ZOR BİR GÖREV ALDIM

Gençlerbirliği camiası geçtiğimiz sezonun son maçını hiç unutamayacak. Kayserispor’a 4 - 0 yenildiği o maçın ikinci devresinde ligden düşmesi kesinleşen Gençlerbirliği, mucize eseri aynı dakikalarda oynanan Antalyaspor - Ankaragücü maçı neticesinde averaj hesabıyla küme düşmekten kurtuldu. Taraftarların gözyaşlarını tutamadığı, yöneticilere ağır eleştirilerin yapıldığı o maçın ardından, Gençlerbirliği yönetimi 2009-2010 sezonu için yeni bir sayfa açma kararı aldı. Öncelikle teknik direktör Samet Aybaba ile yolların ayrıldığı Gençlerbirliği’nde, oyuncu kadrosu da değiştirildi. Kulüp yönetimi, en büyük adımı kariyeri başarılarla dolu Alman teknik direktör Thomas Doll’u takımın başına getirerek attı. Alman ligi Bundesliga da başarılı sezonlar geçiren teknik adam Doll, aynı çıkışı şimdi Gençlerbirliği’nde göstermeye çalışacak. Türkiye’ye gelir gelmez çalışmalara başlayan Doll’u şaşırtan en önemli konu ise kurumsallığı ön planda tutan başkent temsilcisinin düştüğü durum. Zor bir görev aldığını dile getiren tecrübeli teknik adam Thomas Doll’la, yeni sezonu konuştuk:

- Uzun zaman futbol oynadıktan sonra teknik direktörlük yapmaya başlamışsınız. Oyunculuk ve teknik adamlık kariyerinizdan söz eder misiniz?

- Futbola 6 yaşında başladım. Hansa Rostock, BFC Dynamo, Hamburger SV, S.S. Lazio, Eintracht Frankfurt, A.S. Bari ve Hamburger SV takımlarında profesyonel anlamda forma giydikten sonra teknik direktörlük yapmaya başladım. Hamburger SV II kulübünün altyapı takımlarında antrenörlük yaptım. Daha sonra 3. Lig ekiplerini çalıştırmaya başladım. Ardından da Hamburger SV ve Borussia Dortmund takımlarında teknik adamlık yaptım. Şimdi de Gençlerbirliği’ndeyim.

- İlk defa Almanya dışında bir ülkede çalışacaksınız. Türkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz?

- Geçen yıl teknik adamlık görevime ara verdim. Teklifler gelmesine karşın kabul etmedim. Almanya’daki kulüpler, teknik ekiplerini kolay kolay değiştirmez. Böyle olunca Almanya’da görev almam zor olacaktı. Ben de başka bir ülkede çalışma kararı aldım. Gençlerbirliği’nden de böylesi bir teklif gelince kabul ettim.

- Turkcell Süper Lig’le ilgili bilginiz var mıydı?

- Bundeslig’a da forma giyen Türk oyuncular, Turkcell Süper Lig’le ilgili çeşitli bilgiler verirdi. Türk liglerinin kaliteli olduğunu duyardım. Geçmiş yıllarda ülkenizde görev yapan Alman teknik adamlar da, başarılı sezonlar geçirmişti.

‘Yeni bir sayfa açılmalı’

- Gençlerbirliği ligde kalmayı son maça bırakmıştı...

- Evet. Gençlerbirliği’nin ligde nasıl kaldığını öğrendim. Tesis, yönetim ve kulüp işleyişi açısından kurumsallığı yerine oturtan bir kulübün, düşüşe geçmesi enteresan. İlgimi çekti. Takım için yeni bir yapılanmaya gidilmesi gerekiyor. Ben de onun için buradayım.

- Gençlerbirliği’ne geldiğiniz an ilk ne yaptınız?

- Öncelikle takımın istatistiki bilgilerini inceledim. Gençlerbirliği son 3 sezondur ligde düşmeme oynuyor. UEFA Kupası’na gittiği o yıllardan şu zamana kadar ciddi anlamda değişiklikler olmuş.

- Sizin de söylediğiniz gibi Gençlerbirliği son yıllarda ligi alt sıralarda tamamlar oldu. İşiniz zor gibi görünüyor....

- Kesinlikle. Çok zor bir görev aldım. Bunun bilincindeyim. Takımın belli noktalarına takviyeler yaparsak, işleri yoluna koyabiliriz. Gençlerbirliği’nin olması gerektiği nokta burası değil. İşte biz bu sezon takımı orta sıralara taşımak istiyoruz. Takımın hücum ve müdafaa hattı ile orta saha mevkisine takviye yapılacak. Şu an bu bölgelere oyuncu sağlanmamız gerekiyor ki, hazırlık kampları verimli geçsin.

Ligi tek rakamlı sıralarda tamamlayacağız

- Thomas Doll’un Gençlerbirliği için belirlediği hedef nedir?

- Hedefimiz yapmak istediğimiz çalışmaları, kadromuza yansıtmak. Futbolcuların bunları kavramasını sağlamak. Ligi tek rakamlı bir sırada tamamlamak da istiyoruz.

- Peki Ankara’yı beğendiniz mi?

- Ankara, yeşil alanlara sahip bir kent. Bu kadarını tahmin etmemiştim. Zamanımın çoğu tesislerde geçtiği için şimdilik Ankara’yı gezme şansını bulamadım. Yakında da kız arkadaşımla birlikte Ankara’ya yerleşeceğim. Esas o zaman gezeceğim.

‘Pirinç pilavı çok güzel’

- Türk mutfağı zengin olduğu gibi her damak tadına hitap eder. En fazla hangi yemeğimizi beğendiniz?

- Pirinç pilavı ve salata... Formumu korumak için salata ağırlıklı besleniyorum. Bu anlamda Türk mutfağı benim damak tadıma uygun.

- İlk öğrendiğiniz Türkçe kelime nedir?

- Eyvallah, teşekkür ederim, günaydın, merhaba, bir, üç. Türkiye’ye gelmeden önce sözlük alıp, kelimeleri öğrenmeye çalıştım. Fakat Türkçenin yazılışı ile okunuşu kafamı karıştırdı. Zamanla onu da öğrenirim.

Ankaraspor’un Alman teknik direktörü Jurgen Röber’le aramızda bir sorun yok. Bana telefon numarasını verdi, iletişim halindeyiz. Her ikimiz de göreve yeni geldiğimiz için, kulüplerimizle ilgili yoğun çalışma temposu içindeyiz. Yakın zamanda kendisiyle bir araya gelip, kahve içeceğiz. Biliyorum ki başkent derbilerinde de Ankaraspor’la aramızda sıkıntı yaşanmayacak.

Sevil Arınan/Cumhuriyet Gazetesi