Özat: "Bir paket az sigara için, maça gelin!"

Site İçi Arama


ÖZAT: "BİR PAKET AZ SİGARA İÇİN, MAÇA GELİN!"

Özat: "Bir paket az sigara için, maça gelin!"

Milliyet Ankara'dan Orhan Kemal Erkılıç'ın Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ümit Özat ile yaptığı özel röportaj sizlerle...

6322 Okunma

Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ümit Özat, Türk futbolundaki en büyük sorunun boş tribünler olduğunu söyledi. İlhan Cavcav’ın ardından herkese sorumluluk düştüğünü belirten Özat, “Kulüp daha yukarılara çıkarılmalı. O bu kulübün Atatürk’ü” dedi...

Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ümit Özat ile Kulüp Başkanı İlhan Cavcav’ın hastaneye kaldırılmasından ve ertelenen Gaziantepspor maçı öncesi konuştuk. Futbolculuğundan bu yana takip ettiğimiz Ümit Hoca, yine çarpıcı açıklamalar yaptı. “Sen sor” dedi kendisi ve dobra açıklamalar yaptı. Transferler, hedefler, eleştiriler, futbolculuktaki ilk yıllarına kadar ben sordum, o da cevapladı...

Hocam futbola başladığınız Ankaragücü altyapısından Gençlerbirliği altyasına geçiş sürecinizde neler oldu?

Ankaragücü A Takımı’nda Samet Aybaba vardı o dönem. Ergun Hoca da altyapı sorumlusuydu. O dönem C Milli Takımı’na çağırmışlardı, Piontek vardı hoca olarak milli takımda. Seçmeler için ayakkabı istedim, malzemeci Hasan vardı çalışan. Bana hem 2-3 numara büyük hem de yırtık bir ayakkabı verdiler. Babam çok kızdı bu olaya. 45-46 numara gerçekten eski bir ayakkabıydı. Duyunca Samet Hoca da kızmıştı bu olaya. Telafi edilmeye çalışıldı ancak babam beni Gençlerbirliği altyapısına götürüp teslim etti...

Gençlerbirliği’nin değerleri arasındasınız. Kaç yıl bulundunuz kulüpte?

Ben Gençlerbirliği’nde 12-13 yıl futbol oynadım. Her kademesinde görev aldım. Sonra da A takım'da kaptanlığa kadar yükseldim. Kulüpte çok insanı gördüm. Eski binanın temeli atılırken de vardım, sahamız çakılken de top oynadım.

Fenerbahçe’ye transfer sürecinden çok ben hayatınızda çok önemli bir yeri olan Daum’u sormak istiyorum. Gerçekten de spor hayatınızdaki en önemli insanlardan biri olmalı...

Daum ile ilk başta çok diyaloğumuz yoktu. Soğuktuk. Sonra tanıdıkça birbirimizi muhabbetimiz arttı ve ayrılmadık. Futbolculuk gelişimimde çok etkisi vardır. Daum benim hayatımda çok önemli bir pay sahibidir. Almanya’ya gittikçe görüşürüz. Manevi babam gibidir. Her türlü gelişimimde çok büyük payı vardır.

Hocam Köln günleri de iyi mi kötü mü bilemedim? “Gitmeseymişim” dediğiniz oldu mu?

Orhan, Almanya’ya gidişim ne kadar doğru ise dönüşüm de o kadar yanlıştı... Oradan dönmeyi istemedim. Teknik Direktörlük için dönmek zorundaydım. Tek başıma bir Türk olarak bir yerlere gelebilmem zordu. Bir imkanım olsa Köln’e gidip yerleşmek, yaşamak isterim. Hayatla kavga etmiyorsun ve her şey düzenli. Futbolcunun, teknik adamın sorumluluklarını yerine getirdiği bir yer. 2. Lig’de en düşük 38 bin kişiye maç oynuyorduk. Hastalandığım dönemde oranın çok eski, ünlü futbolcuları ziyaretime geldi. Avrupa’da güzel anılarım oldu.

Yaşadığınız rahatsızlık planlarınızı bozdu mu?

“Kul kurar Allah gülermiş” ama 1-2 yıl daha oynamak istiyordum. Bundesliga’da 3 maç yapıp dönmek kolay değildi. Üstelik beni Schalke başta olmak üzere isteyen başka takımlar da vardı o arada. Çok daha farklı şeyler olabilirdi ama hayırlısı buymuş...

Kulüp hareketli bir transfer dönemi yaşadı. Gidenler için eleştiri, gelenler için acabalar var. Siz ne düşünüyorsunuz hocam?

İnsanlar yorum yapabilir. Burada 3 kişi, İstanbul’da 100 kişi yorum yapıyor. Ben bunlara alışkınım. Herkesin bir fikri var. Yeterki niyet kötü olmasın. Biz bu oyuncuların gitmesine yönetimimizle birlikte karar verdik. Mesela bu süreçte 11-12 puan aldık. Stancu’nun bunlarda etkisi oldu mu? Bi antrenör gördüklerine göre hareket eder, göreceklerine göre değil. Kayseri maçında 50 dakika oynadı. 12 maç yaptık, biz bu adamdan bir şey almadık. Her şeyin bir cevabı var. Orada 1 gol atar ‘iyi ki gönderdik’ deriz. Orada 15 gol atar ‘Stancu gönderilir mi’ olur.

Ahmet Çalık gider orda oynamaz ki, öyle bir ihtimal yok; ‘iyi ki gönderdik’ derler  Çok iyi yerlere gelecek. Ülkenin en iyi stoperi. 11 trilyon para vermiş Galatasaray kulübü. Adamların verdiği para ortada. Ben bu kulübün en eskisiyim başkanımızdan sonra. 9 yaşında geldim, 41 yaşındayım 32 yıl... Sen gazetecisin, 2 bin lira maaş alırken sana 5 bin lira verirlerse gitmek istemez misin? Sana daha iyi bir yerden teklif gelirse de gitmek istersin. İrfan için de geçerli. Gençlerbirliği’nin kasasında olduğu düşünülen paranın yüzde 60’ı kadar bir para girdi kulüp kasasına. Maliyet sıfır.

Bizim şampiyon olacak halimiz var mı. Gerçekçi olalım. Hocanın hedefi ‘sıfır’ derler. Maçlarımızda tribünler full değil. Tribün geliri belli. 3 büyüklerin dışında kim ‘şampiyonluğa oynuyorum’ derse işi zordur. Rakipler önlem alıyor. Bakın Başakşehir’in maçları zorlaşacak. Önceden yaslanıp 1 puan almak isteyen takımdı, şimdi 3 puan için sahaya çıkıyor. Yaptığı transferlere bakınca dillendirmese de şampiyon olmak istiyor.

İrfan, Stancu, Ahmet Çalık ile kulübün kasasına 23 milyon TL para girdi. Başka geliri yok ki bu kulübün. Ben de gitmesini isteyemem, ‘başkan da gönderdi’ diyemem. Bu işten en büyük zararı ben göreceğim. 3-4 maç zorluk çekeceğiz. Rakipleri boğan bir takımdık, omurgadan Ahmet, İrfan gitti. Stancu bu omurganın bir parçası, Selçuk da sakat. 4 futbolcunun gidip 4 futbolcunun geldiği yerde sorun olur. Selçuk için de iyi bir teklif var. Buna kendisi karar verecek. Bir şey diyemem.

Kasımpaşa maçında Orhan’ın en ufak bir etkisi yok. Hakem penaltıyı vermese sorun olmayacak. Tek hatası gördüğü sarı kart. Ve Orhan bu kulübe çok önemli bir miktar para kazandırdı. Gençlerbirliği’nin çocuğu, sahip çıkmalı, onu kazanmamız gerekiyor. Ben geldiğimde oynayan oyuncu sayısı 10’du. Matei çift kale idmanda bile oynamıyordu. Altyapıdan oyuncu getirilip idman yapılıyormuş. O takıma girdi. Kamal Issah, oynamıyordu şu an bence ülkenin en iyi liberolarından. Şans vermediğim oyuncu kalmadı bir bakın. Biz yenilebiliriz ama kadromuzda revizyon yaptık. Biri Brezilya’dan gelmiş, diğeri İsveç’ten gelmiş bir uyum süreci olacak. Buradan İstanbul’a gidiyoruz uyum sağlamaya çalışıyoruz. Olaylara şöyle bakmamak lazım, Messi Barcelona’dan gitse onlar sorun çekmez mi. Messi’den önce de sonra da o kulüp Barcelona ama bir uyum süreci yaşanır. Bu kulübün ayakta durması için böyle olması gerekiyor, değerini bulan isim satılır!

Takıma etkili bir forvet alınacak mı?

Stancu gitti. Transfer dönemi bitene kadar gelişmeler olabilir. Yabancı kontenjanını boşaltmamız gerekiyor öncelikli olarak. Antrenör oyuncu ister. Bundan daha normal bir şey yok. Bizim şu an aldığımız oyuncuların yıllık maliyeti 400 bin euro. Ben de 2 milyona oyuncu aldırırım. O zaman da gelirin hepsi gider. Satılan isimlerle kulüp ayakta kalmayacaksa bir anlamı olmaz. Yerine daha ucuzu, gelişime açık olanı tercih ediyoruz. Bu takım 10 puan eksik alabilir, 5. olmaz da 10. olur. Bana söylesenize Avrupa’ya gidemedikten sonra 6.’lıkla 13.’lük arasına ne fark var. En fazla kulübün kasasına giren para. Kasaya zaten transferden para girmiş. Galibiyetle kazanılacak paradan daha fazlasını elde etmişiz. Bunları iyi görmek lazım eleştirirken.

Hocam takımda çok fazla yabancı futbolcu olmadı mı? Altyapıyı unutuyor muyuz?

Yabancı futbolcu serbestliği yok mu? Her kulüp bunu kullanır. Trafik gibi düşün, bir kural var biz bunu kullanıyoruz. Altyapıdan Berat, Serdarcan var bunları Hacettepe’ye gönderdik. İshak Doğan, Kaan Söylemezgiller ve daha pek çok ismi ben Almanya’dan memur maaşına getirdim. Orhan Evci’yi 16 yaşında oynatan bendim. Yabancı kontenjanı varken arama yeriniz genişliyorken zorlamanın bir anlamı yok. İyisi varsa zaten gelir oynar. Kimse bindiği dalı kesmez.

Yönetim ile ilişkileriniz nasıl hocam? Sizinle ilgili yanlış bir algı var sanırım.

Ben bu dünyanın en uyumlu insanlarından biriyim. Hiçbir hatanın başlangıcı ben olmadım. Başkanın tanıdığı en eski insan benim. Başkan ben doğduğumda bu kulübe başkan olmuş. Onun yorum yapması kadar doğal bir şey yok. Ama bana bir gün bile ‘şunu oynat, bunu oynatma’ demedi. İşler kötü olursa beni gönderir. Bu kadar doğal bir şey yok. Ben de düşüncelerimi paylaşırım. Sınırları bilirsek, ilişkilerin kötü olması için bir neden yok. Herkes yerini biliyor, ben de biliyorum. Fikir alışverinde bulunuyoruz. Haftanın 4 günü bir aradayız, her gün telefonla konuşuyoruz. Durum değerlendirmesi yapıp işimizin başına dönüyoruz.

19 Mayıs Stadyumu’nda sizin futbol oynadığınız dönemden bu yana pek bi değişim olmadı. Stat için düşünceleriniz neler?

Ankara’ya bu stat yakışmıyor. Antrenör odası bile yok. Başkent’in güzel bir stadyumunun olması lazım. Bu konuda tüm kulüpler destek vermeli. O anlamda ihtiyaç var. Basketbol salonu yapıldı, futbol sahası yapılmadı. Eryaman’da bir stat yapılıyor mesela. Ama 19 Mayıs tarihi bir yer. Yan sahalarla burası tarihi bir yer. Zamanın gerekliliğine uygun modern bir stat yapılmalı.

Türk futbolunda tartışmalar bitmiyor. Hakem kararları, uygulamalar derken sürekli bir yerinde sayma durumu var. Futbolumuz ve Milli takımımız da tat vermiyor gibi. Neler yapılabilir...

Yöneticiler, futbolcular, teknik adamlar, gözlemciler, taraftarlar, gazeteciler olarak herkesin suçu var. Kalite düşüyor. Futbol topunun etrafında kimler varsa, hepimizin hataları var. Ortak bir çalıştay düzenlenmeli ve fikirler alınmalı. Bi defa bu stadyumlar dolmalı. Neden dolmuyor arkadaş!

Manchester United ligde 6. sırada ama kupa maçında dahi stat doluyor. Kulüp, taraftarın oğlu gibidir. Küslük olmaz. Bakın tribünler dolmuyor, bunu düşünmek gerekiyor. Oyundan mı, başka nedenlerden mi iyi araştırmalı. İnsanların endişeleri, korkuları mı var.

Terör olayları 6 aydır, 1 senedir bu şekilde arttı. Statlar boş, AVM’ler dolu. Fransa’da da bomba patladı, her maç dolu tribünler. AVM’lerde iğne atsan yere düşmüyor, oralar ful. Bugün bir paket sigara 12 TL. Her pakette üç tane eksik içse çıkan rakam Gençlerbirliği’nin maç biletinden daha pahalı... Olaya spor gözüyle bakarsanız, bir paket az sigara için maça gelin. Önce statların dolması lazım. Futbol topundan faydalanan kim varsa bir araya gelip görüşmeliyiz. 

Altyapılarımızda da mı bir sorun var?

Altyapılarda nasıl bir eğitim veriliyor, neden futbolcu yetişmiyor iyi incelenmeli. Bir ticarethaneye mi döndü altyapılar. Bir simitle geliyor çocuklar antrenmana. 3 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’dan milli takıma 15 oyuncu geliyor, 70 milyon Türkiye’den 5 oyuncu gidiyor. Altyapıları kapatalım, 2 scout ekibi kurulsun o zaman öyle bulalım futbolcuları neden bu kadar masraf yapıyoruz ki. Bir inceleyelim. Bugün beğenmedikleri Amerika futbolu bile bizden önde. Biz Çin ve Katar’ın arkasından geliyoruz. Para için geliyorlar. Çok futbolcunun ağzında Türkiye var. Gelip para kazanmak istiyorlar. Ben Köln’de 60 bin euro alıyordum, teknik direktörlüğe geçtim 10 bin euro kazandım. Biz çok değer veriyoruz. 3-5 maçta sembol haline gelmez bir futbolcu. Bakmamız gereken çok şey var.

Peki ya hakemler... Eleştiriler giderek artıyor. Güven duygusu da azalmış hatta pek kalmamış görünüyor.

Ben çok net söylüyorum. Kasımpaşa maçında öyle bir penaltı olmasa, bize çalmadığı pozisyonda penaltı değilmiş ama çalsa ilk yarı 2-1 bitecekti 3-0 değil. Fenerbahçe kupa maçınnın ikinci yarısında Vedat ile Aydın’ın pozisyonu yüz 100 penaltı. Biz lider çıktık beraberlikle ama maç 5-2 bitecekti. Niye öyle olmasın. Gruplar başladığında biz ikinci olarak çıkalım desek kimse bize itiraz etmezdi. Ama farklı bir sonuç olsa ‘vay Ümit hoca şöyle Ümit hoca böyle’ denirdi. Oynamayan pek çok isim forma giyiyor. Kupanın en çok gol atan takımıyız. Yani büyük avantaj. Gruptan sonra 2 maçın ardından final şansı var. Neden olmasın...

Osmanlıspor 2 yıl içinde önemli başarılar yakaladı. Gençlerbirliği taraftarının da özellikle Avrupa kupası hasreti var. Bu hasret bitecek mi hocam? Ve bu yarışta Gençlerbirliği nasıl olacak?

Osmanlıspor’un bütçesi ile bizim ki bir değil. Bunlar idari konular. Biz Türkiye liginin en az bütçeli takımıyız belki Adana olabilir bizden önce. Konya, Bursa gibi kulüpler Stoch’u, Atıf’ı istiyormuş mesela. Ben de isterim ama takımda bir denge var. Kulüp verse de ben istemem. Bak Rıza hoca ‘Kasımpaşa küçülmeye gidiyor’ dedi bıraktı. Kadroya bir bakın. Ne küçülmesi! Kadromuzdaki değişime beraber karar verdik. Oyuncu ile yaşayan benim. ‘Hocam ne oldu, hocam ne oldu’ diyor. Onun da bize bir faydası olmayacak. Kulüp bugüne kadar çok önemli genç yıldızlarını satarak ayakta kalmış, bugünlere gelmiş. ‘Şampiyon olacam’ dersen 80 milyon harcarsın, 40 da borçlanırsın. Ersun Yanal zamanında nasıl oynandı deniyor. 40 senede bir o dönem oldu, Bursa oldu, Başakşehir oluyor. Kimler gitti Ersun Yanal zamanında, Deniz Barış, Serkan, Okan, Ahmed Hassan gitti. Satılmasa belki devam edilir ama ödenen paranın 4 katı veriliyor. Nasıl 3 büyüklerde oynayan bir futbolcuyu Milan, Arsenal, Barcelona istediğinde tutamıyorsa, burada oynayanı da 3 büyükler isterse tutulmuyor. Büyük balık küçük balığı yer, futbol ekonomisi böyle bir şey. Bugün Milan, Galatasaray’dan istediğini alamaz mı? Bu takımların da ekonomisi bizden iyi, tutamayız elimizde. 

Çok özel bir taraftarı var Gençlerbirliği’nin. Farklı grupların ortak derdi ‘kulüp kültürünün yaşaması’. Onlara mesajınız nedir hocam?

Taraftarlarımız bize destek olsun. Aramızdan giden-gelenler oluyor. Oyunsal anlamda, 3-4 maç sıkıntımız olacak ama puan kazanmamız önemli. İyi oynar da kazanırsak zaten sorunumuz olmaz. Takımın yüzde 40’ı değişti. Önümüzün açık olduğuna inanıyorum. Taraftarımız da buna inansın. Bizim amacımız haftalık değil, 25. haftaya kadar 32-35 puan aralığını bulmak. O zaman rahat bir sezon geçiririz. Yeniden yapılanmamızın vermiş olduğu bir zorluk var. ‘Satmasaydınız’ diyebilirler ama 23 milyonluk bir rakam var. Bugün 50 bin liraya araba alınıyor, 51 bin lira verildiğinde satıyor insanlar. Ben kulüpçü bir adamım. Gençlerbirliği’nin menfaatleri çok önemli. Ligde de bu ana kadar iyi geldik. Kupada yolumuza devam ediyoruz. Ama unutulmasın Ahmet gitti diye Kasımpaşa’ya yenilmedik. Orhan oynadı diye de yenilmedik. Beraberliği yakalayacak pozisyonlar da bulduk ama olmadı. Bursa’ya yenilseydik İrfan gitti de yenildik denirdi, yenilmedik kimse bir şey demedi.

Yeni transferler için neler dersiniz?

Savunmada görev alan Claro, ülkenin en iyi stoperlerinden biri olacak. Uyum sürecinin ardından göreceksiniz, konuşulan bir isim olacak. Biz yaptığımız transferleri yaparken sezon sonunu da düşündük. Ahmet gitmeden Claro’yu aldık. Bu bize gelecek sezon için avantaj sağlayacak. Takımda hoca kim olursa olsun tabi. Serdar ve Aydın’ın sezon sonu sözleşmesi bitiyor. Gidebilirler ihtimaline karşı kanat isimleri de takıma katıldı. Bady ve Ring de takıma güç katacak isimler.

Hocam gündem olan çarpıcı açıklamalarınız oldu. “Bunu da demesem iyi olurdu” dediğiniz bir şey var mı?

Yok Orhancım...


  • MİLLİYET ANKARA - ORHAN KEMAL ERKILIÇ

Gençlerbirliği'nin yeni transferi antrenmana çıktı
Arif Ölmez'den flaş açıklama...
Trabzonspor'dan Gençlerbirliği'ne arka kapı oyunları!
6
Gençlerbirliği'nde futbolcular ayıp etti, başkan tepki gösterdi!
Gençlerbirliği rahatladı!
2
Gençlerbirliği, Bursa'dan puanı çıkardı!
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.