KEREM "A.GÜCÜ'NÜ TERCİH ETTİĞİM İÇİN MUTLUYUM"

Gençlerbirliği altyapısından yetişen ve devre arasında Ankaragücü'ne verilen Kerem Şeras içini Cumhuriyet Gazetesi'nden Sevil Arınan'a döktü.

 ‘GENÇLERBİRLİĞİ'NE KIRGINIM'

“Bir yere ait olmak” diye bir tabir vardır. Ait olduğunuzu düşündüğünüz o yerden ayrılmak istemezsiniz. Başka bir yere gitme ihtimalini ise akılınıza bile getirmezsiniz. Bu ayrılamama hissini yaşamımızın her alanında görmek olası. Futbolda da tabii. Özellikle kulübüyle özdeşleşen futbolcularda...

Kerem Şeras da kulübüyle özdeşleşen futbolculardan. Ankaragücü’nde kiralık oynayan orta saha oyuncusu Kerem Şeras, sezonun ilk devresinde 13 yılını verdiği, ilk kez topa ayak vurduğu Gençlerbirliği’nden ayrılmak zorunda kaldı. “Sezon sonuna kadar kendine kulüp bul” denildiği o an ait olduğunu düşündüğü Gençlerbirliği’nden ayrılmak zorunda kalan Şeras’ın “Gençlerbirliği’ni kötüleyemem. Yıllarımı verdiğim kulüpten ayrılmak beni çok üzdü. Kolay değil” sözleri de oyuncunun kırgınlık ifadeleri. Şimdilerde tüm birikimini Ankaragücü için sarf eden oyuncuyla hem Ankaragücü hem de Gençlerbirliği’nden ayrılışını konuştuk:

Devre arasında Ankaragücü’ne kiralandınız. İlk defa başka bir kulübe gitmeniz nasıl gerçekleşti?
Gençlerbirliği’nde oynarken, maç hazırlıklarımızı yaptığımız bir antrenman esnasında takım arkadaşım Addo’yla aramızda sertlik yaşandı. Hatta o sert pozisyonda ayağım kırılacaktı. O derece sert bir pozisyondu. Bunun üzerine ben de çok sinirlendim ve Addo’ya tepki gösterdim. Ardından teknik direktörümüz Samet Aybaba yaşanan olaya müdahale etti. Antrenmanı bırakmam istendi. Sonrasında da bana ‘Kendine kulüp bul’ denildi.

- Peki kulübün size ‘Kendine kulüp bul’ demesi, neler hissettirdi? Zor olsa gerek...
- Öyle ya da böyle o kulüpten ayrıyım şu an. Gençlerbirliği’ne kötüleyemem. Yıllarımı verdiğim bir kulüpten ayrılmak beni çok üzdü tabii. Kolay değil. Antrenmanlar esnasında sahada nabzınız yükseliyor. Bu yüksek nabız maç esnasında kimi pozisyonlara sinirlenmenize neden oluyor. Bazen ne yaptığınızın farkında bile olmayabiliyorsunuz.

- Yeşil sahada gerginliklerin yaşanması olası. Gençlerbirliği yönetiminin Addo ile olan tartışmanızın ardından sizi hemen gözden çıkarmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Profesyonellik gereği keşke bana ‘Kulüp bulurken sana yardımcı olalım’ denilseydi. Ya da Samet Aybaba’ya ‘Neden böyle bir karar verelim’ sorusu yöneltilseydi. Onu da yapmadılar.

-Anlattıklarınızından yola çıktığımda Gençlerbirliği’ne karşı kırgın olduğunuzu seziyorum.
-Olmadı dersem yalan olur. Ama futbolda her zaman yaşanabilecek ve yaşanan durumlar bunlar. Ayakta durmak için işimizi en iyi şekilde yapmak zorundayız. Onun için Gençlerbirliği’ne karşı kırgınlığım var. Sezon sonunda yine oraya döneceğim.

- ‘Kulüp bul denildiği’ zaman neden Ankaragücü’nü tercih ettiniz?
- Ankaragücü’nde oynamayı ben istedim. Burada olduğum için çok mutluyum. Takımımın şu an ligde kalması adına bir sıkıntı söz konusu ama bunun üstesinden geleceğiz. Bu tarz durumlar olmadığı zaman bence ligin tadı olmuyor. Ayrıca takımımdaki arkadaşlık üst seviyede. Çok iyi ortamımız var. Buraya geleli kısa süre olmasına karşın bütün arkadaşlarımla iletişimim çok iyi. Zaten takım kadrosundaki arkadaşlarımın çoğu büyük kulüplerin havasını solumuş oyuncular. Bu oyuncular benim gibi genç futbolculara yol yöntem gösterip, abilik yapıyor. Bu da benim için büyük bir avantaj. Burayı tercih ettiğim için çok huzurluyum.

‘Oğlum da futbolu çok seviyor’

- Ankaragücü yine sıkıntılı. Ligde kalan 2 maçınızda mutlak galibiyete ulaşacağınıza inanıyor musunuz?
- Teknik direktörümüz Hikmet Karaman takımın başına geldiğinden bu yana, 6 maçın 4’ünü kazandık. Karaman’ın yeniden takıma gelmesi bize yaradı. Zoru başardık. Onun için inanıyorum ki kalan maçlarımızı da kazanacağız. Ankaragücü buralara yakışmıyor. Takımımızın önemli oyuncularının tecrübesi doğrultusunda bu sıkıntılı durumdan da sıyrılacağımızı düşünüyorum. Atmosferimiz, taraftarımız bir başka. Futbolcunun yemeği taraftarıdır. Taraftar için takımın 12’inci adamı denir, Ankaragücü’ne gelince bunu daha iyi anladım.

- Pazar günü oynayacağınız Denizlispor, ligin son haftasında Antalyaspor’la yapacağınız maçlar, hem sizin hem de rakipleriniz önemli karşılaşmalar...
- Biz iyi bir takımız ve her şeyin bilincindeyiz. Fenerbahçe’yi kendi sahasında yenmiş bir Ankaragücüyüz. Kalan maçlarda da galip geleceğimizi düşünüyorum. O yüzden bizim her maçımız final. Antalyaspor maçını ise deplasmanda oynayacağız. Aslında ligi karıştıran büyük takımlar. Onların mağlubiyet alması, galibiyet sıkıntısı çekmeleri işleri buralara getirdi.

- Oğlunuz Ahmet Emin de futbola meraklı mı?
- Oğlum da benim gibi futbolu çok seviyor. İlgili. Örneğin evde oğlumla maç yapıyoruz. Futbolu o kadar çok seviyor ki sürekli ‘Gol, Gol, Gol’ diye bağırıyor. Baba olarak bu durumdan çok hoşnutum.

Cumhuriyet / SEVİL ARINAN