ONURSAL BAŞKAN MI, MUHALEFET LİDERİ Mİ?

Anayurt Gazetesi ve www.since1910.net yazarı Orhan Sal Cemal Aydın'ın onursal başkan mı yoksa muhalefet lideri mi olduğunu sorgulamış.

Onursal Başkan mı, Muhalefet Lideri mi?

Gün geçmiyor ki Ankaragücü’nde geçmişe dönük bir borç, mahkeme, dava haberi duymayalım.

Tabii bunun böyle olacağı yıllar önceden belli olduğu için fazla şaşırmıyoruz. Ama öyle haberler çıkıyor ki, bu kadarına da artık pes diyorsunuz.

Ankaragücü, Boluspor’la sorunlu, eski futbolcularla mahkemelik, üye defterleri kayıp, eski futbolcuların dosyaları kayıp, eski masörle davalık, eski hocalarla davalık.

Nereye elini atsan, elinde kalıyor. Bu kulüp yıllarca nasıl yönetilmiş, nasıl dosya tutulmuş, nasıl defter tutulmuş kimse anlamıyor. Neredeyse bakkal defterlerini arar hale geldik.

Bunca sorunun yanında, bir de borç meselesi var. Bugün, kulübün kimilerine göre 12, kimilerine göre de 16 milyon lira borcu var. Peki bu para nerelere harcandı? Nasıl harcandı? Ne amaçla harcandı?

Borcu yapanlar çıkıp deseler ki, “Kardeşim borçlandık ama işte gördünüz kafaya oynadık, kupaları kazandık, yıldızları takıma kazandırdık, tesisler yaptık”. O zaman bizde ikna oluruz. Ama hani nerede bunlar?

Geçmiş yönetim döneminde Ankaragücü başarılı oldu mu? Hayır... Tam aksine başarı yok.

Ankaragücü herhangi bir büyük kupa kazandı mı? Hayır... Tam aksine hiç bir kupa yok.

Ankaragücü yurt içinden veya, yurt dışından yıldız transfer etti mi? Hayır... Tam aksine alan değil, hep satan takımdı.

Tesis anlamında yeni bir şeyler yapıldı mı? Hayır...

Tesis demişken burada şunu da açığa kavuşturmak gerekli. Sayın Cemal Aydın sürekli tesis konusunu gündeme getiriyor. Evet Ankaragücü taraftarı kulübü için bir çivi bile çakanı sırtında taşımasını bilir. Bundan da hiç gocunmaz. Aksine zevkle yapar. Çünkü bu takımı karşılıksız sever. Bu anlamda Cemal Aydın’a da katkılarından dolayı teşekkür etmesini bilir.

Ancak her konuşma arasına “tesislerin” gündeme getirilmesi ve “ben yaptım”, tavırlarına girilmesi ve o araziyi Ankaragücü’ne kazandıran eski bakan, Refaattin Şahin’leri, gazeteci duayenleri, Güray Soysal’ları, Erol Yaşar’ları hiç anmamak son derece yanlış ve büyük vefasızlık diye düşünüyorum.

Tesisler için harcanan para konusuna gelince. O da ayrı bir soru işareti. Cemal Aydın kabul etmeli ki, kendisi çok şanslı bir dönemde koltuğa oturdu. Çünkü başkan olduğunda elinde Hasan Şaş ve AhmetYıldırım gibi çok iyi piyasası olan 2 futbolcu vardı. Nitekim Hasan Şaş’ı Galatasaray’a, Ahmet Yıldırım’ı da İstanbulspor’a yaklaşık 7 milyon dolara satarak müthiş bir gelir elde etti ve bu gelirin çok büyük bir kısmıyla şu an Gazi Mahallesinde yer alan tesisleri yaptı. Yani boş boş övünmeye hiç gerek yok. Evet bir tesis yapıldı ama, bu tesis yine kulübün parasıyla yapıldı. Artı şunu da belirtelim. Tesislerin açılış gününde dönemin TFF Başkanı Haluk Ulusoy, kulübe katkı amacıyla 250 bin dolarlık bir çek sundu. Bu miktarlar azımsanacak miktarlar olmasa gerek diye düşünüyorum.

Boş işlerle uğraşmayalım. Enerjimizi boşa tüketmeyelim. 100.yıl hayalleri ile yanıp tutuşurken, geçmişe dönmeyelim diyoruz. Ama sayın Cemal Aydın öyle bir yol izliyor ki, anlamak imkansız. Şimdi Cemal Aydın kulübün Onursal Başkanı öyle değil mi? Peki bir Onursal Başkan gazeteleri, internet sitelerini adım adım dolaşıp, bir muhalif gibi başkanı ve yönetimi şikayet eder mi? Allah aşkına biri söylesin... Beşiktaş Onursal Başkanı Süleyman Seba veya Ankaraspor Onursal Başkanı Melih Gökçek bir muhalif gibi, mevcut yönetimlerine bunları yapsa ne derdiniz?

Kusura bakmayın Sayın Onursal Başkan. Ankaragücü taraftarı o kadar bilinçlendi ki, kim kimin ne düşündüğünü, kim kimin ne yapmak istediğini artık çok çok iyi biliyor. Aslında siz Mart kongresinde Başkan Yıldırım’a kulübü sözde emaneten 3 aylığına verdiniz. Çünkü takım düşüyordu. “Onlar düşürür, ben gelirim” diyordunuz. Ama düşürmediler. Hiç kondurmak istemiyorum ama sanırım şimdi onun sıkıntısını yaşıyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz? Ankaragücü son genel kurulunu 115 üyeyle yapabilmişken, şu anda 200’e aşkın genel kurul delegesi yeni bir kongre istiyor. Peki bu 200 üye son genel kurul yapılırken neredeydi. Bunlar çok manidar şeyler.

Ben tüm camianın affına sığınarak Ankaragücü taraftarına bu konuda kısaca fikrimi söylemek istiyorum. Şu aşamada herkes başkan Yıldırım ve bu yönetimine sımsıkı sarılmalı. Şu kısa sürede herkesin amacını çok iyi öğrenmiş bulunmaktayız. Başkan Yıldırım gücü yettiğince, yasal yollardan bir mani çıkmadığı sürece koltuğa bırakmasın. Çünkü o eski kara günlere dönmeyi istemiyoruz. Ama çok kısa sürede şu Vassell konusu da halledilsin. Ondan sonra işler daha kolay olacak.

BİLGİ KİRLİLİĞİNE SON VERİLSİN

Ankaragücü taraftarının bugünlerde en çok rahatsız olduğu konu: “Bilgi kirliliği”. Çünkü haberler hep, ikinci, üçüncü elden alınıyor. Biz Anayurt Gazetesi olarak Ankaragücü haberlerini ya resmi ağızdan, ya da çok güvendiğimiz ajanslardan geldimi yayınlıyoruz. Dedikodulara yer vermiyoruz. Bana göre bugün Cengiz Topel Yıldırım başkanlığındaki Ankaragücü yönetiminin sınıfta kaldığı tek konu kulübün internet sitesinin yetersiz bırakılmasıdır. Resmi site son derece zayıf bunu herkes görüyor. Oysa bu iş için özel bir kişiyle anlaşılmalı ve haberleri direkt olarak kulübün resmi sitesinden, sıcağı sıcağına almalıyız.

Biliyoruz ki, geçmişten gelen onlarca sorunla boğuşuyorsunuz. Ama şu resmi siteye acil bir çözüm bulmak gerekli.