İşte İlhan Güler’in yazısı:
102 yıllık kulüp, tarihinin en kötü günleri yaşarken, bu sürecin başlangıcı 20 Ağustos 2009’da başlamıştı. Onursal Başkan Cemal Aydın, Belediye Başkanı Melih Gökçek ve o dönemin başkanı Cengiz Topel Yıldırım, ‘100. yılda güç birliği’ anlaşması yaptı, bir yıl sonra bu üçlü birbirine savaş açtı. 30 Ağustos 2009’da bu kez başkanlığa Ahmet Gökçek geldi ama Gökçek’in başkanlığı geçersiz sayıldı. Ardından alacakları ödenmeyen futbolcular bir bir serbest kaldı. İşte yaşananlar:
Bir yılda düşman oldular!
Ankaragücü’nü bugün küme düşme noktasına getiren süreç 2009’un 20 Ağustos günü Ankara Altınpark Belediye Evi’ndeki görüşmeden sonra başladı. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, Onursal Başkan Cemal Aydın ile o zamanki başkan Yıldırım “100. yılda güç birliği” kararını kamuoyuna açıklamıştı. Kuruluşunun 100. yılında köklü kulübün şampiyonluğa ulaşması için hedef birliği yapan 3 liderin kol kola verdiği görüntüler hafızalara kazanırken, güç birliği 101. yılda adeta ‘savaşa’ döndü.
Kongre geçersiz sayılınca…
Ahmet Gökçek’in başkan seçildiği 30 Ağustos 2009’daki kongreden sonra kulüp adına verilen sözler unutuldu, mahkemelerin, tartışmaların, birbirini suçlamaların dönemine girildi. Ankaraspor ile Ankaragücü’nün ilişkileri sebebiyle Futbol Federasyonu da işin içine girdi. Gökçek’in başkan olmasının ardından oluşturulan yönetim kurulu yapısının rekabeti engelleyici unsur olduğunu düşünen federasyon, statüye aykırılık gerekçesiyle Ankaraspor’u Süper Lig’den ihraç etti.
Futbolcular Beştepe’ye sığmadı
Ankarasporlu futbolcular daha sonra Ankaragücü ile antrenmana çıktı. Beştepe’deki kamp tesislerine futbolcular sığmaz oldu. O dönem Sarı-Lacivertli ekip 3 takım çıkaracak oyuncu topluluğunu bünyesinde barındırıyordu. Takımı çalıştıran Hikmet Karaman, 24 kişilik kadro oluşturabilmek için her gün futbolcularaseçme niteliği taşıyan çift kale maç yaptırmak zorunda kaldı.
Karaman’ın sözleşmesi ağır geldi
Daha sonra yönetim ile Karaman arasında sözleşmeden doğan anlaşmazlık ortaya çıktı. Karaman’ın sözleşmesindeki maddi yükümlülüklerin ağır olmasına isyan eden Gökçek, 12 Kasım 2009’da tecrübeli hocayla çalışmak istemediklerini açıkladı. Devre arasında Fransız Lemmer takımın başına geçerken, yardımcısı Ümit Özat oldu. Sestak, Vittek, Sapara, Geremi, Rothen gibi futbolcular kadroya katıldı ama yeni bir bomba Ankaragücü’nü bekliyordu. 30 Ağustos’taki kongrenin yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle Gökçek ve yönetimi aleyhine üst üste davalar açıldı. Kulübün gelirlerine haciz işlemleri başlatıldı. Kulübün 17.5 milyon TL borçla Gökçek’e devredildiği öne sürüldü. Ancak Gökçek borçların saklandığını iddia etti. Gökçek Yönetimi de, kulübe verdikleri yaklaşık 45 milyon TL’yi geri almak için harekete geçti.
Ümit Özat’a saldırı
Lemmer’in takımdan ayrılmasından sonra yeni hoca Ümit Özat oldu. Ancak o da taraftarlar ile büyük sorunlar yaşadı. Başkent’teki Manisa maçında sahaya girerek kendisine saldırmaya çalışan taraftara, genç teknik adam karşılık verdi. Daha sonra Özat kendisinin ve futbolcularının paralarının uzun süredir ödenmemesini gündeme getirdi hatta Fenerbahçe maçı öncesi oyuncuların antrenmana çıkmadı.
Kimler geldi, kimler geçti
Ankaragücü geçtiğimiz 2 sezonda birçok yıldız isme forma giydirdi. Stenislav Sestak, Marek Sapara, Metin, Özgür, Klukowski, Güven, Rajnoch, Zewlakow, Geremi, Rothen, Vessel, Adem, Gabric, Hürriyet, Kağan, Muhammet Yoldaş, Murat Duruer, Vittek, Aydın Karabulut, Meye, Senecky, Weeks, Uğur, Umut Sözen, Fatih Tekke, Cerny, Tonia Tisdell ve Serdar Özkan, yaşanan sıkıntılardan dolayı Sarı-Lacivertliler’den ayrılanlardı.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.