“Ankaragücü’nü bu noktaya getiren kavgalar. Yıllardır kavga ede ede bu hale geldik. Birlik olmayı başarabilsek, birlikte hareket etmeyi sağlayabilsek, başarılı olurduk.”
“Bence kavga hemen bitmeli. Çünkü artık enerjimizi, başka işlere yönlendirmemiz, Ankaragücü’nü ayağa kaldırmamız gerekiyor. Yoksa işin sonu kötüye, çok daha kötüye gidecek.”
“Transfer yasağını kaldırırsak, önümüz açılacak. Bir de 28 Temmuz kongresinde iyi bir yönetim yaparsak Ankaragücü ayağa kalkacak. Umut ediyor ve diliyorum ki, bunu başarırız.”
“Bunlar olmazsa ne olacak? Elbette işin sonu o zaman çok karanlık. Zaten birlik beraberlik, dayanışma olmazsa, iyi bir yönetim kurulmaz ise anahtarı götürür Vali beye veririm”
Sıkıntılı olduğu her halinden belliydi. Anhkaragücü’nün içinde olup, sıkıntılı olmamak da mümkün değildi. Elbette kendi hataları, yaşanan sorunlara katkıları da vardı ancak bir çok insanın kendisini her konuda haklı görmesi duygusu, Başkan Vekili Mehmet Ural’ı da sarıp sarmalamıştı.
Hürriyet Ankara’yı ziyaretinde haklılığına ilişkin bazı belgeleri de getirmişti yanında. İki buçuk saatlik Ankaragücü sohbetinin sonunda, ayrıştığımız konular da oldu uzlaştıklarımız da...
Sohbet anlamında, gazetecilik deyimiyle “off the record” olarak özel anlattıkları bizde kaldı. Bunların dışında bizim sorduklarımız ve de Başkan Vekili sıfatıyla Mehmet Ural’ın söyledikleri:
Ankaragücü’nün kavgadan çektiği yetmedi mi?
Zaten Ankaragücü’nü bu noktaya getiren kavgalar. Yıllardır kavga ede ede bu hale geldik. Birlik olmayı başarabilsek, birlikte hareket etmeyi sağlayabilsek başarılı olurduk. Elele verebilsek, şimdi Süper Lig’de borcu-harcı olmayan, futbol keyfi yaşayan bir kulüp olurduk. Kavga ettik, böyle olduk.
Peki nereye kadar sürecek bu kavga?
Bence hemen, bu dakika bitmeli. Çünkü artık enerjimizi, başka işlere yönlendirmemiz, Ankaragücü’nü ayağa kaldırmamız gerekiyor. Yoksa işin sonu kötüye, çok daha kötüye gidecek. İnsanlar farkında değil ama durum gerçekten çok ciddi. Elele vermek, birlik olmak, omuz omuza büyük bir dayanışmaya girmemiz gerekiyor. Yoksa...
Evet.. Yoksa ne olacak?
Yoksa, cumartesi de bir yönetim çıkmazsa, Ankaragücü kulübünün anahtarını götürüp Ankara Valisi’ne teslim edeceğim. Bu işin hafife alınacak tarafı kalmadığını, artık herkes anlamalı. Şimdiye kadar kavga-gürültü, tartışma-itişme, bağışma-çağırma ile herkes kendi gündemini yarattı. Ancak artık tek gündem var. O da Ankaragücü’nün yaşamasını sağlamak. Ya bu yapılacak ya da anahtar Vali Beye verilecek.
Peki iyi de bunca yıldır yönetimdesiniz. Siz ne yaptınız?
Uzun yıllardır, farklı dönemlerde Ankaragücü’ne yöneticilik yaptım. Son olarak Başkan vekili olarak, bu yönetimdeyim. En azından son çalışma dönemimde bilet satış firmasıyla anlaşmayı tazminatsız olarak iptal ettirip, bileti doğrudan kulüp kanalıyla satarak, kulübün kasasına 500 bin TL’den fazla para aktardık. Hoş, teşekkür eden olmadı ama biz yaptık.
Başka... Başka neler yaptınız?
Mesela şu Gökçek yönetimince kapatılan AŞ meselesinde mahkemeye başvurup, davanın yeniden görülmesini sağlayacak adımı attık. Dosya eylülden itibaren yeniden açılıp, dava görülecek. Bu arada bir de hoş olmayan büyük sürpriz yaşadık. Karşı tarafın avukatı, Ankaragücü’nün mevcut davalarını takip eden avukat çıktı. Şok olduk, kaldık...
Bugüne, takıma ilişkin somut birşeyler var mı?
Transfer yasağının kaldırılması olayında son aşamaya geldik. Son bir haftada iki İstanbul seyahatim oldu. TFF Başkanı, yöneticileri, hukukçularıyla görüşüyoruz. Pazartesi de (bugün) İstanbul’a gidip, süreci hızlandırmak için bir-iki hamle daha yapacağım. Bunu çözersek, önümüz açılacak. Bir de iyi bir yönetim yaparsak elbette... Umut ediyor ve diliyorum ki, bunu başarırız...
Dilerim olumlu sonuçlanır bu çaba? Çünkü Ankaragücü herkese lazım...
Zaten bunun için çaba harcıyorum. 102 yıllık Çınar yıkılmasın, yaşasın diye... Benim Ankaragücü’nden başka ne beklentim olabilir ki ?
Peki son bir şey soracağım. Yönetim-Hakan Kutlu kavgasına ilişkin ne dersiniz?
Yönetimin, Hakan Kutlu ile kavgası yok. Her ne kadar Hakan Hoca, bizi muhatap almadığı için ‘Ben de onu almamama’ kararına varmış olsam da bu işin gerçeği, Başkan İlyas Ertan Sümer ile Kutlu’nun fesih için kesin olarak anlaştığıdır. Eğer böyle bir anlaşma olmasaydı, benim verdiğim ve ne olduğunu çok iyi bildiği fesihnameye 24 saat sonra değil, hemen itiraz ederdi. Bilmesi gereken, bu yaşananların hiç şık olmadığı. Söylediklerinin büyük bölümü doğru değil. Hakan Kutlu, Ankaragücü’nden böyle ayrılmamalıydı. Yakışmadı ona...
Ankaragücü’ne yakışmadı bence... Teşekkürler...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.