Erk Toros'un gönderdiği yazılı açıklama
Turgut Doğan Şahin transferi ile ilgili bugğne kadar pek çok şey söylendi. Bu konuda her zaman olduğu gibi hakkımda pek çok spekülasyon ve iftira atıldı. Bu konu Ankaragücü ve Gaziantepspor arasında dava konusu olduğu için bugüne kadar açıklama yapmaktan kaçındım.
Ancak Hürriyet Ankara da çıkan bir haber sonrasında artık bir açıklama yapmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.
Geçen sezonun devre arasında Ankaragücü’nde oyuncuların yaprak dökümü sürerken ve Ankaragücü Yönetimi ise eli kolu bağlı hiçbir şey yapamazken, dönemin teknik direktörü Hakan Kutlu, pek çok kez kulüp başkanına ve Onursal Başkana giderek bir profesyonel kulüp için büyük bir meblağ olmayan 2.000.000 TL lik bir kaynak yaratılması halinde takımdaki pek çok oyuncunun takımdan ayrılmayacağını en azından Ankaragücü’nü ligde tutabilecek kadronun korunabileceğini söyledi. Ne yazıktır ki bu çağrısına cevap bulamadı.
Devre arası transfer dönemenini gelmesi ile bu miktarı nasıl Ankaragücü’ne kazandırabiliriz diye düşünürken Gaziantepspor, bir menajer arkadaşım vasıtası ile benle irtibat kurarak Turgut Doğan Şahin’e talip olduklarını söylediler. Dönemin başkanı ve ayrıca yönetim kurulu üyesi Mehmet Ural ile temasa geçerek durumu bildirdim. Bana Ankaragücü’nün Onursal Başkanı konuştuktan sonra oyuncu için Gaziantepspor ile konuşmamı ve Gaziantepspor’un teklifini almamı oyuncu için en az 800.000 TL bonservis istedikleri söylediler.
Ben yaptığım ilk görüşmede bonservis bedeli olarak 1.200.000 TL ve oyuncunun bir daha ki satışından %25 pay istedim. Gaziantepspor düşünmek için süre istedi.
Bu süre içerisinde oyuncu için başta Bursaspor ve Galatasaray olmak üzere diğer takımlar da Ankaragücü’nün kapısını aşındırmaya başladılar. Özellikle Hakan Kutlu bu oyuncunun en aşağa 2.000.000 TL ye satılması gerektiğini gerçek değerinin bundan bile çok olduğunu ancak sıkışıklığı atlatmak için bu miktara razı olduğunu söyledi.
2. yarının ilk iki maçında Turgut Doğan’ın performandaki gözle görünen artış oyuncunun piyasasını da yükselti. Talip olan kulüpler daha da bir iştahla oyuncunun üzerine düştüler. Yapılan teklifler Ankaragücü Onursal Başkanı tarafından değerlendirilip cevaplandırılıyordu. Bizzat Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl, Ankaragücü Onursal Başkanın ofisine gelerek oyuncu için pazarlık yapmaya geldi ve oyuncu için 1.800.000.- teklif yaptı. Bu toplantıda bende bulundum.
Bursaspor ile ilgili pazarlıkları ise Ankaragücü Onursal Başkanı Sn. Cemal Aydın ve Mehmet Ural direkt olarak götürüyorlardı.
İşler ligin 19. Hafta oynanan Ankaragücü-Beşiktaş maçından sonra içinden çıkılmaz hale geldi. Söyle ki o hafta mactan önce Turgut Doğan ya Gaziantepspor’a yada Bursaspor’a 1.800.000 TL ye satılacaktı oyuncu da bu iki kulüp arasında Bursaspor’a yakın duruyordu.
Beşiktaş maçının sabahı bu pazarlıklar sırasında hiç ortalarda görünmeyen Sami Altınyuva’nın Gaziantepspor başkanın kardeşi ve basın sözcüsü Mehmet Kızıl ile irtibata geçerek oyuncuyu almak istiyorlarsa 1.300.000 TL ye oyuncuyu satmak üzere anlaştığını ve protokol yaptığını, bu ikilinin toplantı yaptığı saatlerde öğrendim. Öğrenir öğrenmez de durumu müdahale etsin diye Mehmet Ural’a ve Ankaragücü Onursal Başkanına bildirdim.
Turgut Doğan’ın Beşiktaş maçındaki performansından sonra oyuncuya gelen diğer teklifler yüzünden oyuncunun aklı karıştı ve bu iki külübede gitmeyeceğini 3 büyük kuklüpten teklif beklediğini söyledi.
Bu sırada Sami Altınyuva, Turgut Doğan’ın transfer bedeli olarak 650.000 TL’lik iki çek aldığını, çeklerden ilkinin vadesinin bir gün sonraya diğerinin ise de bir hafta veya 10 gün sonraya yazıldığı ortaya çıktı.
Takip eden Pazartesi (09.01.2012) günü Sami Altınyuva’nın Ankaragücünü tek başına temsil yetkisi olmadığı ve Gaziantepspor ile imzaladığı protokolün geçersiz olduğu ortaya çıktı. Ancak Sami Altınyuva 650.000 TL lik ilk çeki (vadesi 09.01.2012 olan) bozdurup külübe de bu çekten tek kuruş vermedi. Zaten esas sorunda burda başladı.
Bu arada Turgut Doğan bir Hikmet Hancıoğlu tarafından bir başkaları tarafından ortadan kaybolunduruldu. Bu kayboluşların detayını bende bilmiyorum.
Bu kaos ortamı ve kimin ne yaptığı belli değilken ben Gaziantepspor Başkanı Sn. İbrahim Kızıl’ı bir kaç kere Ankaragücü Onursal Başkanı Sn. Cemal Aydın ile buluşturup soruna bir çözüm bulalım istedim. Bu görüşmelerin tıkandığı esas nokta Sami Altınyuva’nın aldığı 650.000TL lik mebalğ oldu.
Ankaragücü Onursal Başkanı haklı olarak bu mebalğın Ankaragücü’nü ilgilendirmediğini bununla ilgili problemi Sn. İbrahim Kızıl’ın Sami Altınyuva ile çözmesi gerektiği konusunda diretti. Bu süre zarfında dahil olduğum Bursaspor pazarlığında ise Bursaspor oyuncu için 1.800.000 tl yi iki taksitte ödemeyi taahüt etti. Bunun üzerine herkesin speküle ettiği görüşmeye Mehemt Ural ile beraber gittik. (Bu sırada Turgut Doğan gene kayptı ve aldığımız bir haberle oyuncunun Gaziantepspor tarafında Gaziantep’e götürüldüğü ve orada Gaziantepsor ile ön protokol imzaladığını ögrendik). İstanbul’da Bursaspor yetkilileri ile yaptığımız görüşmede Bursaspor yetkilileri de Turgut Doğan’ın Gaziantepspor ile ön protokol imzaladığını dolayısı ile kendileri ile de sözleşme imzalarsa oyuncunun çift sözleşme imzalamaktan dolayı ceza alabileceğini belirterek bu transferden vazgeçtiklerini söylediler.
Çözümsüz durumu çözmek için Mehmet Ural ile beraber Gaziantep’e gitmeye karar verdik ve ilk uçak ile Gaziantep’e gittik. Bütün gece Gaziantepspor yetkilileri ile yaptığımız pazarlıklar sonucunda 1.500.000 TL yi 4 yada 5 vadede (şimdi tam hatırlayamıyorum) ödenmesi ve 650.000 TL lik kısmın da Sami Altınyuva’dan Gaziantepspor’un alması kousunda mutabık kalarak sabah ilk uçakla Gaziantepspor Kulüp Müdürü Şahabetti Yavuz ve çekler ile beraber Ankara’ya geldik.
Turgut Doğan konusunun koptuğu gün ise o gündür. Tarih 19.01.2012 Cuma günü sabah Gaziantepspor ile anlaşılan şartları Ankaragücü Başkanı Sn. Cemal Aydınla konuşmak üzere Mehmet Ural Sn. Cemal Aydın’ın ofisine gitti. Ben o toplantıya bir yada iki saat geç katıldım. Bilmediğim bir nedenden dolayı bir gece önce geç saatlede varılan mutabakatı Sn. Cemal Aydın kabul etmedi.
Gün içerisinde Gaziantepspor Başkanı ve Yönetcileri ile yapılan görüşmelerde sonuçsuz kaldı. Sinirler çok gerildi, restleşmeler oldu. İş çıkmaza gitti. Gaziantepspor, Mersin İ.Y. ile o gün oynayacakları müsabakaya Turgut Doğan’ın lisansını yetiştirmek için oyuncuya da başkı yaparak ve her türlü cezai yükümlülüğü (transfer yasağı ve para cezasıda dahi,l olmak üzere) göze alarak oyuncunun Ankaragücü ile olan sözleşmesini tek taraflı fesih ettirdi. Oyuncu ile sözleşme imzaladı, ve oyuncuyu da Mersin I.Y. maçında yedek soyundurdu.
Biraz uzun anlatım ama bu transfer hikayesinin sonunda Sami Altınyuva 650.000 TL ile ortadan kayboldu. Ankaragücü kötü yönetim ve karar verme zaafiyetinden dolayı en az 1.500.000’lik bir kaynaktan mahrum kaldı. Yapılan onca emek heba oldu. Benim bu transferden para kazandığım da iddia edildi ancak bu da kulliyen yalan, zaten transfer de transfer yukarıda anlatığım gibi transfer gibi olmadı.
Bundan sonrası da Ankaragücü’nün ne kadar kötü yönetildiğinin bir başka boyutu. Ankaragücü haklı olduğu bir davayı ne savunabildi ne de hakkını arayabildi. TFF nezdinde dava bile açamadı diye biliyorum (ancak son 6 aydır Ankaragücü ile ilgili hiçbir konuyu takip etnediğim için yeni bir gelişme varsa bilemiyorum). Bende gazetelerden okuduğum kadarı ile TFF Başkanı Sn. Demirören’in de araya girmesi ile 900.000 TL ye bir mutabakat yapılmışsa da bu da hayata geçmemiş.
Burdan bir kez daha belirmek isterim ki: Ben Ankaragüclü doğmadım ancak Ankaragüçlü oldum. Taraftarı olduğum Ankaragücü’nün de içinde bulunduğu sıkıntılardan bir an önce kurtulup hak ettiği yere gelmesi en büyük arzumdur.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.