Klasspor - - Benim bir puanım iyi midir? yazısı

Site İçi Arama


BENİM BİR PUANIM İYİ MİDİR?

2080 Okunma


İki alkış gönderelim evvela… Birincisi bu şartlar altında bile takımımızı yalnız bırakmayan Samsunspor taraftarına… İkincisi ise son iki yıldır Samsun’da atılan dostluk adımlarına adeta koşarak gelen Karşıyaka taraftarına... Çünkü önce derneklerinde misafir ettiler taraftarlarımızı, ardından ise dört dörtlük bir iftar verdiler. Türk futbolunun iki güzide camiasının mensuplarına da yakışan bu idi zaten; hezar tebrik…
 

Maça gelince, maalesef iki takımında bu ligi forse etmek bir tarafa ligin zirvesine oynayabilecek kadroları yok. Karşıyaka, sıkı müdafaamızı açacak hamleler üretmekten mahrum idi. Hayrettin Gümüşdağ’ın oyun planı 0-0 üzerine kurulu idi. İki kanattaki müdaffacıyı da sıkı sıkıya tembihlemiş gibiydi; bu yüzden Can ile Veysel ( Turgay ) orta sahayı bir adım bile geçmediler. Klasik, bulursam atarım bir tane anlayışıyla bezeli bir plan tabii. Ancak bu oyun kurgusu ve bu oyuncu tercihleriyle hem bulmak hem de atmak pek kolay bir şey değil. Zaten duran toplarda ileri çıkan iki stoperine güvenmiş Hayrettin Hoca.
 

Turgut’tan kanat adamı imal etme çabasını anlayabilmiş değilim. Turgut özellikleri bakımında Burhan’la değişmeli oynayabilecek bir oyuncu. Nitekim kaç maçtır olmuyor, olamıyor, olması da pek mümkün değil.
 

Sercan’ı orta sahanın ortasında tutmak da anlaşılır bir şey değildi. Zaten o da sık sık alışık olduğu yere, yani kenara kaçtı. Hakan Koçaslan, ön liberoda, esas mevkiinin getirdiği reflekslerle davrandı. Top kesmede mahirdi lakin bütün defans oyuncularımızda olduğu gibi onda da oyun kurma endişesi ve becerisi yoktu.
 

Serkan Aykut ve Zafer gibi teknik kapasitesi yüksek, araya paslar atabilen iki oyuncunun eksikliğini hissettik kesinlikle. Murat Yıldırım çok çalıştı ancak kritik noktalarda pas şiddetini ayarlayamadı bir türlü. Umarız bu onun tecrübesizliğine dayalı bir durumdur.
 

Takımda kolay kart görme zafiyeti devam ediyor; bu da takımın temel taşlarından Sefa örneğinde olduğu gibi alternatifi az olan kadro için ileride ciddi bir sorun teşkil edecektir.
 

Oyunun dengede geçtiği, Karşıyaka’nın topa daha çok sahip olmakla birlikte fazla üretken olamadığı, hatta direkten dönen bir topumuzla birlikte daha net fırsatlara bizim girdiğimizi söyleyebilirim.
 

Bu arada maçın kahramanı ( acaba TV ekranından mı öyle görünüyor diye sormayın, ezelden beri hafif(!) kilolu olan ) kalecimiz Hasan’dı diyebilirim. Net goller mi çıkardı, penaltı mı kurtardı, ileri çıkıp gol mü attı?... Hepsine hayır… Peki, ne yaptı derseniz; güven verdiğini söyleyebilirim. Bu sezon bu maça kadar kaleye gelen her topta mübarek Ramazan’ın da tesiriyle dualar ediyor, okuyup üflüyorduk. Çünkü en basit toplar bile sekiyordu, birine çarpıyordu vesair… Ancak bu kez öyle olmadı; sezon başından beri ilk defa bir maçta gol yememiş olmayı kâr hanesine yazmak lazım.
 

Özetle, bizim bir puanımız iyidir mantığıyla da yaklaşılabilir bu maça ama rakibin de pek bir şey oynamadığı göz önünde tutulursa galip gelememek de üzmeli insanı. İnşallah ilerleyen süreçte savunurken de saldırabilmeyi öğreniriz. Tabii içeride seri yapabilirsek, dışarıdaki 0-0’ların heykelini dikeriz icabında…

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
1
araskarakurt
22 Eylül 200823:29
karşıyaka'da iftar verilmesi gerçekten çok güzel. spor bunlar ile anlamlı. hem samsunsporlu hem de karşıyakalı tarafratlara sonsuz teşekkürler.