Liderliği kapmak ve şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlemek için Ankaragücü, Tepecikspor karşısına çıktı. Bu karşılaşmaya Sarı-Lacivertliler, Keçiörengücü’nü 1-0 yendiği maçtan sadece Ferhat Odabaşı’nın eksikliğinde çıktı. Ferhat Odabaşı’nın olmamasının sebebi de hafta içinde yaşadığı talihsiz sakatlık idi.
Bu yazdıklarım maç öncesindeki genel bilgilerden oluşan bir kesitti. Peki ya, liderliğe kavuşmak için sahada mücadele eden oyuncuların durumu nasıldı?
Karagümrük maçındaki Ankaragücü, sahada yoktu…
Özellikle maçın ilk yarısında Ankaragücü’nde oyuncular, maç kazanıldığında liderlik gelecek düşüncesiyle değil de ‘ligin son maçına çıkmış, maç bitse de tatile gitsek’ havasındaydılar. Maç öncesinde yapılan planların çok uzağında, vasatın çok altında bir oyun vardı sahada. Bu dakikalarda Tepecikspor, öne geçip maçı da koparabilirdi.
2 hafta öncesinde Karagümrükspor karşısında 15. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen oyundan kopmayan, maçı isteyen ve galibiyet almak için tabir-i caizse topu ısıran Ankaragücü’nün oyuncuları, Tepecikspor karşısında ilk yarı boyunca varlık bile gösteremedi. Ne bir organize atak yapıldı ne de rakip takımın kalecisini zorlayacak bir şut vuruldu. Sadece duran topta Sertan Vardar’ın güzel şutu direkten döndü. Liderlik gelecek heyecanıyla geldiğim maçta, bu durumu görünce ilk yarı bitiminde tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşadım.
Bırak!
İkinci yarının başında bazı şeyler değişir mi diye beklerken devrenin hemen başında soldan gelen ortada Mehmet Taşcı, bir anlık hata ile topu kendi ağlarına gönderdi. Futbolun içinde bu tip hatalar var. Hiçbir oyuncuyu, kendi kalesine gol attığı için eleştirmem. Pozisyon icabı bu tip durumlar ortaya çıkabilir ancak kaleci ile Taşcı, top oraya gelirken “bırak!” diye birbirini uyarabilirdi.
Bu golün ardından çabuk toparlanan oyuncular, rakip üzerinde baskı kurmaya çalıştı ve rakip oyuncu ceza alanı içinde elle oynayınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun başına gelen Sertan Vardar da top ile kaleciyi ayrı noktalara gönderince Ankaragücü maça tekrar ortak oldu.
Bu golden sonra Ankaragücü Teknik Direktörü Aykan Atik, 3 puanı almak için oyuna Timur Kosovalı ve Mustafa Öztürk’ü aldı. Bu iki değişiklik sahadaki oyun dizilişini olumlu etkiledi. Timur’un oyuna girmesiyle Ankaragücü’nün topu daha rahat ileride tuttuğunu gördüm. Golcü oyuncu, uzun topları rahatça aldı, arkadaşlarına servis etti ve ceza alanını karıştırdı. Kısa sürede sahada kalmasına rağmen Timur’un faydalı oyunundan etkilendim. Çünkü; Ankaragücü’nde santrafor oynama özelliği taşıyan tek oyuncuydu. Bu özelliklerinin herhangi birini sahaya yansıtması bile Ankaragücü’nün çehresini değiştirdi. Kalan dakikalarda maçta başka gol olmadı ama Timur’un gayreti gol pozisyonlarına girilmesinde etkili oldu.
Naçizane fikrim; Timur Kosovalı 11’de başlamalı
Mehmet Yıldız ve Emrah ikilisi pozisyon oluşturma konusunda etkisiz kaldı. Bu etkisizlik ve topla fazla buluşmamaktan dolayı bu iki oyuncu oyunun hiçbir dakikasında oyun düzenine konsantre olamadı. Bu yüzdendir ki Mehmet Yıldız, iki tane yüzde 99’luk pozisyonu değerlendiremedi. Mehmet Yıldız ve Emrah Bozkurt’un ikilisinin de santrafor özelliğine sahip bir oyuncuya ihtiyacı olduklarını düşünüyorum. Naçizane fikrim, bu maçta oyuna sonradan giren ve bu ligi çok iyi tanıyan Timur Kosovalı’nın ilk 11’de başlayıp takıma geç olmadan adapte edilmesidir. Timur, 11’de başlarsa Ankaragücü’nün daha rahat pozisyonlara gireceğini ve atacağı gollere stres yaşamadan ulaşacağını düşünüyorum.
Yan top zaafı
Tepecikspor karşısında gol pozisyonlarına girmekte zorlanan Ankaragücü’nün defansında da birkaç sorun olduğunu gördüm. Özellikle yandan gelen toplarda defans bloğunun ciddi zaafı olduğunu düşünüyorum. Her gelen uzun top, ceza alanı içinde paniğe neden oldu. Bazı pozisyonlarda da dönen topu alırken sıkıntılı anlar meydana geldi. Bu telaşlı durumu düzeltmek için Ankaragücü Teknik Heyetinin çözüm bulması gerekiyor.
Hakemin verdiği kararlar infiale neden oldu!
Ankaragücü, istediği oyunu sahaya yansıtamamasına rağmen maçtan 3 puan alabilir miydi? Alabilirdi. Tam ileri gidecek ve oyunun temposu yükselecekken Hakem Murat Türker’in ortaya çıktığını söylemek lazım. Her verdiği karar, maç içinde infiale neden oldu. Abuk sabuk anlarda oyunu durdurması, Timur’un ceza alanı içinde yere düşürülmesine penaltı vermemesi, kart olmayacak pozisyonlarda kartını rahatça vermesi Ankaragücü’nün alması muhtemel 3 puanına engel oldu. Aslında maç başlamadan önce hakemin isminde rahatsız oldum. Grupta lider pozisyonunda bulunan Manisaspor’u geçerek liderliğe ulaşmak için sahaya çıkacak Ankaragücü’nün maçına Manisa Bölgesi Hakeminin atanması içime kurdu düşürmeye yetti. Etik dışı ve rezil bir atamanın gerçekleştiği maçın sonunda Ankaragücü lider olamadı ve Manisaspor liderliğini sürdürdü!
Ankaragücü, her anlamda büyük bir dersin çıkarması gerektiğini düşündüğüm maçın ardından aldığı 1 puanla 2. sıraya yükseldi. Belki de bu etkisiz oyunla alınan 1 puan çok değerli. Bu puanın değerini belki de ilerleyen haftalarda anlayabiliriz. Kendi evinde son puan kaybını yaşadığına inanmak istediğim Ankaragücü, önümüzdeki Cuma günü Aydın 1923’ü kendi sahasında ağırlayacak.
Ankaragücü’nün Tepecikspor maçının sonunda ulaşamadığı liderliğe, Aydınspor maçının ardından ulaşması dileğiyle…
