Ankaragücü’nde yıllardır değişmeyen tek şey, kaos ortamının farklı şekilde olgunlaşarak karşımıza çıkması sanırım. Döndük dolaştık, yine o can sıkıcı durumla karşı karşıya kaldık. ‘Ankaragücü’nün kaderi bu’ ya da ‘Ankaragücü, kaos ortamından besleniyor’ gibi ne demek olduğu belli olmayan ukala sözlerle durumu geçiştirmek istemiyorum. Ankaragücü yaklaşık 10 senede hiçbir kaos ortamından başarı ile çıkmadı. Çıkmış gibi gözüktüğü dönemlerde de uzun vadede olumsuz sonuçlarla yüzleşti.
Ankaragücü, eline yüzüne bulaştırmaya başladı!
Son senelerde hep birilerine maddi anlamda bağlı olarak kulüp belli bir noktaya geldi. Aslında Süper Lig’e çıkarak iyi bir noktaya da geldi diyebiliriz. Bazı kişilerin ağzından çıkacak sözlere ve vaatlere güvenerek takımın maddi kaynak bulduğu ve bu sayede hayatını idame ettirdiği o dönemin de sonuna gelinmişti aslında. Bu sene Süper Lig’de kalındığı takdirde gelirlerin birçoğu eski yöneticilerin ne zaman verdiği belli olmayan ama alacağı olarak iddia ettiği temliklere ve icralara gidecekti ama gelecek sezonlarda rahat ve geliri olan bir kulüp haline gelecekti ancak hayati değer taşıyan bu geçiş sezonunda Ankaragücü her şeyi eline yüzüne bulaştırmaya başladı.
6 sene sonra olağanüstü zorluklarla mücadele edilerek Süper Lig’e çıkılıyor, ona göre kadro kuruluyor, sezonun başında başarılı sonuçlar alındıktan sonra bir anda maddi problem kendini gösteriyor ve başarısız saha sonuçları ortaya çıkıp bunalımlı dönem başlıyor. Son 1,5 senede taraftarların oldukça sevgi ve saygı duyduğu Teknik Direktör İsmail Kartal, çok kötü oynayarak kaybedilen Sivasspor maçının ardından yaptığı açıklamalarla durumun vahimliliğini bir kez daha ortaya koyuyordu. İsmail Kartal, “Takımdaki sorun, teknik değil maddi” diyor ve daha sonra yönetimin maddi kaynak bulma konusunda başarısız olduğunu belirterek bir nev-i son dönemdeki bu talihsiz sonuçların sorumlusunun yönetimsel hatalar yüzünden geldiğini iddia ediyordu.
O açıklamanın ardından göreve devam edemezdi!
İsmail Kartal’ın bu ifadeleri, gerçekten çok çarpıcı iddialardı. Medyanın gözü önünde yapılan bu açıklama sonrasında teknik heyet ile yönetim arasında kılıçlar çekilmişti. Öyle ki, bu açıklamadan birkaç saat sonra resmi siteden yapılan açıklama ile 1,5 yıl süren İsmail Kartal döneminin sona erdiği duyuruldu. İsmail Kartal, yaptığı açıklama ile net bir dille yönetimi istifaya davet etti. Ben hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm. İsmail Kartal, yaptığı bu açıklamaların altyapısında ne yattığını açıklar mı ya da yönetim bir şeyler söylemek ister mi bunu zaman gösterecek. Böyle bir durum sonrasında İsmail Kartal olağanüstü başarılı da olsaydı Ankaragücü’nde devam etme şansı kalmamıştı, öyle de oldu. Yönetim, artık yeni hoca arayışına girecek. Bu ismin de birkaç gün içinde netleşeceğini düşünüyorum.
İsmail Kartal, kullandığı bu sözlerle haddini fazlasıyla aştığı çok doğru fakat oyuncuların 6 aydır para almadığı da bir gerçek. (Şimdilik aksi söylenmediği için gerçek diyorum) Hatta iddiasına göre 12 aydır da bazı çalışanlar ücretlerini alamamış. Özellikle devre arası yaklaşıyorken yönetimin bu konuyla ilgili çalışmalarını hızlandırması gerekiyor. Yönetimin bu konu özelinde bir açıklama yapıp kamuoyunu ve camiasını aydınlatıp taraftarların içini rahatlatmalı. Ankaragücü’nü yeni dönemde nelerin beklediğinin açıklanması bile yönetimin şeffaflığını ortaya çıkarmaya yeterli olacaktır.
Yönetim, neler yapacağını açıklamalı
Ankaragücü, son 7-8 senede bilerek ve isteyerek bu borç yığınının içine sokuldu. Kimler sayesinde bu durumlara düşüldüğünü de yönetim çok iyi biliyor zaten. Tekrar tekrar söylemeye gerek yok. Ankaragücü, bu dönemlerden ders aldıysa zaten bu açıklamayı yapıp neler yapılacağını tüm camiaya anlatır. Devre arası öncesi bu çözüm yolları açıklanmazsa, büyük bir emek harcanarak 2. Lig’den bu sürece kadar getirilen noktaya saygısızlık edilmiş olunur. Açıkçası yönetimin, başta kendisinin ve camianın emeğine saygı duyarak ne gerekiyorsa açıklaması lazım.
İç huzurun sağlanması, başarı için yeterli!
Geçen ki yazımda belirttim ama tekrar altını çizmekte fayda görüyorum. Bu sene ligde kalmak tek hedeftir. Belki de başarının ölçüsü olacak. Bunun için öncelikle iç huzur gerekiyor. Oyuncuların ve teknik heyetin alacakları ödendiği sürece bu takımın başarısız olma ihtimali yok. Çünkü; kadro kalitesi ligde kalmak için yeterli seviyede. Bu takımın devre arasında transfere de ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Devre arasında bir oyuncu takımdan ayrılırsa bunu da transferlerle kapatmak mümkün değil. Yönetimin, transferden önce uğraşması gereken tek nokta budur bence.
Ankaragücü, bu sene ligde kalırsa gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Bu sene maddi anlamda yardım etmeyen kişiler, gelecek sene sıraya geçecek. Göğüs reklamı vermeyen kurumlar ve şahıslar, koşarak tesislere gelecek. O yüzden bu sezonun değerini bilip o mentalite ile çalışmak lazım. Geçmiş senelerde o sene bu sene diyorduk ya; asıl bu söylemi ifade etmemiz gereken sene, ‘bu sezon’…
