BİR CAVCAV KLASİĞİ

Milliyet Gazetesi'nden Uğur Meleke Gençlerbirliği'nin geçmiş sezonunu değerlendirmiş...

Bir Cavcav klasiği

2009-2010’un Türk futbolunda en güzel adamlarından biriydi Thomas Doll... Eski Hamburg-Borussia Dortmund patronu, idealist bir düşünce tarzıyla Ankara’ya gelmiş; ilk yılında da göze hoş gelen, iyi niyetli/hücumcu bir 4-2-3-1 oynatmaya çalışmıştı. Ama yaz aylarında Doll’ün Cavcav’la yıldızının barışmadığını, Alman Hoca’nın evlilik nedeniyle ülkesine gidişinin başkanı kızdırdığı iddialarını duyuyorduk. Sonuç bir Cavcav klasiği oldu. 8 haftada 8 puan toplayan Doll gitti, görev onun yardımcısı Zumdick’e teslim edildi.

Zumdick’in felsefesi tam olarak Doll gibi değildi, yeni teknik adam daha kontrollü bir oyun anlayışını benimsiyordu. Belki oynanan oyun artık o kadar göze hoş gelmiyordu ama Zumdick’in genç sporcularda sağladığı gelişim skorlara yansıdı. Oktay Delibalta, Mahmut Boz, Özkan Karabulut ve hatta Soner Aydoğdu’nun da katkı yapmasıyla 26 haftada 32 puanla ligde kalındı ama Zumdick’in de sonu hayal kırıklığı oldu. Çünkü Cavcav yeni sezonda onunla da devam etmek istemiyordu. Zaten Mayıs 2010’dan beri Cavcav’ın Doll’ün yerine göreve Bulak’ı getireceği söyleniyordu, 1 yıl gecikmeli kontrat Mayıs 2011’de gerçekleşti. Onun da neticesini biliyorsunuz. Bulak bir maça bile çıkamadan Gençlerbirliği ile vedalaştı.

Transfer projeksiyonu

Son 4 yılda sadece bir sezonu (Doll dönemini) küme düşme korkusu yaşamadan son beşlinin dışında bitiren Gençlerbirliği’nde bu yaz da Beştepe’de bavul toplama dönemi başlamış durumda. Bu yılın en iyi 3 oyuncusu Serdar Kulbilge, Orhan Şam ve Mustafa Pektemek de seneye Süper Lig’de farklı takımların formalarıyla mücadele edecekler. Bu sene de Ankaralı küçük çocuklar Gençlerbirliği’nde hangi oyuncuya özenip kimin formasını satın alacaklarını bilemeyecekler; çünkü o futbolcu da her an (Cavcav‘a göre fiyatını bulduğunda) başka bir takıma satılmış olabilir!

Sezonun yıldızı Mustafa Pektemek

25 maçta takımının kalesini koruyan Serdar Kulbilge müthiş bir sezon geçirdi. 24 hafta sahaya çıkan Orhan Şam’ın belki de kariyerinin en iyi yılı buydu. Ama Gençlerbirliği’nde sezonun yıldızı kürsüsüne sadece 625 dakika sahada kalan bir adam, Mustafa Pektemek çıktı. 6 ay süren yıpratıcı sakatlığından kademe kademe hazır olarak kusursuz döndü. Tam zamanında yaptığı 5 gol/3 asistlik katkıyla takımını ligde tuttu. 1988 doğumlu futbolcu bence transfer döneminde de Beşiktaş’ın yaptığı en iyi iş.

En çok yükseliş göstereni Özkan Karabulut

Ligin en iyi kalecilerinden birinin arkasında bekleyip bir sezonu böyle bir yükselişle bitirmek çok büyük iş. Geçen yılın sonunda Antep’te bulduğu 1 müsabakalık forma şansını çok iyi değerlendirmişti, ama bu sezon bir iyi maçtan fazlasına sahip olduğunu ispat etti. 1991 doğumlu ümit milli kaleci, Türk futbolunun gerçek ümitlerinden... Gençlerbirliği’nde bu sezon bir diğer sıçrama da Oktay Delibalta’dan geldi. Samsunspor’dan Süper Lig’e gelip (orta saha oynayıp) ilk yılında takımının en golcüsü olmak kolay bir iş değil...

En çok düşeni  Labinot Harbuzi

Samsunlu Oktay’ın çıkışı Kosovalı Harbuzi’nin düşüşü anlamına geldi. Geçen yılın yıldızı bu sezonu sadece 790 dakika ve 2 isabetli şutla çok büyük bir hayal kırıklığıyla kapattı.

En iyi transfer Ermin Zec

2009’da Bosna’nın en iyi genç oyuncusu seçilen, sonra Hırvat Ligi’nin en değerli futbolcusu olmayı başaran Zec, 2010’da Bosna-Hersek A Milli Takımı’nın formasıyla da ilk golünü atıp Ankara’nın yolunu tutmuştu. Olağanüstü bir sezon geçirmedi, Kayseri’de yaşadığı şanssız sakatlık onu ciddi biçimde geriletti; yılı 4 gol/2 asistle bitirdi. Ama 2014’e kadar onu Gençlerbirliği’nde izleme ihtimali bile insanı heyecanlandırmaya yetiyor.

En kötü transfer Shane Smeltz

Bu yılın en başarısız transferlerine imza atan takımlarından biriydi Gençlerbirliği... Yaz transfer döneminde takıma katılıp hemen hiçbir şey vermeyen Yeni Zelandalı Smeltz, Billy Mehmet, Cem Atan gibi oyuncuların hepsi bu kürsüye yazılabilir. Neyse ki devre arasında alınan Azofeifa, Mununga ve Yasin onlara nispeten iyi işler yaptılar da koca bir yıl Cavcav’ın “Menajer oyununa geldik” cümlesiyle özetlenecek kadar berbat olmadı...

ANAHTAR SAYI 6 galibiyet

Gençlerbirliği sezonu 10 galibiyetle tamamladı ama enteresan bir şekilde bunların altısını üç takımdan (İBB, Ankaragücü ve Manisa’dan) aldı. Özellikle milli maç aralarından sonra kazanılan Belediye ve Manisa galibiyetleri Alkaralar’ın ligde rahat nefes almasında önemli rol oynadı.