Cemal Aydın CNN'e konuştu

Site İçi Arama


CEMAL AYDIN CNN'E KONUŞTU

Cemal Aydın CNN'e konuştu

Ankaragücü eski başkanı Cemal Aydın, Ankaragücü taraftarının yarın gerçekleştirmeyi planladıkları büyük ve toplu yürüyüş öncesi CNN Türk'ün sorularını yanıtladı.

7252 Okunma

Ankaragücü eski başkanı Cemal Aydın CNN Türk'e konuk olarak Ankaragücü hakkındaki soruları yanıtladı. 

Ankaragücü'nün içindeki durumu değerlendiren Cemal Aydın daha sonra gelen soruları yanıtladı...

Aydın aynı zamanda kendisine yöneltilen yarın yapılacak taraftar organizasyonu hakkında ise kendisinin Ankara'ya bir cenazeye katılmak için yeni geldiğini ve böyle bir organizasyondan haberdar olmadığını söyledi....

TFF OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU’NA AYDIN’IN BAKIŞ AÇISI

EMRE TİLEV: 26 Ocak tarihinde gerçekleşecek olan TFF kongresinde federasyon yetkililerinden ve delegelerden nasıl bir tavır bekliyorsunuz ve bir hukuk adamı olarak bu olaya nasıl bakıyorsunuz?

CEMAL AYDIN: Şimdi biliyorsunuz bu 58. madde, şike olaylarının Temmuz’da ortaya çıkmasıyla birlikte güncelliğini koruyan maddelerden bir tanesi. Bir hukukçu olarak konuya biraz daha değişik bakıyorum ya da benim hukuk anlayışım o… TFF genel kurulu, TFF başkanı ve yönetimini seçmiş ve o seçtiği genel kurulda da ana statü doğrultusunda onlara yetkilerini kullanma konusunu göstermiştir. Yani genel kurulda yetkilendirilmişlerdir. Dolayısıyla bir 58. maddenin lehinde ya da aleyhinde olmak gibi bir durumum söz konusu değil bunu tabii ki icracı arkadaşlar bilirler. Benim burada belirtmek istediğim asıl konu şu; 58. madde günün koşullarına uyuyor ya da uymuyorsa bunun takdirini federasyonun yönetim kurulu yapacaktır. Dolayısıyla bu konuda direkt yetkili kurum federasyon başkanı ve yönetim kuruludur. Eğer 58. madde günümüzün koşullarını karşılayamayacak duruma gelmişse, zaten biliyorsunuz kanunlar maddeler yapılırken o günün şartlarına göre yapılır ama ileriki günler şartlarda değişiklik olursa onu uzmanları ya da yetkilisi kimse bu değişikliği yaparlar. Burada da 58. madde konulduğu günden bugüne kadarki gelişi itibariyle günümüzün şartlarına uymuyorsa bunun değişikliğini yapacak mercii futbol federasyonudur. Bunu genel kurula ya da başka bir yerlere sorarak yapmak şeklindeki tavırlarını doğru bulmak mümkün değil. Bunun anlamı şu olur; yetkiyi kullanmayıp başkalarına devretme şekli tezahürü ortaya koyar ki bir hukukçu olarak böyle bir şeyi kabul etmem söz konusu olamaz. Kaldı ki ben bildiğiniz gibi 7 yıl ceza kurulu başkanlığı, 4 yıl kulüpler birliği başkanlığı ve 12 yıl da Ankaragücü kulübü başkanlığı yaptığım için sporun içinde de öyle taze bir yönetici değilim… Ama buraya baktığınız zaman direkt olarak yetkinin ağırlığı bakımından üzerinizdeki sorumluluğu başka yerlere taşıma anlamı ortaya çıkar. Federasyonun da böyle bir şeyi hangi şartlarda yaptığını anlamakta ciddi olarak zorlanıyorum. Yetki değiştirmek ya da değiştirmemek hangisine karar veriyorlarsa TFF’ye aittir.

E.T: Tff başkanı olsaydınız sizin tavrınız ne olurdu?

C.A.: Biliyorsunuz ki TFF başkanlığı kutsal ve iyi bir görev fakat kulüp başkanlığı, kulüpler birliği başkanlığı da aynı seviyede sorumluluk taşır. Ben 7 yıl ceza kurulu başkanlığı yaptım o da bu tarzda bir sorumluluk taşır. Ben sorumluluk taşıyan yerlerde hiçbir zaman için yasanın, yönetmeliklerin ve genel kurulların verdiği yetkiyi hiç kimseye devretmedim, direkt olarak kendi ekibimle birlikte kullandım. Dolayısıyla burada hiçbir yere meydan vermeden TFF bunun evet ya da hayırını söylemek durumundadır. Öbür türlü genel kurula taşınmasının da ortaya çıkaracağı sakıncalar var. Kaldı ki daha şimdiden bir iki kulübümüz bununla ilgili düşüncelerini dile getiriyor. Genel kurulun yaklaşmasıyla her iki tarafta ayrı ayrı birtakım çalışmalara girerek genel kurulda da birtakım tatsızlıkların veya hizipleşmelerin sebebiyet verecek tavırlar olabilir bunlardan da kaçınmak lazım. Bizim Türkiye’nin her konuda olduğu gibi sporda da geçirdiğimiz bu evrede birliği, beraberliğe ve dayanışmaya ihtiyacımız vardır. Federasyon net bir şekilde tavrını ortaya koyar. Hiç kimsenin de federasyonun kararlarına karşı gelme gibi bir yetkisi söz konusu değil.

GÖKÇEKLER AYNI PLATFORMDA OLMAK İSTEMEDİ

E.T.: Melih Gökçek tarafına ulaşmaya çalıştık fakat ‘Aynı platformda olmayız’ yanıtını aldık. Kulüp bu noktaya nasıl geldi siz mi yaptınız? Bunları Cemal Aydın yaptı diyenler, tüm borçları sizin yaptığınızı söyleyenler var. Doğru mudur?

C.A.: Bugün ki bütün yerel basın ve internet sitelerinde de yayınlandığı gibi kulübün son yapılan 17.11.2011 genel kurulunun mali bilançosu elimde. Borcu 94 trilyon 866 milyar… Yani 95 milyar. Bu benim söylediğim bir rakam değil benim burada söyleyeceğim her rakam Ankaragücü genel kurullarına sunulmuş ve onlardan aldığım rakamlardır. Dolayısıyla bundan 10-15 gün önce yapılıp Sayın Gökçek ekibi tarafından genel kurula ibra için sunulmuş olan bir bilançonun altındaki rakamdır dolayısıyla 95 trilyon görünmektedir.

12 YILDA 10 TRİLYON BORÇ YAPMIŞIM YA ŞİMDİ…

E.T.: Siz bıraktığınızda bu rakam ne kadardı?

C.A.: Ben bırakırken Ankaragücü’nün 9-10 trilyon civarında borcu vardı ve bunun da zaten 3-3,5 trilyon civarında, tam olarak biliyorum, yöneticiye aittir ve yönetici de Cemal Aydın’dır dolayısıyla bunu kabul etmeyelim. Bunun dışında 6,5 trilyon civarında borcu vardır dedim. Bugün ben buraya gelmeden önce zaten ben Ankara’da değildim bugün bir cenazeye katılmak üzere Ankara’ya geldim dolayısıyla sizin programınıza, orda gördüm ki bilançolardan çıkarmışlar Ankaragücü’nün Cemal Aydın zamanında ki borcu kendi alacağım dahil 10 trilyon civarındaymış ve Ankaragücü’nün geliri de 10 trilyonun üzerinde görünüyor. Dolayısıyla gelirinin olmadığını ve borcunun da 10 trilyon olduğunu farz edelim ama Ankaragücü’nün 1998 yılında UEFA kriterlerini aldığını bir de tesisi var. Ben bu 10 trilyon borcu tesisi de içine katmak koşuluyla 12 yılda yapmışım. 10 trilyon ile 95 trilyon arasında o kadar büyük rakam var ki… Ben o 10 trilyon borcu 12 yılda yapmışım ve tesisi de yapmak koşuluyla.

CEMAL AYDIN GÜNAH KEÇİSİ Mİ?

E.T.: Kulübe çaycı, sekreter, ofisboy hemen hemen herkes üye olabilirken kulübe gönül vermiş, elini taşın altına koyan kişiler bu kulübe üye olamıyor doğru mu?

C.A.: Bu eleştirilere tek bir yanıt var. Kulübün delegeleri ve kulübün delege isimleri kulübün internet sitesinde olduğu gibi bugüne kadar yapılan hazirun cetvellerinde de var. Kulüpte bir çaycı arkadaş varsa ve kulübe üye olmuşsa üye olmak o arkadaşın hakkıdır… Mutlaka olmuştur fakat böyle bir üyeyi ben bilmiyorum ve tanımıyorum. Ankaragücü’nde 12 yıl başkanlığım 4 yıl da yönetim kurulu üyeliği yaptığım dönemde Cemal Aydın tarafından yapılmış olan siz önermişsinizdir, bir arkadaş öteki önermiştir bunların hepsini toplasanız kendi aile bireylerimle birlikte 40’ı geçmez. Ancak örnek vereyim benim genel sekreterim o dönemde, şimdi ve uzun süre Sayın Gökçek yönetiminde de görev aldı onun kendi genel kurul kararlarında getirip de aidatlarını yatırdığı üye sayısı yalnız 102... MKE üyeleri biliyorsunuz MKE’ye ait en az 40-50 kişinin üstünde. Bir de her ne hikmetse Cemal Aydın karşıtları var bunların da her biri üye ve bunları da saydığınızda 15-20 tane her birinin üyesi var. Ankaragücü kongrelerine baktığınızda mesela en son kongreyi saydığınız da bir hafta 10 gün önce yapılan kongre 120 kişi. Cengiz Topel Yıldırım’ın seçildiği kongre 130 veya 140 kişiyle yapılmış. Sayın Ahmet Gökçek’in seçildiği kongre 180 kişiyle yapılmış. Bu rakamları bir alt alta koyduğunuzda bu zaten bu sayının üstüne çıkıyor. Niye bu kadar delege gelip de istediğini seçmemiş ya da birkaç tane aday varmışta benim söylediğim aday mı seçilmiş. Ben 2008’in sonunda görevimi bıraktım o günden bugüne kadar Ankaragücü’ne benden istenin dışında herhangi bir tasarrufum olmadı. Size şimdi çok kısa bir şey söylemek istiyorum. Gazeteci arkadaşlarla programdan önce sohbet ediyoruz ve telefonuma bir mesaj geldi ve onlara gösterdim. Bu bahsettiğim 10-15 dakika önce yaşadığım bir olay. Ankaragücü diyor sayın başkan yeni yönetim 60 tane üye kaydetmiş ve bu üyelerde sizin talimatınız üzerine kaydedilmiş diyorlar. Buraya gelmeden önce hemen yetkilileri aradım fakat kimseyi bulamadım. İnanır mısınız herkes yaptığı tasarrufun iyi olursa kendilerine kötü olursa bu Cemal Aydın nasıl olsa yük kaldırıyor vuralım bunun sırtına diye bizim sırtımıza vuruyorlar. Şimdi yeni yönetim yeni üye kaydetmiş benim haberim bile yok ve bir tanesini bile tanımam ama bunu bile bana mal etmişler. Yapacağım da fazla bir şey yok. Ben bunu sevilmeye bağlıyorum başka bir şey söyleyemiyorum.     

GÖKÇEK’İN 14 YILLIK ÖZLEMİ

E.T.: Sayın Gökçekler’e destek verdikten sonra neden zıt kutuplarda yer aldınız?

C.A.: Ben 1997 yılında Ankaragücü’ne başkan olduğum zaman Sayın Gökçek o zaman da Ankaragücü’ne talipti. Yani 2011’e geldiğimiz zaman demek ki 14 yıldır Sayın Melih Gökçek Ankaragücü’ne talip… bunun 12 yılında ben başkan olmuşum diğer 2-3 yılında da diğer arkadaşlar başkan olmuş. Benim dönemimde Gökçek belediye başkanı olduğu için kulüp başkanı olabilme şansı vardı ama o günün koşulları bizim başkan olmamızı öngördü. Ben de dışarıdan geldim o dönemlerde kulübün yönetimi MKE ağırlıklıydı ve buna rağmen girdiğim her seçimde kazandım. Gökçek’in ekibi ya da kendisi girmedi veya soktuğu ekip kazanamadı. Ama bundan dolayı benim yapabileceğim fazla bir şey yoktu. Gökçek, 14 yıl burayı ele geçirmeye veya almaya uğraştı veya iyi işler yapmaya uğraştı. Sayın belediye başkanını da ben buradan bu anlamda da eleştirmem ama ben ayrıldıktan sonra meydan onun için biraz daha rahat olduğundan ve yaptığı çalışmalar sonucunda bir şekilde beni de ikna ettiklerini söyleyeyim… Yalnız burada size bir şeyin altını çizerek söylüyorum bu konuda benim ikna olmam tamamen Ankaragücü camiası ve Ankaragücü taraftarlarının katkısıyla olmuştur.

BEN DAVACI OLMADIM

E.T.: Yani Cengiz Topel Yıldırım’ı ikna etmede Ankaragücü taraftarının etkisi mi olmuştur? Cengiz Topel Yıldırım’dan sonra Sayın Ahmet Gökçek yönetime geldi burada bir pişmanlık duyuyor musunuz?

C.A.: Ben oradaki pişmanlığımı şöyle anlatayım: Sayın Topel’i ben ikna etmedim. Sayın Topel benim dışımda da Sayın Gökçek ve taraftarlarla da görüşerek zaten olayı bir noktaya getirdiler… Cemal Aydın’ın bu olayın olmasını engelleyen adam olarak gördüklerinde konu bana intikal etti. Orada ben gruplar anlaşmışsa ben bu anlaşmaya saygı duyarım ve Ankaragücü için söylemler bunlarsa ben Ankaragücü’nün iyiliğinden ancak zevk duyarım. İnsan bir yerde 15 yıl yöneticilik yapıyorsa o sizin çocuğunuz gibi olmuştur onun içinde oradan öyle bir sıkıntı duymadım. Ama sonra olan olaylardan dolayı da canlı yayınlarda bu televizyonlarda olduğu için Sayın Gökçek heyecanla benim elimi havaya kaldırdı o elle el kaldırdığım için üzüntülü olduğumu ben söyledim. Dava konusuna gelince… Dava konusu çok önemli biliyorsunuz. Dava herkesin anayasal hakkı! Ben kullanmadım yanlış anlaşılamasın delegeler bu hakkını kullandılar. Cengiz Topel bu hakkını kullandı. Topel döneminin mali sekreteri bu hakkını kullandı. Bana bu davanın açılması doğru mudur diye sordular. Bu dedikleriniz varsa davayı kazanırsınız dedim ve bu lafımın da arkasındayım.

YÜRÜYÜŞÜ CEMAL AYDIN’A HABER VERMEMİŞLER

E.T.: Yarın ki yürüyüş için neler söyleyeceksiniz siz de katılacak mısınız?

C.A.: Ben yürüyüşün ne olduğunu ne yapıldığını bilmiyorum. Çünkü biliyorsunuz Ankara dışından Sayın Nafiz Kurt’un cenazesi ve sizin programa katılmak için geldim ve hiç haberim yok. Bu arkadaşlar neyin yürüyüşünü yapıyorlar bilmiyorum.

ÜÇ YILDIR KULÜPLE HUKUKİ BAĞIM YOK

E.T.: Ankaragücü taraftarı merak ediyor ve diyorlar ki Ankaragücü’ne 1997 yılından beri hizmet veren başkanımız acaba bizim için bir şeyler yapacak mı? Bu noktadan sonra neler yapabilir Sayın Cemal Aydın diye sorarlar.  

C.A.: Çok güzel bir soru bunu şu şekilde yanıtlayayım. Ben davalar falan ederken bile Sayın Gökçek’le zorunlu da olsa çünkü ikimizin birbirimize husumeti söz konusu değil kaldı ki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanıdır şahsına bir sıcaklığımız olmasa bile makamına bir sıcaklığımız vardır ve saygıda bir kusur etmeyiz. Dolayısıyla bir araya geldiğimizde bu davaların kazanan ve kaybedenlerin olmayacağını davaların sonucunu beklemeye gerek yok hukuksuzluklar meydanda çok basit düzenlenecek şeylerdir. Bir araya gelinerek eğer bende yardım edebileceksem bunları giderebiliriz dedim. Bu noktada yüzde 99’a yakın bir mutabakatımız varken Sayın Gökçek son saniyede hangi fikirle bilemiyorum bundan vazgeçerek işi değiştirdi Cengiz Topel’e tekrar verdi ve bugüne getirdi. Bugüne gelinen durum Ankaragücü için çok zor bir durumdur. Yürüyen taraftarlara da şunu söylüyorum; bazı yürüyen taraftarların içinde artık Cemal Aydın bu işten elini çeksin diyorlar falan. Benim 3 yıldır Ankaragücü’yle hiçbir hukuki bağım yok ama ben elimi çekiyorum da millet beni oraya çekiyor.

ASIL TARAFTAR GRUPLARIYLA PROBLEMİM YOK…

E.T.: Cemal Aydın istifa etsin diyorlar. Siz neden istifa edeceksiniz sizin kulüple ne ilişkiniz var?

C.A.: Hiçbir ilişkim yok. 60 tane adam kulübe yeni üye olmuş bunu Cemal Aydın üye yapmış ve taraftarların karşısında diye… Ankaragücü’nün taraftarı benim zamanımda Aliler, Fatihler, Koraylar vardı filan. Şimdi onun dışında yeni taraftar grupları da oluşmuş. Ben onları tabi bilemiyorum. Ama asıl taraftar gruplarıyla Cemal Aydın’ın bir problemi yok. Cemal Aydın ayrılırken 2008’de ben, ailem ve kan bağım olan hiç kimse Ankaragücü’nde faal yöneticilik yapamaz dedim. Şimdi niye hafif hafif Ankaragücü’nün içindeyim. Düşünün ki siz bu kadar hizmet etmişsiniz herkesin ağabey dediği kişisiniz her taraftan borç hacizleri gelmiş ayın geçen ayın 30’unda vergilerinin yatması lazım. Gökçek dönemi birinci taksidini, Topel dönemi ikinci taksidini yatırmamış. Sayın Başbakanımız’ın da katkılarıyla vergi affı çıkmış ve Ankaragücü oradan istifade ediyor. Ne için istifade ediyor 18 trilyon borç. Cemal Aydın zamanında Ankaragücü 10 trilyonu bir arada görmedi ki 18 trilyon borcu olsun. Bunların bir taksidi yatırmadığınız zaman üçüncü taksidini Ankaragücü’nün yapılanması bozuluyor bu sefer bu hacizlerin üzerine bütün gelirler zaten hacizli vergi daireleri de binecek. Yeni yönetime gelen arkadaşlar bunu da benim yönetimim gibi kabul ediyorlar. Niye? Onu da bilmiyorum. İşte hep zorluk olsun diye. Aradılar beni ‘Ağabey sıkıştık 225 milyar yatırmazsak bizim vergi işimiz bozuluyor  ’ bunlar ayıp ama artık söylemek zorundayım. Ayın 30’unda götürdüm yatırdım. Ağabey dediler Turgut gidiyor bütün kulüpler istiyor Ankaragücü için çok önemli nolur bir 275 milyar lira ver de Turgut’un parasını yatıralım. Yatırdım… Şimdi buraya gelirken çok özür diliyorum ama artık söylemek durumundayım. Arkadaşlar yürüyeceklerine bunları yerine getirsinler. Takım Mersin’e gidecek uçak bileti alamamışlar. Turizm şirketi beni telefonla aradı ‘Sayın Cemal Aydın parayı siz ödeyecekseniz uçak bileti veriyorum öbür türlü kesemeyiz’ dediler. Siz şimdi Emresiniz (Program sunucusu) ve Cemal Aydın’ın yerindesiniz. Hayır mı diyeceğim. Gidiş-geliş biletlerini alın ben ödeyeceğim otel masrafları da bana aittir dedim. Bunu yapabilenler varsa Ankaragücü’nde lütfen hemen yapsınlar ben kendimi dışarı atıyorum. Şu ufak sürede şu saydığım tablonun hiç de karşılığını beklemiyorum hibe edeceğimi şimdiki kulüp başkanına söyledim sizin aracılığınızla da söylüyorum hibe ettim. Sizin aracılığınızla bir şey daha söylüyorum ve birileri de bunları yapıyorsa Ankaragücü’nden de istifa etmiş olayım kardeşim. Yeter ki Ankaragücü’ne gelenler getirsin. Bana ne türlü maddi gelir yazıyorlarsa onu da hibe ederek vermek istiyorum.

GÖKÇEK’E DÜELLO TEKLİFİ

Bu konularda benimle konuşan benim muhatabım Melih Gökçek eğer hangi televizyonda diyorsa evraklar halen onların elinde hiçbir ekonomik evrağa sahip değilim buyursun kamuoyuna açıklayalım.  

HABER VİDEOSU


Durali Akpınar'ın acı günü
Faruk Koca: Yeni stada yakışır bir takım yaratacağız.
Balıkesir engeli de aşıldı, Süper Lig'e 1 puan kaldı!
7
Ankaragücü'nden beklenmedik yenilgi!
1
Ankaragücü Şampi...!
4
İyi, kötü, çirkin!
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
1
KLASSPOR
31 Aralık 201112:08
küfür , hakaret içeren ve peşpeşe aynı habere yapılan yorumları onaylamadığımız için yüksek bir oranımız var....