AHMET GÖKÇEK'E ULTİMATOM GİBİ MEKTUP

Ankaragücü yöneticisi Kaan Geçit, Başkan Ahmet Gökçek’e hitaben ultimatom gibi sert bir mektup yazdı. Geçit, Hürriyet Ankara ile paylaştığı mektubunda, durumun kritik sınıra geldiğini ve acilen müdahele edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Teknik Sorumlu Ümit Özat ile kulüp genel menajeri Ender Yurtgüven ve Genel Sekreter Levent Çamur’un hedef alındığı mektupta, futbolun 4 ana unsuru hatırlatılarak, “Futbolda başarının 4 ana unsuru vardır. Bunlar, kaliteli oyuncular, tecrübeli teknik ekip, uyumlu yönetim, fedakar taraftar. Bu unsurların hepsi, tıpkı bir zincirin halkaları gibidir. Bir tanesinin zayıf olması durumunda, diğer halkaların sağlam olmasının bir anlamı kalmaz. Tüm başarılı kulüplerde olmazsa olmaz şart budur. Ankaragücü takımımızda futbolcu kalitesi kesinlikle çok belirgin, zira 2 büyük kulübün seçme oyuncularına, ülkelerinin milli takımlarında top koşturan 8 kaliteli yabancı futbolcu eklenmiştir. Ankaragücü seyircisi ise hiç kimsenin tartışamayacağı güce ve fedakarlığa sahiptir. Tüm Anadolu klüpleri, Ankaragücü seyircisi gibi seyirci özlemindedir” görüşüne yer verildi.

BAŞARISIZLIK RAKAMLARLA ORTADA

Takımın başarısızlığını iddia edip, bunu rakamlarla dile getiren Geçit, “Takımların başarısını değerlendirmenin en pratik metodu, her hafta süper lig maçları sonrası ortaya çıkan puan cetvelidir. Bu hafta itibarıyla 2009-2010 dönemine ait 34 adet ve 2010-2011 dönemine ait 18 adet puan cetveli ve böylece toplam 52 adet puan cetveli bulunmaktadır. Puan cetveli, takımın bir çeşit haftalık başarı karnesidir. Ankaragücü, toplam 52 puan cetvelinin, 46 sında 10. sıra ve daha alt sıralarda yer almıştır. Başarı sınırını lig puan cetvelinde 1 ile 8 kabul edersek Ankaragücü 52 haftada sadece 6 kez bu hatta kalabilmiştir. Bu da orantı hesabıyla yüzde 90 başarısızlık demektir. Bana göre tek umudumuz olan Ziraat Türkiye kupasından, hele ki Yeni Malatyaspor’u bile yenemeyerek elenmek, bardağı taşıran son damladır. Bu günlerde gelinen nokta çok büyük başarısızlıktır. Artık bir takım radikal karar ve değişiklikler yapmanın zamanının gelmiş hatta geçmiş olduğu inancındayım” dedi.

TEKNİK KADRO VE YÖNETİM ZAYIF HALKA

Dört ana unsur değerlendirmesi sonunda, seyirci ile takımın mükemmel olduğu, diğer iki unsur olan Teknik kadro ile kulüp yönetiminin tartışılması gerektiğini belirten Kaan Geçit, şu görüşlere yer verdi:

“Buradan çıkacak sonuç, seyirci ve oyuncular mükemmel iken kalan diğer 2 halkada bir problem bir zayıflık olduğudur. Yönetim halkası, gerçekten büyük bir zayıflık arz etmektedir. 18 aylık dönemde sadece 5 kez toplantı yapılmıştır. Bunun ikisi, tüzük gereği mecburen görev dağılımı amacıyla yapılmıştır. Yöneticilerin çoğu birbirini tanımamaktadır. Ankaragücü gibi büyük bir camia, klüp müdürü ve genel sekreter ile yönetilmeye çalışılmıştır. Gerek zaman ve sayı, gerek tecrübe ve gerekse eğitim yönüyle yetersiz olan bu arkadaşlar, maalesef kulüpte yarattıkları abluka ile başarısızlığın en büyük mimarı olmuşlardır. Bir diğer halka olan Teknik kadro, meydana gelen her başarısızlıkta başka suçlular aramış, tüm seyirciyi karşısına almış, haddini ve saygı sınırlarını aşarak, acemiliklerinin getirdiği başarısızlık aşikarken, gururuyla görevini hak edecek tecrübeli ağabeylerine teslim edeceğine, tesadüfen bir şey yakalar mıyım diye tesbihin kerametine sığınmış ve durum maalesef iyice tiraji komik bir noktaya gelmiştir.”

TEKNİK KADRO HEMEN GİTMELİ

Teknik kadroda bir değişimin zaman geçirmeden hayata geçirilmesi gerektiğini anlatan Geçit, “Bu noktada teknik kadroya düşen, kulübü derhal ehil ellere teslim etmeleridir. Süper lig bir futbol mücadelesidir, başarılı olan kalır, başarısız olan gider. Futbol, (beraber geldik,beraber gideriz) tarzı bir arkadaşlık veya inat arenası değildir. Burada bir takım şeyler daha kötü olmadan, acil olarak teknik kadroda iyileştirme yapılması gerekmektedir. İşte bu noktada en önemli karar noktasına gelinmektedir. Şayet, (hayır teknik kadro yeterli ve yaşanılan başarısızlıklarla teknik kadronun bir ilgisi yok) deniliyorsa, o halde yönetimin zayıflığı söz konusudur ve en azından görev dağılımının değişimi gerekmektedir. Başarının ödülü olduğu gibi, başarısızlığında cezası olmalıdır. Maalesef Ankaragücü’nde yönetimde ve teknik kadroda 18 aydır esen gençlik rüzgarı ve enerjisi, tecrübeyle desteklenmeyince sonuç hiç iyi olmamıştır. Bu durumda da başarı sözü verilen seyircinin desteği, tamamen kaybedilme noktasına gelinmiştir. Dar boğazdan çıkışın yegane yolu bilgiye, tecrübeye değer vermek, saygı duymaktır” yorumunu yaptı.
Geçit mektubunu son bir uyarıyla bitirdi:

“Yönetim kurulu, çok sık toplantılar yapmalı, çözümler üretmelidir. Bu çözümlerin yetersiz kalması durumunda, olağanüstü kongreye gidilerek içerisinde Ankaragücü’ne uzun yıllar hizmet vermiş tecrübeli spor adamlarından, büyük seyirci gruplarından, sporsever Ankaragüclü iş adamlarından, birlikten yana olan eski yöneticilerden ve şu andaki yöneticilerden oluşan geniş yelpazeli yeni bir yönetim oluşturulmalıdır. Aksi halde benim gibi düşünen bazı arkadaşlarımla birlikte, Ankaragücü’nün geleceği ve başarısı için bilgiye, tecrübeye ve fedakarlığa saygı gösteren ve önem veren başka zeminlerde elimden geldiğince çözüm arayacağım. “