"BİR İNEK KARŞILIĞI TRANSFER OLAN FUTBOLCU"

Futbolcunun “akıllara kazınmasının” yolları üç aşağı beş yukarı belli: Misal şampiyonluk kazanan takımda şampiyonluğu getiren oyunculardan sayılacaksın, misal gol kralı olacaksın, misal kaleciysen adın “penaltıdan gol yemez”e çıkacak, misal kendine özgü bir hareketin olacak, misal gol sevincini başkalaştıracaksın vesaire vesaire. Bunlar yoksa “bir inek karşılığı transferi gerçekleşen futbolcu” olarak anılmak da iş görür… Arif Peçenek o futbolcuydu işte…

23 Temmuz 1979 tarihli Hürriyet kocaman yazıyordu: “Bir futbolcu ile inek takas edildi.” Güneşspor’un 19 yaşındaki Amatör Milli Kalecisi Arif’i almak isteyen Şekerspor, yöneticiler parada bir türlü anlaşamayınca aynı zamanda bir çiftliği olan Güneşspor başkanı Avni Bulduk’a (ki Gençlerbirliği’nin de başkanlığını yapmıştır bir dönem) “Holştayn” cinsi bir inek teklif ediyor. Bulduk iki inek istiyor, neticede iş bir ineğe bağlanıyor. Artık Şekersporlu olan Arif, hafif sitemkâr “Hangimizin daha verimli olacağı sezon sonunda ortaya çıkar” diyor. Böylece bir inek karşılığı transfer olan futbolcu olarak dünya literatürüne de giriyor.

Peçenek, geçtiğimiz günlerde bu hikâyenin aslını anlatmıştı aslında: “Şekerspor’dan transfer karşılığında 50 bin lirayı ben, 50 bin lirayı da Avni Bulduk aldı. Daha sonra Şekerspor formasıyla sezon açılışı için hazırlık maçına çıktım. Birkaç güzel kurtarış yapınca maçı izleyenler, benim hakkımda konuşmuş. Bir gazetenin muhabiri, eski başkanım Avni Bulduk’a, ‘Böyle yetenekli bir kaleciyi bedava vermezsin. Ne kadar para aldın?’ diye sormuş. Avni ağabey de şaka maksadıyla ’Bir inek aldım, Arif’i verdim’ demiş. O muhabirin yaptığı haber, ertesi gün gazetesinde manşet oldu. Bir gün sonra da muhabirler geldi ve fotoğraf çekimi için beni çiftliğe götürdüler. Orada 100-150 adet Holstein cinsi inek vardı. İneklerle fotoğraflarımı çekip mizansen haberler yaptılar… Bir şakadan çıkan inek karşılığı transfer olduğum söylentisi, Türk basınının hatta dünya basınının gündemine geldi. Birçok yerde resimlerimiz yapıldı, yazıldı, çizildi…” (Bu arada inek hikâyesinin şöyle bir gerçekliği de var tabii: Şekersporlu bir yönetici Bulduk’un yeni açtığı çiftliğine deneme amaçlı bir Holstein cinsi inek göndermiş!)

Şekerspor’da iki sezon oynadı Peçenek, rakip takım taraftarlarının moralini bozmak için çıkardıkları inek seslerine aldırış etmeden durdu kalesinde. Sonra Ankaragücü, hatta milli takım… Futbolu bıraktıktan sonra kulübe… 2002’de Cebeci İnönü’de Şekersporumuzun başında o vardı. Yedek kulübesinde sessiz sedasız duran, bizim gibi takımın eriyip gitmesini seyreden bir teknik direktör… Yine de olsundu, eski Şekerli’ydi, bizim için az oynamış da olsa tarihimizdi. Hiç ses etmedik ona. (Cebeci’nin görkemli yalnızlığında taraftar taraftarı, futbolcu futbolcuyu, teknik adam taraftarı, herkes herkesi duyardı) Elinden gelenin bu olduğunu idrak etmek zor değildi…

Hasılı, bir kalp kriziyle hayatını kaybeden Arif Peçenek ne büyük futbolcu ne büyük teknik adam olarak anılacak. “Bir inek karşılığı transfer olan futbolcu” olarak kayıtlarda duracak çoğu kişi için. İnsanı futboldan da, futbol konuşmaktan/yazmaktan da soğutan pisliği görünce belki de en güzeli böylesi…

• KIVANÇ KOÇAK - EUROSPORT