Hakan Kutlu, Ankaragücü'nün istediği hedefleri yakalamakta geç kaldığını söyledi.
Her futbolcunun hayalini süsleyen mesleği yapıyor Hakan Kutlu . 25 yıl formasını giydiği Ankaragücü'nde şimdi teknik sorumlu olarak çalışan Kutlu, gönül verdiği sarı - lacivertli takımın önümüzdeki yıllarda istenilen seviyeye geleceğini düşünüyor. Hedefini "Camiaya yakışan bir takım" olarak belirleyen Kutlu, abisinin Ankaragücü'ne olan sevdasından etkilenmesi ile futbola başlamış. 10 yaşında sarı - lacivertli takımın altyapısında eğitim almaya başlayan Kutlu, orada gösterdiği başarının ardından A takıma kadar yükselmiş. Kutlu, futbol oynadığı dönemlerde ligin önemli takımlarından teklif almasına karşın 25 yıl boyunca Ankaragücü'nde oynadı. Geçen sezon sonunda jübilesini yapan Kutlu, teknik direktör Hans Peter Briegel 'in görevi bırakması ile tutkunu olduğu Ankaragücü'nün başına geçti. Ankara'da ailesi ile birlikte mütevazi bir yaşam sürdüren Kutlu sorularımıza şu yanıtları verdi:
- Ligde son haftalara doğru yaklaşıyoruz. Ankaragücü'nün şu anki hedefi nedir?
- Öncelikle Ankaragücü şu saatten sonra istediği hedefi yakalayamaz. Zor. Onun için hedefimiz öncelikle bu camiaya yakışan bir takım olmak. Bu sezon, sahada hırslı ve istekli oynayan, maçı bırakmayan bir takım olmak istedik. Başardığımızı da düşünüyorum. Bu sezon hedefimiz ilk 6 takım arasında olmak.
- O zaman önümüzdeki sezon için nasıl bir hedef belirlediniz?
- Şu an yapılan çalışmaların tümü, 2008 - 2009 Sezonu içindir zaten. Özellikle 2010 yılında Ankaragücü'ne yakışan bir takım kurmak istiyoruz. Takımda genç oyuncular olduğu için o futbolcularıma gerçekten çok güveniyorum. Hedefimiz kesinlikle önümüzdeki yılların altyapısını hazırlamak.
- Ligin alt sıralarında yer alan takımların şampiyonluğa oynayan ekipleri yendiğini görüyoruz. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
- Ligde mücadele seviyesi çok yüksek. Evet, üst sıralarda yer alan takımlar, şampiyonluğa oynayan ekipleri rahatlıkla yenebiliyor. Kimin düşüceği belli olmadığı gibi şampiyon olacak takım da belirsiz. Bence son haftalarda yeşil sahada nitelikli futbol oynanıyor. Ligin kalitesi arttı.
- Antrenmanların eğlenceli geçtiğini gözlemliyorum...
- Öncelikle takımda her şey planladığımız gibi gidiyor. Antrenmandan takımca yaptığımız aktivitelere kadar her şey çok iyi. Bizi üzen tek konu, ortaya konan güzel oyunun karşılığını puan ile alamamız. Nitelikli oyunumuzu sonuca yansıtamıyoruz. Öte yandan hakem hataları ile de karşı karşıya kaldık. Hakemlerin kasıtlı yaptığını düşünmüyorum ama bu durum ligdeki konumumuzu etkiledi.
- Televizyon programlarında genç teknik adamlar çok eleştiriliyor. Bu yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Oyunculuğun ardından teknik direktörlük için kolları sıvayan futbolcuların ilk etapta tecrübesiz olması çok normal. Aslında bu tecrübe konusu yaşamın bütün alanları için geçerli. Bir işte dikiş tutturup başarılı olmak hedefleniyorsa bir yerden başlamak gerekir. Teknik direktörlüğe 45 yaşında da başlasanız "tecrübesiz" olursunuz. Bu anlamda teknik direktörlüğe genç yaşta başladığım için kendimi çok şanslı buluyorum.
- En kötü maç: Gençlerbirliği ile oynadığımız maç beni üzdü.
- En güzel maç: Fenerbahçe ile yaptığımız karşılaşmada çok iyi oynadık fakat skora yansıtamadık. Güzel bir karşılaşmaydı.
- En başarılı oyuncunuz: Mevkîsine göre beğendiğim çok fazla oyuncu var. İsim vermek istemiyorum.
- En büyük rakibiniz: Kimseyi kendime rakip görmüyorum. Ben sadece başarılı olmak istiyorum. Bu durum takımım için de geçerli. Onun için en büyük rakibim başarısızlık.
- En başarılı teknik adam: Bu soruyu bana 3 yıl önce sorsaydınız, Ersun Yanal derdim. Şu an bir isim veremeyeceğim.
- En başarılı takım: Şu an Fenerbahçe ama ilerleyen haftalarda Ankaragücü de diyebilirim, Beşiktaş da diyebilirim. Her hafta düşüncelerim değişiyor.
- En sevdiğiniz film: Film izlemek bana ayrı bir keyif verir. Şu an aklıma gelen en sevdiğim film "Kaya."
- En sevdiğiniz yer: Bu sorunun yanıtını hiç düşünmüyorum bile; Ankaragücü.
- En unutamadığınız anlar: Futbolcu olduğum dönemde Gençlerbirliği ile yaptığımız bir maçta, karşılaşmanın ardından sahaya Ankaragücü'nün bayrağını dikmiştim. O anı ve çocuklarımın dünyaya geldiği zamanı hiç unutamıyorum.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi / Sevil ARINAN
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.