ANKARAGÜCÜ TARİH OLACAK AMA ADI YAŞAYACAK...

Ankaragücü'nün bu hale gelmesinin en önemli aktörlerinden Melih Gökçek, Beyaz TV'de katıldığı programda taraftarların yüreğine su serpti. Ankaragücü adı yaşıyacak...

Konuşmasının büyük kısmında önceki açıklamalarının benzerini tekrarlayan Melih Gökçek, Ankaragücü'nü kurtarma konusunda hiçbir niyeti olmadığını tekrar gösterdi. "Ankaragücü’nün adını ben batırttırmayacağım Ankara’da.Adını  Adını ayakta tutacağım. Nasıl tutacağımı göreceksiniz. Zaman gösterecek. Ankaragücü adı yaşayacak inşallah" diyen Melih Gökçek, takımın adını parka, meydana vermeyi düşünmüyor, bir anıt yapmayı planlamıyor ise Ankaragücü A.Ş konusundaki fikrini tekrarladı.

İlerleyen günlerde bu açıklamaları hem yorumlamak hem de bu konuşmanın tarihe geçmesi adına Klasspor olarak tüm konuşmasını hem yazılı hale getirdik hem de Ankaragücü ile iligili konuşmasının tamamını yayınladık. 

Ferda Yıldırım :Programımız başladığından bu yana Ankaragücü ile ilgili sorular bitmek bilmedi. Şimdi çok köklü bir kulüpten söz ediyoruz. Bir sıkıntı içerisinde.  Geride kalan haftaya baktığımızda Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın bir sahip çıkma durumu söz konusu oldu. Özellikle ıslak forma hadisesi biliyorsunuz maçtan sonra gerçekten pek çok insanı yaraladı. Ankaragücü Ankara ile özdeş bir durum. Sizin için de çok önem taşıdığını biliyoruz. Başka kanatlardan da Fatih Terim var. “Keşke boşta olsaydım Ankaragücü’ne yardım ederdim” diyor. CHP’li bir Aylin Hanım biliyorsunuz bir destekte bulundu. Nasıl karşıladınız sonra alayım ama ben öncelikle var olan durum ile ilgili Melih Gökçek’in fikrini almak isterim.

Şimdi Ferda hanım şöyle söyleyeyim. Ben 1994’de ilk belediye başkanı oldum. 18 yıldan beri belediye başkanıyım. İlk Belediye Başkanı adayı olduğumda Ankaragücü’ne başkan olacağım. O tarihte Belediye Başkanlarının kulüplere başkan olması yasak değildi. Ve Ankaragücü’nü başkan yapacağım.  Çünkü dünyada şampiyon çıkarmayan tek başkent Ankara dedim. Tek başkent. Biz inşallah bu çarkı tersine çevireceğiz dedim. Fakat o dönemde Mesut Yılmaz ve Makine Kimya Endüstrisinin başında bulunan emekli paşa iş birliği yapmak sureti ile benim başkanlığımı engelledi ve Cemal Aydın’ı başkan yaptılar. Yıllarca Cemal Aydın bu kulübü yönetti ve yıllarca Ankaragücü küme düşmemeye oynadı. Başa oynadığı  söz konusu değil. Her sene küme düşmemeye oynadı. Ve bu arada son 2-3 sene içerisinde artık ekonomik açıdan çıkmazın içerisine girmeye başladı. Ekonomik çıkmazın içine girmeye başlayınca bu sefer Cemal Aydın yeni bir metoda başladı. Kendi yerine arkadan idare edebileceği, piyon olarak görebileceği kişileri başkan ve yönetime soktu. Gene olduğu gibi üye miktarı kendi elinde olduğu için istediği anda deviriyor, istediği anda getiriyor, istediği anda kovuyor. Yeni üye yapmak son derece sınırlı. %5 ‘i geçmiyor. Dolayısıyla devamlı oto kontrol kendi elinde. Ve arka taraftan yönetime devam etti. Bu ıstırabı görünce ben de ben de dedim ki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak size yardımcı olmak istiyorum. Oturalım anlaşalım. Bak dedim Cemal Aydın’a. 400 üye vermezsen ben bu işin içine girmem. Neden. Çünkü senin yarın ne yapacağın belli olmaz. Bize 400 üyeyi vereceksin ki biz istaikbalimizi garanti altında görelim. Kabul edildi. Bir tüzük değişikliği yapılmak sureti ile 400 üye kaydedildi. Fakat tüzükte bir şey varmış. Biz atladık. Bu değişikliğin yapılanabilmesi için en az katılanların %10’unun imzası gerekiyor. Bu da 21 kişiye tahakkuk ediyor. Bunlar 8 imza atmışlar. Tabi bu ayrıntıyı bir Cemal Aydın biliyor. Bilen yok. Yahut birkaç kişi daha biliyordur ama söylemedi bize. Oy birliği ile geçmesine rağmen kararı mahkemeye verdiler. Üstelik sürenin dolmasına 4 gün kala. 3 ay bunun süresi var. Niyeti Cemal Aydın’ın şu.  Borçları ödettirecek, Ankaragücü’ne ben söz verdim. Dedim ki akarı olan bir kulüp haline getireceğim. Ayda 3 trilyon, 4 trilyon geliri olacak. Bu suretle bu Ankaragücü, Fener’e, Beşiktaş’a, Galatasaray’a rakip olacak.   Bu tarzda bir sözüm var. Maalesef bize bunları ödetip takımın üzerine oturmayı düşündüğü için 4 gün kala davayı açtı. Ondan sonra yatırım yapsan yapamıyorsun, çaba içerisine girsen giremiyorsun. Çünkü eninde sonunda bu davanın kaybedilmesi ihtimali büyük. Bir yatırım da yapamıyorsun. Yatırım yapmadığınız zaman, yeni futbolcu almadığın zaman, yardımcı olmadığın zaman vatandaş tepki gösteriyor. Seyirciler niye yapmıyorsun. Mecburen yapıyorsun. Yaptık nitekim. Biz bunları yaptık, belli bir noktaya kadar getirdik. İlk devir aldığımızda kulübü 30 ile 32 trilyon lira arası kulübün borcu vardı. Artı faizi dahil 18 trilyon da vergi borcu vardı. Ben bunu dokümanları ile ortaya koyarım. Çünkü rica ettim eski kulüp yöneticilerinden çıkarın getirin şunu. Bu anlamda bizim 6 trilyon , 10 trilyon burcumuz var diyorlar. Yalan söylüyorlar. Resmen yalan söylüyorlar. İstedikleri anda ben 30 trilyonu  tık der ortaya koyarım. Artı 18 trilyon da vergi borcu. İkisini de topladığında 48 trilyon borç ile kulübü devrettiler. Şimdi bunu devrettikten sonra Ankaragücü’ne lütfen Ankaragüçlüler iyi dinlesinler burayı. Ankaragücü’nü hayatiyete geçirmek için , Ankaragücü’nü güçlü kılabilmek için eski topçuları göndereceksiniz , yeni topçu alacaksınız. Çünkü eski topçuların hiçbir demeyim çok azı birinci ligde oynayabilir durumda. Nitekim bunların bir çoğu Ahmet Gökçek yönetimi aldıktan sonra ve kulüpten ayrıldıktan sonra kendilerine kulüp bulamadılar. Şu anda o takımdan yani Cemal Aydın dönemindeki takımdan yabancı yerli futbolculardan Türkiye liglerinde oynayan ya 1 ya 2 topçu var. Yani böylesine zayıf bir kadro ile Ankaragücü yaşayıp durdu. Yok böyle bir şey. Bir de bunları boşaltabilmek için, 8 tane yabancıyı bunlara para vermek zorundasınız. Yurtdışından o İngiltere’den gelen hep unutuyorum adını Vassell. Vassell’e kalkmışlar 2 milyon Euro para. Sadece bir menajerlik bedeli diye aradan uydurmuşlar.  500 bin Euro. Yok böyle bir şey aslında. Böyle bir menajerlik  falan yok. Her şey hile hurda. Böyle paraları da bırakıp gittiler. Bir taraftan da bu sefer bunlar ödenmeye başlandı. Yani giden futbolcuların parasını ödemeden yeni futbolcu almanız mümkün değil. Bunlar boşaldı. Bu sefer yeni futbolcular alınmaya başlandı. Kim alındı. Vittek alındı. Vittek’e 2.1 milyon euro’ya bonservis bedeli verildi. Kim alındı. Sestak alındı. Sestak alınırken 2.9 milyon Euro Sestak’a verildi. Sadece bonservisi. İki futbolcunun bonservisi  5 milyon Euro. Yani 12.5 trilyon lira. Yani şimdi diyorlar ki 90 trilyona çıktı borç. Sen şampiyonluğa oynuyacak takım kuracaksan bu borcun da içerisine gireceksin. Efendim niye bu borcun içine soktunuz? Kardeşim takımı batırma başındaki adam onun hesabını versin. Yani Ahmet Gökçek hesabını versin. Arkasında yönetim var, yönetim hesabını versin. Ben dışardan Melih Gökçek olarak destek veriyorum, ben kamuoyuna onun hesabını vereyim. O parayı verip vermemek sana ne. O dönemin içerisinde futbolculardan bir tanesi gidiyor muydu o kadar borç olmasına rağmen.  Bir tek futbolcu Ankaragücü’nden ayrıldı mı? Ben hadi allahaısmarladık gidiyorum dedi mi? Değil. Hepsi duruyor. Eğer takım kuracaksanız kuracağınız takımın masrafını da yapacaksınız. Biz bu masrafları yaptık ve çok güçlü bir ekip kurduk. Sezon başında 6’lı turnuva oldu Ankaragücü şampiyon oldu.  Ama bu arada da mahkeme bitti alehimize. Cemal Aydın ile bir araya geldim. Bir lokantada. Oturduk. Dedim ki Cemal Aydın’a ya arkadaş bu kulübü ya al ya ver. Bunun ortası yok. Bak kulüp gidiyor. Yok olacak. Yani her sene arkası arkasına küme düşmeye başlar. Ve bunun vebalinin altından kalkamazsın. Alıp yöneteceksen al ben bir şey istemiyorum.  Ama değilse ver biz yapalım arkadaş. Yeniden bir kongre yapalım, o kongrenin içinde bana ihanet eden yani senle işbirliği yapan diyor kişiler var onları yönetim dışına atmak kaydı ile size destek olayım diyor. Neyin pazarlığını yapıyorsun. Yani biz senin yine oyuncağın mı olacağız. Ben böyle bir işte yokum dedim ve ayrıldım.

Tamam. Peki En çok merak ettikleri  şu izleyicilerimizin. Ben bir müddet önce artık Ankaragücü taraftarı olarak anılabilirim şeklinde bir beyanatınızı hatırlıyorum.

Yani Ankaragücü’nü gönülden desteklerim, başarılarını alkış tutarım. Ama her sene 1 küme düşmek sureti ile 4 sene sonra Amatör kümede olacak. Bunu temenni ettiğim  için söylemedim.  Bunu realiteyi gördüğüm için söyledim. İnsanları ikaz etmek için söyledim. O zaman beni hain ilan ettiler. Böyle şey mi olur dediler. Ne oldu şimdi. Amatör takım kaldı ortada.

Yani siz şu var olan noktada takımdan elinizi eteğinizi çekmiş durumda mısınız?

Tabi durumdayım. Ben üye değilim ki.

Hiçbir şey yapmam mı diyorsunuz? Bir çözüm öneriniz var mı? Kişilerle bir araya gelemez misiniz?

Atlatamazsınız. Bakın şöyle söyleyeyim. Kulübün yeniden ayağa kalkma şansı sıfır. Aradaki sıkıntılar dolayısı ile giden futbolcularında borcu birikti. Hepsi federasyona alacakları için müracaat ettiler.Sadece yeni bir futbolcu aldığın zaman senin yeni lisans çıkarabilmen için 25-30 trilyon para ödemen lazım federasyona. Bu 25-30 trilyonu ödedikten sonra yeni oyuncu alabilirsin. Kim kalkar sadece oray 30 trilyon saçar. Nerde böyle bir enayi bulunur. Bulunmaz. Peki bunun müsebbibi kim. Tek müsebbibi var. Tek. İki değil. Tek müsebbibi Cemal Aydın’dır. Bu takımı yok eden, mahveden Cemal Aydındır. Bunun vebali Cemal Aydın’dır. Bir şey daha söyleyeceğim müsaade ederseniz. Çok önemli olduğu için. Bakın gaye amaç bu takımı bir noktaya getirmek değil. Bütün futbolcular paraları ödenemediği için serbest kaldı gitti. Turgut Doğan Şahin diye geçen yönetimin Samsunspor’dan 900 bin dolar verip aldığı bir topçu var. Bonservis bedeli.  Bu topçunun kendi aldığı ücret o kadar yüksek değil düşük. Bunun serbest kalmasını engellemek için Cemal Aydın diyor ki, yine piyon olarak getirdiği Sami Altınyuva diye bir başkan var. Ona diyor ki. Ben 275 milyarı alacağını vereyim aman onu elinizden kaçırmayın. Niye? Galatasaray’a pazarlayacak. 1.5 -2 trilyona Galatasaray’a pazarlayacak. Pazarlığını yapmış. Ben haftalar öncesi bunu duydum ve dedim ki Cemal Aydın, Turgut Doğan’ı satmak için Galatasaray ile pazarlık yapıyor diye. Gene beni hain ilan ettiler. Bir şey uyduruyor dediler.  Arkasından tak çıktı. Galatasaray ile konuşmuş. Ama bu Sami Altınyuva o a uyanık. Onun getirdiği adam. Para meselesi yüzünden düştürler birbirlerine. O da gitti Gaziantep’e  sattı. Turgut Doğan’ı. 1 trilyon 600 milyara mı  1 trilyon 700 milyara Gaziantep’e sattı. 600 milyar peşin almış Gaziantep’ten. Gerisine çek almış. Bu sefer Galatasaray bunları duydu benim param boşa gidecek diye aradan çıktı.  Ne yapsın Cemal Aydın hemen Bursa’ya gönderdi Turgut Doğan’ı. Çocuğa oraya imza attırdı. Ve çok enteresan bir şey.  Bursa’ya diyor ki menajerler anlatıyor bunu . İstediğiniz başka Ankaragücü’nden amatörden gelen , ümit vadeden çocuklar var. Onlar varsa onları da göndereyim. Onları da size satayım. Yani batan geminin mallarını satıyor. Böyle bir şey var mı ya.  Günah yazık ya..

Bir yandan da baktığımızda daha bugünkü haber yeni haber.  Şimdi bu kadar köklü bir kulüpten söz ediyoruz. Yapılamayan bir genel kurul da var. İkinci kes erteleme geldi.

Bugün ne oldu bilmiyorum.

Yapılamadı. 5 Şubat’a ertelendi. Daha çok ertelenecek mi diyorsunuz?

Bİrşey söyleyeyim. Şu an Cemal Aydın yeni bir piyon bulamamıştır. Yeni piyon bulana kadar erteledi. Yeni bir piyon bulacak ona verecek. Cemal Aydın elini altına koymaz. Ama elini hiçbir zaman kulüpten çekmez. Çıkmış bir beyanat veriyor. Son verdiği bir açıklama yapıyor Suçluyor.. Yalan, yanlış bir sürü laf. Onun sonunda diyor ki “ Cemal Aydın’ın varlığı başta Melih Gökçek olmak üzere bazı çevreleri rahatsız ediyor ise ben ve sözüm geçen üyeler Ankaragücü’nden ayrılıyoruz. Batır, bitir rezil et. 103 yıllık takımı yok et. Sonra gel takımı kurtar de.  Demedim mi arkadaş sana ver şu kulübü kurtaralım. Yazıktır günahtır.

Siz hangi noktada devreye girersiniz?

Artık burada devreye giremezsiniz. Bu Ankaragücü kulübünü ekonomik olarak kurtaracak Türkiye’!de 1 kişi çıkmaz. Melih Gökçek değil başkası da çıkmaz. Olmaz fiilen olmaz. Batırdı, bitirdi. Bütün futbolcularının hepsi gitti. Bakın bizim kulübümüzün değeri Transfermarket diye Avrupa’da bütün dünyadaki  kulüplerin takım değerlerini yayınlayan yer vardır. Burada Ankaragücü’nün değeri daha sezon başında 35 milyon euro idi. 35 milyon euro zaten 90 trilyon. Borcu kadar para. Yani öyle bir takım var ki satmaya kalktığınızda kendiliğinden biter. Tekrar söylüyorum bir Sestask’ın  değeri 2.9 milyon euro. Senin böyle bir futbolcun ne kadara gitti . 400 bin eoruya mı ne gitti Bursa’ya. Batan geminin malları ya bunlar. Yazık değil mi arkadaş. Hangi vicdan alır. Ben kendisine söyledim. Bütün futbolcular serbest kalır dedim. Sezon başında 1 oyuncu daha alalım rahat şampiyonduk. Galatasaray’ı felan geçerdik 1 oyuncu daha alalım. O hale gelmişiz. O oyuncuları da ayarladıydık. Bunların hepsini yok etti , perişan etti. Emrinde bir grupta taraftar var. O taraftara da veriyor bedelini. Bas bas bağırttırıyor. Ve ondan sonra arkasından bu vaziyette sağı solu suçluyor. Tekrar ediyorum. Bu işin tek ama tek sorumlusu Cemal Aydındır. Cemal Aydın şahsi kapris için yaptı. Şimdi neden veriyorsun kulübü. Batırdıktan sonra sıkıştın dimi.  Bir şey daha eklemek istiyorum. 2 dakikada izah edeyim.

Bu durumdan da fırsattan istifade şov yapmak isteyen kişiler var.  Cumhuriyet Halk Partili bir bayan milletvekili. Çıkmış (Aylin Nazlıaka) üstüne formayı giymiş, formayı giydikten sonra maaşımı ben vereceğim. Kaç para verecen. 8000 TL maaş verecem. Giden yönetim 80 trilyon lira verdi. Senin yüz bin katı para verdi.  Bir sefer haberi olmadı. 8000 liraya 80 tane gazetede çıktı. Yaptı reklamını. Resmen reklam . Şuraya bakıyor musunuz? Üstünde kıyafet gülüyor. Ankaragücü’nün felaketinin üstüne  gülüyor. 8000 TL vermiş. Şu resme bak. Şu resim ibretlik bir resim. Şu yanındaki Hancıoğlu dene kişi CHP’li olarak tanınan birisi yönetimde. Şu Aylin hanım, bak elini kaldırmış işaretle veriyor gülüyor. Keyif içinde. Şurda bizim takımımızın kaptanı Aydın. Suratından dökülen bin parça. Yani beni buraya rezil etmeye mi getirdiniz diyor.

Ama arka arkaya destek haberi geldi ya. Aylin hanımınkini neden o çerçevede değerlendirmiyorsunuz?

Aylin hanımınki destek filan değil.  Ne münasebet.  Sen parayı vereceksen ver yardım et. Neden şov yapıyorsun. Cumhuriyet Halk Partisi bunu istismar için yapıyor. Benimsediği için değil. Ve o seyirci gruplarının içerisinde, özellikle kale arkasında bir bölüm vardır. Gecekondu diye tabir edilir. CHP’li arkadaşların bunlarla münasebeti öteden beri bilinir. Takım 4-0 galip “Yönetim istifa” diye bağırırlar. Bunlar tamamen siyaseti bunun içine sokuyorlar. Sporda siyaset olmaz. Ben yapmadım.

Ama şunu söyleyeyim  Ankaragücü’nün adını ben batırttırmayacağım Ankara’da.Adını  Adını ayakta tutacağım. Nasıl tutacağımı göreceksiniz. Zaman gösterecek. Ankaragücü adı yaşayacak inşallah..   

HABER VİDEOSU

• KLASSPOR ÖZEL HABER