"BAHTSIZ ANKARA"

Futbolda 3 aylık bir özlemin ardından mesai tekrar başladı. Sezonun açılış maçında Eskişehirspor ile Akhisar Belediyespor karşı karşıya geldi. Ligde ilk kez mücadele eden Akhisar Belediyespor, deplasmanda rakibini 1-0 mağlup ederek lige 3 puan sevinciyle başladı. Bugün Gençlerbirligi, Ankara'nın iddiasına ve konumuna hiç yakışmayan, bir türlü vedalaşamadığımız 19 Mayıs Stadı' nda 2012-2013 sezonuna, "merhaba" diyecek.

Kırmızı-siyahlılar, sezonun ilk randevusunda Medical Park Antalyaspor'u ağırlayacak. Kırmızı şimşekler, 30 yıl aradan sonra 5 milyonluk Başkent'in futbolda umudunu, mutluluklannı aradığı tek adresi olacak. 

Oysaki bundan 4 sezon önce bu kent futbolumuzun en üst liginde 4 takımla temsil ediyordu. 

Önce Hacettepe, Gençlerbirliği'nin "arka bahçesi" olduğu gerçeğinden kurtulamadığı için lige veda etti. Ardından, bu şehrin, dişinden tırnağından, artınp, çoluk çoğunun rızkından verdikleriyle büyütülen Ankaraspor, Türk futbol tarihinde eşine benzerine bir daha rastlayamayacağımız bir cezaya çarptınlıp Süper Lig'den düşürüldü. Geçtiğimiz sezonda 102 yıllık koca çınar Ankaragücü, yürek burkan, dramatik bir şekilde TFF1. Lig'e gönderildi. Tarih bu düşüşün hesabını mutlaka bir gün soracaktır. Bundan en ufak bir endişe duymuyorum. 

Düşen Ankaragücü mü? 

düşen, düşürülen Ankaragücü değil, yerle bir edilen ölümsüz şehir ebedi Başkent'in tüm değerleriydi. Buna sebep olan, seyirci kalan her kimse mutlaka bir gün ilahi adaletin kantanna çıkacaktır. 
Ekonomik, sosyal ve yarattığı istihdam açısından futbol gibi dumansız bir sanayi ürününden Ankara'nın 4 yılda uğradığı zarar çok büyük. Bu güzel bayram gününde içinizi karatmak istemem ama gerçekleri de hatırlatmakta yarar var. Bu bizim görevimiz. Bu kentin kaderinde rol oynayanlar hala futbolun gücünü görmemezlikten geliyorlar. 

iş demek, aş demek, sosyal fayda demek. 

Ankara 1967-68 sezonunda Ankaragücü, Gençlerbirliği, Ankara Demirspor, Hacettepe, Şekerspor, PTT olmak üzere tam 6 takımla Türk futbolunun lokomotifi oluyordu. Ligde birer sezon yer alan Kırıkkalespor'u ve Petrol Ofisi'ni hesaba katmıyorum. Şimdi elde sadece Gençlerbirliği kaldı. Bunu nasıl içinize sindireceksiniz. Dünyanın en kıymetli ürünü futbol bu şehirde yerlerde sürünüyor. Eğer bir gün Gençlerbirliği'ni de kaybedersek hiç şaşmam. Çünkü bu kentte futbol adına şahit olduklanm inanın akıllara ziyan verici. Futbolun semtine yaklaştırılmayacak o kadar çok insan var ki, bunlar güzelim futbolu talan ediyorlar. Buna mutlaka dur demeliyiz. 

Yeni sayfa açılmalı B UGIJ Gençlerbirliği ile gelecek adına yeni bir sayfa açmalıyız. Gençlerbirliği'ne sahip çıkmak demek Ankara futboluna sahip çıkmak demek. Biliyorum tribünler yine dolmayacak. Üstelik bayram nedeniyle şehir boşaldı. Ama yine de bu kentte stadı dolduracak 20 bin futbolsever vardır. Artık uyan Ankara... 
Uyanmazsan daha kötü günler kapıda... 

GENÇLERBİRLİĞİ'NİN TSYD Dörtlü Futbol Tumuvası'nda Karabükspor ve Sivasspor ile oynadığı maçlarda seyrettim. Takım hakkında fikir beyan etmek için bu 2 karşılaşma yeterli değil. Kalede Ramazan ve Özkan arasında bu sezon çok büyük rekabet yaşanacak. Savunmanın göbeğinde Aykut ve Kulusiç güven veriyor. Savunmanın kenannda Cem Can, Mehmet Sedef, Dusko Tomiç, Tayfur Bingöl'den 2'si formayı kapacak. Orta sahanın göbeğinde en hazır isim Azofeifa'yı görüyorum. Yanına Fuat Çapa kimi monte edecek doğrusu çok merek ediyorum. Özgür ileri, Mustafa Kayabaşı, Mehmet Kara ve Oktay Delibalta'dan biri forma şansı bulacak. Orta sahanın kanatları gerçekten süper... Hurşüt Meriç ve Jimmy Durmaz, Gençlerbirliği'ni sağdan ve soldan uçuracak. Bu 2 oyuncunun savunma yönü mutlaka geliştirilmeli. 

İşte o zaman harika olur. Ermin Zec, benim yeteneğine en güvendiğim isim. Bu sezon mutlaka O'nun sezonu olmalı. Zec, klası tartışılmaz ama hazır olup olmadığını net bilmediğim yeni transfer Dejan Lekiç ile birlikte bugün forma giyer diye düşünüyorum. Fuat Çapa ve futbolculara buradan çağn yapıyorum. Bu şehirde futbolun ayağa kalkması, tribünlerin tekrar dolması için size çok büyük görev düşüyor. Sadece size değil duayen Başkan İlhan ağabeye, yöneticilere de büyük sorumluklar düşüyor. Futbolun bu bahtsız şehrinde ayağa kalkması için artık herkesin elini taşın altına koyma zaman geldi. 

• ALİ ÖCAL - SABAH ANKARA