BURASI ANKARA, GERİSİ PALAVRA...

Burası Ankara 
gerisi palavra ANKARAGÜCÜ tribünlerinin takıma moral veren çok gözde bir tezahüratı var: "Burası Ankara, gerisi palavra, saldırsana Ankara, Güçlüler..." Kulüpte bugünlerde, hatta son yıllarda yaşananlar, çok farklı bir açıdan bu tezahüratı getiriyor aklıma. 
Bu Kulüpte yaşananlara akıl sır erdirebilmek mümkün değil. 
"Şeytanın aklına gelmez" denir ya... 
O kertede hamleler geliyor ardı ardına. 
Bu yaşananların bir örneği dünyada yok ve sadece Ankaragücü'nde yaşanabilir. 
Bu yaşananlara şaşırmazsa bir tek Ankaragüçlüler şaşırmaz. 
Çünkü burası Ankara, gerisi palavra! ? ?? 

Değil son 2-3 yılda, sadece son 1,5 ay içerisinde yaşananları düşünün. 
Ocak başında genel kurul olacaktı, son akşam ertelendi. 
Ocak ortasında genel kurul olacaktı, üç dört gün kala ertelendi. 
O arada satılan futbolcunun parası kayboldu. 
Nihayetinde Şubat başında genel kurul toplandı. 
İki başkan adayından biri herkesin tanıdığı eski bir yöneticiydi, 27 oy toplayabildi. 
Diğerini o dakikaya kadar salonda bulunan neredeyse hiç kimse tanımıyordu. 
Kürsüye geldiğinde "İki kez Ankaragücü maçına gitmiş olabilirim..." diye söze başladı. 
Sonuçta 165 oy aldı ve Başkan oldu. 
Tebrik ettik, başarı diledik. 
"Tanımıyoruz, ama belki de Ankaragücü için doğru kişidir" diye aklımızdan geçirdik. 
Kulübü düzlüğe çıkaracak kişi olmasını ümit ettik. 
İlk bir haftası sessiz geçince, bir yazı kaleme alıp "bu suskunluğun sonu hayırdır inşallah" dedik. 
Ve açıklama geldi Haluk llıcan'dan: "Başkanlığı İlyas Ertan Sümer'e bıraktım. 
20 gün içerisinde de yeni bir kongre toplayacağız." ? ?? 

Dediğim gibi, mevzu Ankaragücü olunca her şey teferrufat, hiçbir şey sürpriz değil. 
'Başkan' sıfatıyla basının önüne ilk kez çıkan llıcan'ın "Aslında Başkan ben değilim" demesi bile artık şaşırtmıyor kimseyi. 
Derken asıl bomba patlıyıverdi. 
Ankaragücü'nün armasına, ismine ve sarı lacivert renklerine haciz konulmuş. 
Haczi koyan kişi camianın içinden. 
İstese Ankaragücü'nün malına, mülküne, maç gelirine de haciz koyabilirdi. 
Amacı alacağını tahsil etmek olsa, bu ikinci yolu seçmesi, daha çabuk sonuca götürürdü. Bir bildiği olmalı ki, parasını bir an önce tahsil etmek yerine, 102 yıllık Ankaragücü'nün ismini, rengini, armasını kullanamaz hale gelmesini tercih etmiş. 
Ne diyelim? 
Ankaragücü hep ne çektiyse, 'Ankaragüçlü olduğunu söyleyenlerden' çekti. 

• HABERTURK ANKARA