ANKARAGÜCÜ VE HUZUR

Hürriyet Ankara Yazarı Atilla Türker bu haftaki yazısında Ankaragücü'nün huzur bulamadığını yazmış...

Ankaragücü ve huzur

Türk futbolunda son 10 yıl içinde çok önemli işler başaran isimlerin arasında Ümit Özat da yer alıyor.

Ümit, çok büyük bir yetenek olmamasına rağmen, hırsı, disiplini, istikrarı ve çalışkanlığı ile çok büyük başarılara imza attı.

Aynı yetenekteki başka bir isim, sıradan bir futbolcu olmadan öteye gidemezdi.

Ama sporda üstün başarı için sadece fiziksel yetenekler değil, zihinsel etkenler de çok büyük önem taşıyor.

Yeteneği çok büyük olan bir sporcu, tembelse, sabırsızsa, korkaksa, hırstan yoksunsa hiçbir yere varamaz... Ki bırakın bunların toplamını, biri bile eksikse, o kişi sadece sıradan bir sporcu olarak kalır.

Siz hiç gördünüz mü, korkak ama şampiyon bir boksörü?

Siz hiç gördünüz mü, tembel ama rekortmen bir yüzücüyü?

Siz hiç gördünüz mü, sabırsız ama başarılı bir maratoncuyu?

Göremezsiniz.

Her uzun soluklu başarıda, mutlaka yetenek kadar cesaret, çalışkanlık ve sabır da vardır.

------------

ANKARAGÜCÜ VE HUZUR!

Siz de merak etmişsinizdir herhalde.

Neyi mi?

Ümit Özat'ın, Gençlerbirliği - Ankaragücü maçının ikinci yarısını hiç kımıldamadan yedek kulübesinde izlemesini.

Hemen şunu belirtelim: Ümit Özat eğer, kalp problemi nedeni ile yedek kulübesinde oturduysa, teknik adamlığı acilen bırakmalıdır.

Çünkü hiçbir şey, sağlığından önemli olamaz.

Her maçta benzer stres ve sıkıntıyı yaşayacağını unutmasın.

Durumunu en iyi şekilde kendi değerlendirsin... Sağlık kararını, sağlıklı bir şekilde versin!

Pekala, Türk futboluna başka alanlarda da en iyi şekilde hizmet verebilir.

Yok, problem başka bir nedenden kaynaklandıysa, örneğin Lemerre ile tartıştıysa ve bu tatsızlık çok büyük boyutlara ulaştıysa, bunun da çözümü bir an önce sağlansın.

Çünkü, ortada Ankaragücü’nün başarısı sözkonusu.

Huzursuz ortamda, başarı olmaz.

Kulüpler aile gibidir... Özellikle aile reislerinin, uyumlu olması şart.

Huzursuzluk çocuklara yansırsa eğer, o ortamdan başarı beklemek, hayalden öteye gitmez.

--------

CAVCAV VE ÖZÜR!

Hafta içinde en çok neyi bekledim, biliyor musunuz?

Ankaragücülü taraftar liderlerinin bir araya gelerek, İlhan Cavcav’ın yanına gitmelerini ve bir buket çiçek vermelerini.

Ne güzel bir tablo olurdu ama.

Yıllar geçse de unutulmazdı.

Tüm Türkiye, Ankaragücü taraftarını konuşurdu.

Gençlerbirliği - Ankaragücü maçında İlhan Cavcav’a yönelik o çirkin tezahüratın üzücü boyutları, bu şekilde önemli ölçüde telafi edilirdi.

Ama yine de Maraton Anti X grubunun “Özür diliyoruz” şeklindeki mesajı, yüreklere su serpti.

Bravo Anti X.

Bir kez daha yazmakta yarar görüyoruz:

Çirkin ve kötü tezahürat kimseye yakışmıyor... Ankaragücü taraftarına ise hiç yakışmıyor.

Hem unutulmasın, küfür ve hakarete uğrayan İlhan Cavcav, yaşamı boyunca Türk futbolu için hizmet verdi.

Kızsak da, kızmasak da, o bir İlhan Cavcav'dır.

O bir değerdir.

Sürekli eleştirelim.

Ama küfür etmeyelim!

Kimseye etmeyelim.

----------

SİYAH BEYAZ ATLETİZM!

Elimde bir kitap var. Adı, Siyah - Beyaz Atletizm Resimleri.

Yazan ise Serhat Hürkan.

Hemen belirteyim, yazan Serhat Hürkan olunca, işler değişiyor. Kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.

Hürkan, Türk basınının gerçek emekçilerinden birisi... Mütevazı yapısı, çalışkanlığı ve başarıları ile medyamızın her alanında özel ve güzel bir yeri bulunuyor.

İşte Hürkan, yine çok güzel bir esere imza attı. Türk atletizm tarihini en iyi şekilde irdeleyerek, tarihe geçen fotoğrafları en iyi şekilde derleyerek, yürek dolusu alkışı bir kez daha hak etti.

Sinemis Yayınları tarafından piyasaya sunulan bu eseri en kısa zamanda edinmenizde büyük yarar var.

Bravo Serhat Hürkan.

-----

ANKARA’DA EN SON YALAN NEDİR?

Ankaragücü’nde en ufak bir huzursuzluk yok.