Klasspor - Orhan Kemal Erkılıç - SAVUNMA ÇUVALLADI yazısı

Site İçi Arama


SAVUNMA ÇUVALLADI

4721 Okunma


Gençlerbirliği’nin yeni sezondaki ilk maçı için 19 Mayıs Stadyumu’ndayız. Kırmızı-karaların, yenilenen kadrosuyla; az takviyeli Çaykur Rizespor karşısında favori olduğunu düşünüyordum. Pek çok gazeteci arkadaş ise Gençlerbirliği’nden daha ilk maç öncesi ümidi kesmişti.

Boş tribünler hariç; ‘Burası Ankara’ pankartının olmayışı ilk dikkatimizi çeken eksikti. Statta yaşanan internet krizi ise gazetecileri epey zorladı.

İlk düdükle birlikte oyuna Rizespor hakim oldu. Kırmızı-karalar, oyunda dengeyi çok geçmeden sağladı. Stancu’nun sakatlanıp yerine Tomic’in girmesi de oyunun kilit noktalarından biri oldu. Tomic, sağ kanatta hücuma önemli katkı sağladı ve bence sahada kaldığı sürede etkili oldu. Ancak Stancu’nun gol bölgesindeki tecrübesini de aramadı değil başkent ekibi.

KONUŞMUYORLAR MI?

Gençlerbirliği, takım halinde başarılı bir savunma yapamadı. Kalede Ferhat’ın olmasına anlam veremedim. Stoperdeki ikili Ahmet Çalık ile Atta, son yıllarda izlediğim en kötü stoper performanslarından birini sergiledi. Özellikle Atta’nın, kaleci Ferhat ile olan diyaloğu sıfıra yakındı. 3 pozisyonda Atta ile Ferhat, topa müdahale etmede sorun yaşadı. Ahmet ise Rize’nin golcüsü Kweuke karşısında ağır kaldı.

Dimitriadis ve Skulason ikilisinin daha güçlü olması gerekiyor. Rakipler çok kolay bir şekilde Gençlerbirliği savunması ile karşı karşıya kalıyor. Dimitriadis, hücum üretkenliğinde bir adım önde göründü. Bence iyi bir tekniğe sahip olan Spelmann da yakaladığı pozisyonlarda ve maç içinde etkisiz kaldı. Umarım bir hayal kırıklığı olmaz tecrübeli futbolcu.

İrfan, takımı her an pozisyona sokmak için uğraştı. El Kabir de kişisel becerileriyle pek çok duran top kazandırdı.

Takımın sağ beki Ahmet Oğuz, hücumda çok çok iyi işler yaptı. Savunmada ise günün en iyi ismiydi.

Takımın sol beki Latovlevici yaptığı asistin dışında sahada bir varlık gösteremedi. Bence performansı bu değil ama kenarda Uğur’un olması takım için bir avantaj.

2 MAÇA DİKKAT!

Teknik patron Stuart Baxter’ı eleştirmek için çok erken. Bunların yaşanacağı belli. Kırmızı-karalar, sırasıyla Antalya ve Kasımpaşa ile oynayacak. Bu maçlardan takım en az 1 puan çıkaramazsa İskoç teknik adam 4. haftayı göremeden evine döner. “Suçlu hoca mı?” derseniz bu da tartışılır. Maç sonrası stattan ayrılırken gördüğüm başkan İlhan Cavcav’ın moralsiz hali gözden kaçmadı.

PAS VE PRES, OLMAZSA OLMAZI

Bu takım şampiyonluk adayı değil, dünyanın sonu da gelmedi Gençlerbirliği için. Yalnızca bir maç kaybetti. Olumlu olmak lazım ancak “kümede kalma mücadelesi verir” yorumları hemen gelmeye başladı. Futbolcular, maç içinde teknik hatalar yaptı. Gençlerbirliği, pas ve pres yapmadığı sürece bu sorunları yaşayacaktır. Oyun içinde zaman zaman iyi sinyaller veren başkent ekibi, rakibi karşısında ezilmedi ama çok basit hatalar yaptı, savunmada adeta çuvalladı.

Baxter’ın ‘ucuz penaltı’ yorumuna katılmıyorum, pozisyon net bir penaltıydı. Hakem Alper Ulusoy oyun içinde yanlış kararlar verdi. Kart konusunda Gençlerbirliği’ne karşı biraz daha eli açıktı.

Devre arası sohbet ettiğim ünlü spor spikeri Tansu Polatkan’a “Abi bu kaçıncı sezonun?” diye sordum, “50-51 oldu sanırım” dedi. Sporun çınarlarına ‘maşallah’ diyelim… Gençlerbirliği için de biraz sabırlı olalım…

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
ORHAN KEMAL ERKILIÇ



Yazarın Diğer Yazıları