HARİKİRİ Mİ GÖVDE GÖSTERİSİ Mİ?

Kurumsallaşma adına büyük işler yapıldığı iddia edilen Ankaragücü'nde kimin ne yetkide olduğunu anlamak güç. Her hafta Salı günü Avni Kavlak ve Ender Yurtgüven tarafından yapılan Basın Toplantısı bu hafta bir gün ertelendi. Salı günü süpriz bir şekilde gazetecileri kulübe davet eden Ümit Özat klasik söylemlerini yaptıktan sonra saldırıya geçti. Bu toplantı gösterdi ki taraftarla, federasyonla, medya ile kavga etmekten çekinmeyen Ankaragücü'nde artık iş iyice arbedeye döndü. Kavga edecek yeni mecra bulunamamışcasına bu sefer de Teknik Direktör basın toplantısında Kulübün en etkili yöneticilerinden Ayhan Atalay ile ilgili bir hain demediği kaldı...

Peki Ayhan Atalay ile Ümit Özat arasında bu gerilim nerden kaynaklanıyor.
Gerilimin nedenini anlamak için biraz hafızaları tazelemekte fayda var. Olayların ilk çıkış kaynağı aynı zamanda SHÇEK Kurumunun spor kulübünde yönetici olan Ayhan Atalay'ın aynı kurumda düzenlediği ve Fenerbahçe ile gerilimin oluşmasına neden olan basın toplantısında Bülent Uygun ile poz verip gelecek sene için Bülent Uygun'un da Ankaragücü'ne hoca olabileceğini açıklaması ile başladı. Lemerre'nin gitmesine kesin gözü ile bakılan o günlerde diploması olmamasına rağmen kendisini teknik direktörlüğe hazırlayan Ümit Özat, Ayhan Atalay'ın bu hareketini kendisine yapılmış bir hamle olarak gördü ve sadece başkanı değil yakın arkadaşı da olduğu iddia edilen Ahmet Gökçek'e rahatsızlığını iletti. O günlerde yurtdışında bulunan Ahmet Gökçek Türkiye'ye döner dönmez yaklaşık bir saat sonra Büyükşehir Belediyesinin Basın Merkezinde alelacele bir basın toplantısı düzenleyerek Teknik Direktör olarak Ümit Özat'ın getirildiğini resmen açıkladı.

Başkanda aldığı bu destek ile kulüpde teknik direktör değil 2. Başkan gibi davranmaya başlayan Özat ; daha tam göreve başlamadan Usta gazeteci Meriç Enercan için bizim bile yayınlanmaya utandığımız bir açıklama ile sataştı. Kendi iddiasının aksine kulüp içinde ayrı bir yapılanmaya direk başlatanın o olduğu gözlendi. Kardeşini shef scout olarak getiren Ümit Özat daha önce Hacettepe'nin geçen sezon küme düşmesinde en büyük katkıyı sağlayan Önder Özen'i Ankaraspor'un başına oturttu. "Bugsaş'ın transferleri bile bana sorulmadan yapılmayacak" dediği bile iddia edilen Ümit Özat'ın önünde en büyük hedef altyapı haline gelmişti. Hem kendi adamını oraya yerleştirmiş olacak hem de Ayhan Atalay'ın direk ilgilendiği bir bölümü ele geçirerek bir nevi intikam almış olacaktı. Ümit Özat görevde bulunan Orhan Özdoğan'ın görevine son verilmesini istedi. Ayhan Atalay'ın direnmesini ancak Melih Gökçek'in müdehalesi ile aşabilen Ümit Özat, Müjdat Yalman'ı hem o göreve getirdi hem de Ayhan Atalay'ın görevi bırakmasına neden oldu.

Ayhan Atalay'ın görevi bırakmasının ardından Mali işlerde ciddi sıkıntıların baş göstermeye başladı.3 aylık bir dönemin ardından yaşanan sıkıntılar, Genel Kurul ve Melih Gökçek'in baskıları ile tekrar göreve başlayan Ayhan Atalay, acil işleri hallettikten sonra ilk başlarda kendisinin de cephe aldığı Gecekondu tribünü ile sorunların çözülmesi için koları sıvadı. Bursaspor maçı öncesi Gecekondu tribünü liderleri ile yemek yiyen Ayhan Atalay, kulüp yönetimi olarak bir adım attıklarını, aynı hamleyi onlardan da beklediğini belirtti. Yönetimin bu iyi niyetli hamlesi karşısında maçda "İstifa" diye bağrılmayacağını belirten tribün liderleri Ayhan Atalay ile beraber izledikleri o maçın ilk yarısının sonuna kadar yönetimin alehine hiç bağırmadılar. Ancak ilk yarı sonunda takımın 5 gol birden yemesi ve futboldan anlamadığını her yerde dile getiren Ayhan Atalay'ı bile kızdırdı."Ne size ne kendime dur diyemem. Bende dahil hepimize sövebilirsiniz, İstediğiniz gibi bağırın" dediği iddia edilen Ayhan Atalay'ın bu söylemi ise Ümit Özat'ı kızdırdı.

Ankaraspor günlerinden başlayan kurumsal yapının Ankaragücü'ne geçtiği gururla iddia ediliyorken Ümit Özat'ın yaptığı bu açıklama ise iyice kafaları karıştırdı. Başkan kim? Yönetici kim? Hoca kim? Ayhan Atalay'ın tribünlerde söylediği o sözleri eleştirmek hoca'nın görevimidir? Kulüpde maaşlı çalışan bir teknik direktör, kulüp yöneticisini hain ilan edercesine gazetecilere böyle bir açıklamayı nasıl yapar? Hiyerarşik düzeni bu kadar altüst olmuş bir kulüpde Başkan otoritesine nasıl kurabilir? Ayhan Atalay'ın bu açıklamasına kulüp başkanı Ahmet Gökçek'in bile medya karşısında eleştirmesi yakışık almayacağı düşünüldüğünde Ümit Özat için nasıl bir yaptırım uygulanacak? Kendini kızdıran herkes için bir basın toplantısı düzenleyen Ümit Özat bu yazı ardından Klasspor için de bir basın toplantısı düzenleyecek mi? Yoksa daha önce yaptığımız bir haber için savurduğu mahkeme tehditlerine bir yenisini mi ekleyecek? Bekleyip göreceğiz..

Ahmet Gökçek'in Cemal Aydın döneminden beri medyada en büyük destekçiliğini üstlenmiş İhsan Kavlak için yaptığı açıklamalara ise bir fıkra ile eğlence katalım dedik.

Papa makam otosuyla Roma'da dolaşmaktadır. Bir süre sonra canı sıkılır ve şöföre durmasını söyler. Şoförü arkaya geçirir ve arabayı kendisi kullanmaya başlar. Araç kullanmanın zevkine varınca hız yapmaya başlar. Hız sınırını aşınca da tabi ki radara yakalanır. Trafik polisi çevirir, arabayi kenara çeker. Polis arabanin penceresine eğilince afallar ve durumu merkeze aktarmak için telsizine davranır.
- Amirim bir oto çevirdim, ama içinde çok büyük bir adam var. Ne yapayim?
- Vali mi?
- Daha büyük.
- Başbakan mi?
- Hayır daha büyük.
- Amerika Baskanı mı?
- Hayır daha büyük.
- Daha büyük kim var oglum?
- Bu adam kim bilmiyorum ama makam şoförü Papa!!!

 Ümit Özat'ın Basın toplantısında Ayhan Atalay ve İhsan Kavak ile ilgili söylediklerini aşağıdaki videonun 3. dakika 20. saniyesinden itibaren izleyebilirsiniz...