliler, güzel bir oyunun karşılığında gelen bu golle ilk yarıyı üstün kapatmayı bildi. İlk yarıdaki plan ve sistem, istenildiği gibi sahaya yansıtıldı ve sonuçları alındı.

Orta sahada görevli olan Orhan Gülle, Muhammed Gönülaçar koşarak açıkları kapatıyor ve Ferhat’ı topla buluşturarak takımın oyun anlayışını şekillendiriyor, ileride topla buluşan Erhan, Ömer ve Ozan sonuca gidiyordu. Bu 6’lı topu ileri tutma konusunda başarılı olunca geride oynayan Serkan, Sezgin, Cenk, Mehmet Taşcı’dan oluşan 4’lüye pek iş düşmedi. İlk yarıda, Kaleci Korcan’ın da performansı eklenince sahadaki 11, iyi bir ürünü ortaya sundu.

İkinci yarıda yorgunluk baş gösterdi

45-65. dakika arasında da devam tempolu bu oyun, yorgunluğa ve bir takım sıkıntılara neden oldu. Bir topa 3 kişi koşma anlayışı göze hoş gelse de birtakım arızaları getirmedi değil. Bu maçın orta sahasındaki mücadeleci ismi Orhan Gülle, arka adalesini tutarak kenara geldi ve yerini Harun Aydın’a bıraktı. Bu mücadeleci tavır, bir süre sonra bütün takım üzerinde olumsuz bir etki gösterdi ve 75 ile 90. dakika arasında geriye yaslanma problemini meydana getirdi.  Aslında bu durumu, son iki haftada kaybedilen puanları telafi etmek adına psikolojik bir defansa yatma olarak açıklayabiliriz. Bu konuda da pek eleştiri getiremiyorum. 90+4. dakikada Niğde’li oyuncunun ceza alanı içinden yaptığı vuruşun, üst direkten dönmesini ise Ankaragücü’nün o günkü oyununun bir mükafatı olarak değerlendiriyorum. Bu pozisyonun sonucunda maç bitti ve Ankaragücü ihtiyacı olduğu 3 puana kavuştu.

Bir daha böyle fırsat gelmez

Ankaragücü’nün maçını izlerken aynı zamanda Gümüşhanespor – Hatayspor karşılaşmasına da göz atıyordum. Bu maçın ilk yarısında Hatayspor’un yüzde yüzlük bir penaltısı verilmedi. Hakem, faul pozisyonu ceza alanı içerisinde olmasına rağmen müdahalenin çizginin dışında olduğunu söyleyerek frikik verdi. Bu karar nasıl verildi anlayamıyorum. Hatayspor’un daha çok organize olduğu bu karşılaşmada, Akdeniz ekibinin 81. dakikada kazandığı penaltıyı gole çeviresi sonucunda Ankaragücü, yeniden liderliğe ortak edildi.

Ankaragücü’nün önüne sezon başından beri buna benzer birçok fırsat geldi ama Sarı-Lacivertliler her seferinde bunları elinin tersiyle itti. Önümüzde Sarıyer, Eyüp (D) ve Etimesgut maçları var. Bu karşılaşmalardan 9 puan çıkarılması gerekiyor. Hatanın lüksünün olmadığı bir döneme giriyoruz. Ligin boyu kısaldı ve bu fırsatlar tekrar gelmeyebilir. Şu 9 puanı alalım, yolumuza emin adımlarla yürüyelim.

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
AHMET SÜLAK



Yazarın Diğer Yazıları