Ankaragücü’nde son yıllarda neler olduğunu Mehmet Yiğiner’in katıldığı ve 4 saat 48 dakika süren programda öğrendik. Bu durum, Bursa TV’nin başarısı olsa da Ankara’da yerel bir televizyon kanalının olmamasından dolayı kaynaklandığı da açıktır. Ankara’daki bu sorunu daha sonra uzunca bir şekilde konuşmak üzere şimdilik kapatıyorum ve programa geri dönüyorum. Programın yöneticisi ve sunucusu Uğur Engin, Mehmet Yiğiner’e sorulması ne gerekiyorsa yöneltti ve istediğimiz cevapları aldık.
İskelet kadro tutulacak!
Programda, Ankaragücü’nün şu anki önemli sorunları dışında da farklı tartışmalar yaşandı. Bu konularda haklı çıkıp çıkmamanın da çok bir önemi yok. Bu sezonu ilgilendiren hayati sonuçlar olmadığı için o tartışmalar hakkında yorum yapmak istemiyorum. Benim en çok merak ettiğim konuların başında, sezonun ikinci yarısı hakkındaki gelişmeler ve borç yükünün son durumu geliyordu.
Başkan Yiğiner, alacakları nedeniyle kulübe ihtar çeken oyuncular hakkında da bilgi vererek takımın iskeletini oluşturan futbolcuları takımda tutacağının sözünü verdi. Hatta transfer yasağını kaldırmalarının an meselesi olduğunu ve Brezilya, İngiltere ve Portekiz’de oynayan futbolcularla temas kurduklarını bildirdi. Takımın dağılacağı iddia edilen bu dönemde, Başkan Yiğiner’in bu söylediklerini önemli buluyorum.
Özellikle son 1 ayda oluşan olumsuz tablo, yapılan bu önemli açıklama ile sonlanmış oldu. Oradaki en önemli cümlelerden biri de Djedje’ye tekliflerin geldiğinin açıklanmasıydı. Djedje, bu takım için çok önemli bir isim. Oyuncudan para kazanarak borçları ödeme fikri belki doğru olabilir ama bunu yapma zamanının devre arası olduğunu düşünmüyorum. Çünkü; devre arasında o klasta bir oyuncu bulmak bence imkansıza yakındır.
Takımın en golcü oyuncusu El Kabir ve sol bek Pinto’nun alacaklarının ödenerek takımda kalacağının açıklanması da artı bir durum tabiki. Uzun süredir de dediğim gibi mevcut takımın alacakları ödendiği takdirde bu takım Süper Lig’de korkulu rüya yaşama ihtimalini değerlendirmiyorum. İlk 10 haftada alınan 19 puan ile de bu gösterildi zaten.
Ben 4 ay sabır diyordum, Yiğiner 2 ay dedi!
İkinci en önemli konu ise mevcut borç yükünün son durumu ve nasıl ödeneceği konusuydu. Başkan Yiğiner, mevcut takımda oynayan futbolcuların alacakları haricinde toplam borcun en fazla 120 milyon TL olduğunu tekrar hatırlattı. Ben, bu borcun ödenmesi için bu sene ligde kalmanın yeterli olduğunu söylüyordum. Yani 4 ay daha ciddi bir sabır göstermek gerektiğinin kanaatindeydim. Başkan Yiğiner ise bu sabır süresinin 2 ayı geçmeyeceğini söyledi. Bunu söylerken net ve kararlı olması da camiaya verdiği değerli mesajlardan birisiydi.
Başkan Yiğiner’in bu net konuşmasının altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emriyle Maliye Bakanlığı, Bankalar Birliği ve TFF’nin iş birliği ile spor kulüplerinin borçlarının yapılandırma sürecinin hayata geçmesi yatıyor tabiki. Yiğiner, bu süreci çok iyi değerlendirmek istediğinin altını çizdi. 31 Ocak tarihine kadar toplam genel borç tablosu ile beraber gelir ve gider muhasebesinin çizelgesi oluşturularak borç yükü tek bir kalem üzerinden yürütülecek ve Ziraat Bankası’na uzun vadede ödenecek. Daha sonra da TFF, kulüplere verilen bu krediyi inceleyerek gelirlerin dışında borçlanmasına izin vermeyecek. Bu gelişme, anlatıldığı gibi uygulanırsa mükemmel bir durum ortaya çıkar.
Süper Lig’de Başakşehir, Kasımpaşa ve Göztepe’nin borcu yok denebilir. Bu kulüplerin dışında en az borca sahip takımın ise Ankaragücü olduğunu tartışmaya bile gerek yok. Bunu sadece ben demiyorum, Başkan Yiğiner de diyor. Ankaragücü, bu anlaşma sayesinde geçmişin bütün yükünü atıp geleceğe sağlam adımlarla bakmak istiyor.
Yiğiner, sadece 2 ay için sabır istediğini belirterek bu anlaşma hayata geçerse güçlü bir ekonomik yapıya sahip olacaklarının altını çizdi. Ankaragücü’nün Başkanı böyle bir iddiada bulunuyorsa bana da Sayın Başkan Yiğiner’e inanmak düşer. Ki Başkan Yiğiner ile yapacağım röportajda da bu gelişmelerin detaylarını soracağım. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar…
