ANKARAGÜCÜ NASIL KURTULUR?

İşte Elif Key’in Habertürk Gazetesi Pazar Eki’nde yayınlanan o yazısı:

ANKARAGÜCÜ NASIL KURTULUR?

Futbolda bir kulübün ölüm kalım mücadelesine şahit oluyoruz. Başkent'in 102 yıllık takımı Ankaragücü gayri medeni şartlarda boşanmaya çalışan bir anneyle babanın çocuğu gibi, ortada...

Ankaragücü oyuncularını birer birer kaybederken taraftarlarının tabiriyle "kurtuluş savaşı" veriliyor.

Büyük paralar harcanarak kurulan takımdan eser yok şimdi. Ankaragüçlüler 1999'da statta bildiriler dağıtıp "...Melih Gökçek sen kendini düşünürsün..." demişti. Aynı taraftar 2009'da Gökçek'i kurtarıcı gördü. Şimdiyse hikâyenin kâbusa dönüşünü seyrediyor.

BELEDİYENİN SAHİP ÇIKMADIĞI TAKIM

Çöküşün başlangıcı da aslında 2009'a gidiyor. Ankara'yı yıllardır kimselere kaptırmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, siyaset için futbol aşkını artık taraftarı olan bir takımla sürdürmek için istediği fırsatı Ankaraspor'da değil ama Ankaragücü'nde buldu ve oğlu Ahmet Gökçek kulübün başkanı oldu. Ağustos 2009'da göreve başlayan Ahmet Gökçek, 100'üncü yıl kadrosu için büyük bütçeler harcayarak takıma önemli isimler kazandırdı. 29 futbolcuya yaklaşık 20 milyon Euro harcayan Ankaragücü'nde beklenen başarıların gelmemesi de beklenen krizi başlattı.

Futbolcuların maaşlarının ödenememesi nedeniyle birçok oyuncuyla yollar ayrılırken sarı-lacivertli ekip transfer ettiği futbolcuların tamamına yakınını değerinin çok altında satmak ya da sözleşmesini fesh etmek zorunda kaldı.

Yıllarca Ankaragücü'nü takip eden Ankaralı gazeteci Necmi Kepçetutan takımın çöküş hikâyesinin çok da yeni olmadığını anlatıyor. "Son 10-15 yılın hikâyesidir bu. Borç artık taşınamayacak boyutlara geldi.

Ankaragücü, hep başkanların sırtında giden bir takımdı. Kulübü şirket gibi yönetmezseniz bu başa gelir." Ama Ankaragüçlüler çok duygusal insanlar. Kulübü elbirliğiyle batıranların isimlerini yine de "Sayın" diyerek anıyorlar. Lakin hepsinin vurguladığı bir nokta var ki atlanması güç: "Sayın Gökçek'in belediye seçimlerinde bu kadar güçlü olmasının baş sebeplerinden biri Ankaragücü taraftarının verdiği destektir..."

İÇECEK SU YOK

Kulübün Onursal Başkanı Cemal Aydın dönemindeki borcu 9 trilyon TL olarak telaffuz edilirken bugünlerde yaklaşık 100 trilyon TL gibi bir rakam var.

Ankaragücü deplasmanlara gidemeyecek kadar ciddi bir borcun altında, turizm şirketleri takımın uçak biletlerini iptal ederken devreye ya taraftarlar ya da Aydın giriyor. Ankaragücü'nün büyük taraftar gruplarından Pegasus Ankaragüçlüler'in kurucularından Volkan Kahraman, geçen hafta taraftarlardan 30 bin lira toplayıp teknik direktöre teslim etti. Kahraman, son günlerde altyapıya dahi haciz geldiğini anlatıyor: "Kulüp binası hacizli, içinde çalışanı, kapısında güvenlikçisi yok. Geçenlerde kulüpte su bile olmadığı için, adını açıklamak istemeyen bir taraftar kulübe 1000 koli su gönderdi!" Ankaragücü Teknik Direktörü Hakan Kutlu ise taraftarın tek dayanağı. O iyi bir Ankaragüçlü ama o da ümitsiz.

Sahaya altyapı oyuncularıyla çıkan, işi mucizelere kalan, yine de takımı puanlar alan teknik adama göre Ankara'nın önde gelenlerinin göstermediği duyarlılığı Ankaragücü taraftarları gösteriyor.

REÇETE ONURSUZLUĞU YAŞATANLARDA

Şu ara Ankara'da herkes bu durumun sorumlusunu arıyor. Kimine göre medyasından Federasyonu'na kadar herkes suçlu, kimine göre Gökçek'in başkanlık dönemini alkışlayan taraftar suçlu, kimine göreyse ego savaşı veren yöneticiler kulübü bitirdi. Ama elbette soru ortak: "Bu saatten sonra bu kulübe kim başkan olur?" Volkan Kahraman taraftarın Melih'çiler Cemal'ciler diye ikiye bölündüğünü anlatıyor.

Kahraman, "Çözüm isteniyorsa Cemal Aydın delegelerden vazgeçecek, Melih Gökçek borçları erteleyecek ya da takıma hibe edecek. Ama bu takımın Aydın veya Gökçek'le devam edemeyeceği çok açık" diyor. "Asırlık kulübü kimse egosuna alet etmesin!"

Ankaralı internet sitesi klasspor.com'un yöneticisi Bülent Atlas, Cemal Aydın'ın işaret etmediği herhangi bir ismin başkanlık görevine gelmesine "İmkânsız" diyor. "Ankaragücü'nün kurtuluş reçetesi kulübü bu hale getirenlerden geçiyor ve aslında kulüp tecavüzcüsünden medet uman kadınlara benziyor." Takımın şimdi kendine gelir kaynağı olarak gördüğü isimse genç solaçık Turgut Doğan Şahin... Şahin "Gitmek istemiyorum" dediği halde 15 gündür kâğıt üzerinde satılmadığı kulüp kalmadı.

HERKES EGOSUNDAN VAZGEÇECEK

Kulübe 12 sene başkanlık yapmış olan Cemal Aydın ise artık gücünün tükendiğini söylüyor. Son 15 günde cebinden 500 bin lira çıkarıp kulübe hibe etmiş. 2 yıl boyunca naklen yayınlardan elde edilen 46 trilyonluk gelirin de ortadan nasıl kaybolduğunu anlamadığını ekliyor. Aydın'ın kurtuluş reçetesi ise şu: "Yeni, heyecanlı bir başkana ihtiyaç var. Ama ben de sanki görevdeymiş gibi üzerime düşen her türlü yardımı yapmaya hazırım." Bir vakitler kulübü "Ankaragücü'nün iyiliği için" diyerek Gökçek'e emanet ettiğini ama sonra bu kararından ötürü özür dilediğini savunuyor. "Yıllardır tanışırız ve birbirimizi hiç sevmeyiz" derken Gökçek'e çok kızgın.

Gökçek cephesiyse sessiz. Twitter'dan duyurduğu tepkisiyse şöyle: "Ben üzerime düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştım ama maalesef Ankara sporunda Cemal Aydın gibi sporu katledenler var." Ankaragücü kongre süreci yaşıyor. İşleri zor.

Eldeki futbolcularla bir mucize yaratmayı ve geçmişten bağımsızlıklarını koparmayı başaramazlarsa, takımı 80'lerde olduğu gibi darbeyle 1. Lig'de tutmak için artık bir Kenan Evren de olmayacak.