Cavcav 'Ölene kadar başkanım'

Site İçi Arama


CAVCAV 'ÖLENE KADAR BAŞKANIM'

Cavcav 'Ölene kadar başkanım'

Ankara'da, 14 Mart 1923'te kurulan ve kuruluş tarihi itibariyle ''Cumhuriyet Takımı'' olarak adlandırılan Gençlerbirliği'nde, 32 yıldır başkanlık koltuğunda İlhan Cavcav oturuyor.

6937 Okunma

Ankara'da, 14 Mart 1923'te kurulan ve kuruluş tarihi itibariyle ''Cumhuriyet Takımı'' olarak adlandırılan Gençlerbirliği'nde, 32 yıldır başkanlık koltuğunda İlhan Cavcav oturuyor.

Cumhuriyet'ten daha eski bir maziye sahip olan başkent ekibine 1978 yılından bu yana başarıyla başkanlık yapan 75 yaşındaki İlhan Cavcav, amatör kümeden alıp süper lige taşıdığı takımını çocuklarından ayrı tutmuyor. ''Benim evladım gibi olmuş bir kulüp'' diye nitelendirdiği Gençlerbirliği'ni 'yoktan var ettiğine' inanan tecrübeli başkan, ''32 sene tabii dile kolay. Maltepe semtinde Koç Talebi Yurdu'nun oradan idmana yürüyerek giden, yöneticilerinin otomobilleriyle deplasmana giden bir takım. Bugün geldiğimiz nokta herkesçe malum'' dedi.

Rahmetli Avni Bulduk ve Yahya Demirel'in 1978 yılında kulüp yönetimi için kendisine yapılan teklifi kabul eden Cavcav, 32 yıl önce Gençlerbirliği Kulübü'ne ilk adımlarını atmış oldu. Yönetim kuruluna girişini dün gibi hatırlayan başkan Cavcav, hikayesini de şöyle anlatıyor:

''1978 yılında rahmetli Avni Bulduk ve Yahya Demirel, yönetim kuruluna girmem için teklif getirdiler. O gün Yahya Demirel başkandı. Rahmetli Avni abi çok sevdiğim bir insandı. Çok ısrar etti, ben de kabul ettim. Fakat liglerin bitmesine 3 hafta vardı ve amatör kümeye düştük. Yahya bey küme düşünce kesinlikle kulübe gelmedi. İstifa etti. Onun ayrılmasından sonra ben amatör olarak yönetime girmiştim. Avni abi illa 'sen başkan ol' dedi. Yaptığımız ikili görüşmede başkanlığı kabul ettim. Başkanlığı kabul ettiğimde Gençlerbirliği amatör ligdeydi. Futbol Federasyonu başkanı İbrahim İskeçe vardı. Ona gittim. Ona '3. ligde takım sayısı az. Bizi de bu lige al' dediğimiz zaman başkan İskeçe konuya sıcak baktı ama bunu bakanla konuşmamız gerektiğini söyledi. İzmirli Telat Asal bakandı. Gaziosmanpaşa'daki bürosuna gittik ve durumu izah ettik. 'Futbol Federasyonu bir düzenleme yapabiliyorsa, ben kabul ederim ama bir şartla' dedi. 'Karşıyaka'yı da lige alsınlar' dedi. Karşıyaka da amatör lige düşmüştü. Federasyon kabul etti ve biz kendimizi otomatik olarak 3. ligde bulduk.''

Yeni ligde teknik direktör olarak Teoman Yamanlar'ı göreve getirdiğini hatırlatan İlhan Cavcav, ''1980 yılıydı. Biz o sene ligde başarılı olup Birinci Lig'e çıktık. Teknik direktörlük için Zeynel Soyuer'i çağırdım. 'Ben profesyonelim' dedi ve 4 milyar lira para istedi. O parayı veremeyeceğimizi ifade ettik. Mersin İdmanyurdu'nu bırakan rahmetli Kadri Aytaç'ı çağırdım. 50 milyonu peşin, 250 milyon liraya anlaştık. Bir yerde 4 milyar, bir yerde 250 milyon. Ben de onu kabul ettim. Kadri Aytaç'ı teknik direktör olarak göreve getirdik. Kadri Aytaç ile birinci lige çıktık. Bunun altyapısını da Teoman Yamanlar yaptı. Son maçta Vehbi'nin golüyle Şekerspor'u 1-0 yenerek lige çıktık'' diye konuştu.

Galatasaraylı milli futbolcu Tayyar Cavcav'ın yeğeni olan ve 43 yaşında kulüp başkanlığına adım atan İlhan Cavcav, sözlerini şöyle sürdürdü:

''O zaman yaşımız çok gençti. 32 sene tabii dile kolay. Hemen geçiyor. Takımın yeni bir yapıya kavuşması için Gençlerbirliği'nde ciddi bir çalışma başlattım. Gençlerbirliği'nin geldiği nokta tüm kamuoyu tarafından görülmektedir. Maltepe semtinde Koç Talebe Yurdu'nun oradan idmana yürüyerek giden bir takım. Deplasmana yöneticilerin otomobilleriyle giden bir ekip. Nihayet bugün tesislere, otobüse, maddi imkanlara her türlü kavuşan bir kulüp. Uzun yıllar Gençlerbirliği'nin başkanı olduğum için değil, şunu onur ve gururla söylüyorum, Gençlerbirliği Kulübü'nün bir mazisi var. Maziden aldığım bir güç var. Hasan Polat, Rahmi Magat, İsmail Özersin, Kemal Kaya, Halim Çorbalı gibi bugün Türkiye'de gerek futbol, gerekse Futbol Federasyonu Başkanlığı yapmış kişiler bu kulübün yetiştirdiği elemanlar. Biz de bu abilerimizin yolundan giderek, Türk futboluna gerek teknik adam, gerekse futbolcu olarak birçok isim yetiştirdik.''

 

BÜTÇESİ OLMAYAN KULÜPTEN, BUGÜNLERE

 

Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, 32 yıl önce içine girdiği takımının o günlerde bir bütçesinin dahi olmadığına dikkati çekerek, ''Gençlerbirliği maddi olarak hiçbir şeyi olmayan, kasasında bir kuruş olmayan bir kulüptü. Tamamen şahıslara dayanan bir takımdı'' dedi.

''Bir Yahya Demirel, bir Avni Bulduk, bir Hasan Şengel gibi kardeşlerimizin maddi katkılarıyla bu takım ayakta kalmış'' diyen Cavcav, şöyle devam etti:

''İlk görevi kabul ettiğimizde bir bütçe yapmadık. Çünkü kendi cebimizden ödeme yaptığımız için bütçe yapamıyorduk. Günün şartları ne icap ettiriyorsa, ona göre, gerek ben gerekse arkadaşlarımın da katkıları oluyordu. Gelişmelere göre bütçemizi ayarlıyorduk. Sene başında '100 milyarlık bütçe yapaylım' diyemiyorduk. 1981'de lige çıktıktan sonra seyircimiz de hasılatlarımız da iyiydi. TRT bir yıl boyunca 7 bin 500 liraya maçlarımız yayınlayacaktı. TRT'nin o günkü genel müdürüyle epey bir pazarlıktan sonra bu rakamı aldık. Ben o güne kadar cebimden önemli katkılarda bulundum. Yaklaşık 2-3 sene kadar kendi maddi imkanlarımla almış aldığım mesuliyeti götürmek zorunda kaldım. Bundan da şikayetçi değilim. Tekrar başkan seçildikten sonra kulübün tesisleşmesi gerektiğine karar verdim. Altyapı olmadan hiçbir yere ulaşamayacağımıza kanaat getirdim. Gençlerbirliği o günleri geçirdikten sonra bugünlere geldi.''

 

MEVCUT TESİSLER, BİR FUTBOLCUNUN SATIŞIYLA YAPILDI

 

Başkent ekibinin başkanı Cavcav, futbolcuları Tarık Daşgün'ün satışıyla mevcut tesislerin yapımını gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Gençlerbirliği'nin bugünkü tesisleşmesinde etkili olan ismin futbolcu Tarık Daşgün olduğuna dikkati çeken Cavcav, şunları söyledi:

''Tarık için birgün Ali Şen ve Şadan Kalkavan bana geldiler. Tarık'ı almak istediklerini söylediler. Çok genç olduğunu, Fenerbahçe'ye katkısı olmayacağını söylememe rağmen bunlar ısrarla istediler. Ben de o zaman bonservis bedeli olarak 60 milyar lira istedim. Bunlar 10 milyar lira verdiler. 'Bu parayla bu iş olmaz' dedim. Onlar gittiler. Satış zamanı geldiğinde Tarık'ı kaçırdılar. Tarık 3-4 maç bizim maçlarımıza çıkmadı. Ali Şen almış ve Bodrum'a saklamış. Sonradan öğrendim. Satış günü geldiğinde 100 milyar liraya satışa koydum. Bunlar bu sefer araya girdiler. '60 milyar istiyordun, 100 milyar lira nereden çıktı' dediler. Olurdu olmazdı derken, 100 milyar lirayı taksitle ödemek istediler. Onu da kabul etmedim. 100 milyar lirayı Gençlerbirliği hesabına yatırdılar. Ben o günkü 100 milyar liranın Gençlerbirliği'ne çok şey kattığına inanıyorum. O parayı alır almaz rahmetli Turgut Özal'ın sayesinde Beden Terbiyesi tarafından bize tahsis edilen arazi üzerinde tesisleşmeye başladık. Tarık'tan aldığımız o parayla Gençlerbirliği'nin temelini attık. Bugünkü modern Gençlerbirliği'nin temellerinin atılmasında Tarık'tan aldığımız para önemli bir etken olmuştur. Geremi'yi 5 milyon dolar gibi paraya Real Madrid'e sattık. Bu paraları hiçbir şekilde çarçur etmedik. Gençlerbirliği tesislerine yatırım yaptık. Tesislere 28-29 milyon dolar gibi bir rakam harcamışız.''

 

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ

 

32 yıldır aralıksız kulüp başkanlığı görevini sürdüren İlhan Cavcav, bu süre içinde çok sayıda federasyon başkanı, teknik direktör ve futbolcuyla çalıştığını söyledi.

Gençlerbirliği Kulübü olarak 3 senede bir genel kurul yaptıklarını ifade eden Cavcav, ''Yapılan her genel kurulda yönetici değiştirmişiz. Hizmet veren herkesin bu kulübe maddi ve manevi katkıları olmuştur. Mevcut 29 tane yönetici arkadaşımız var. 32 yılda, yaklaşık 15-20 TFF başkanı, 100 teknik direktör ve 2 bin futbolcuyla çalışmışızdır. Kulüpte herhalde sadece ben teknik direktörlük yapmadım'' dedi.

 

BİR ANI

 

İlhan Cavcav, 32 yıllık süreçte çok üzüldüğü bir anısını da paylaşarak, şöyle konuştu:

''Rusya'ya bir maça gitmiştik. 1984 veya 1986 yılıydı. Adını şu anda hatırlayamadığım bir Rusya ekibiyle oynadık. Kupa maçıydı. Otobüsümüze Türk bayrağı çekmiştik. Bayrakla stada girdik. Maçı oynadık ve 3-0 kaybettik. O anda olan üzüntümü hiçbir zaman hayatımda unutamam. Yenilgi bizi etkiledi. Biz tabii ki Türküz. Vatan, millet falan diyerek, stada bayrağımız dalgalanarak girdik. Hüsranla çıkınca, çok etkilenmiştim.''

 

YENİ BAŞKANLARA NASİHATLAR

 

Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Cavcav, 32 yıllık tecrübesiyle yeni başkan olacak genç insanlara nasihatlerde bulunarak, özellikle herkese verdikleri sözlerini tutmalarını istedi.

Başkanlığı döneminde imza attığı tüm sözleşmelere sadık kaldığını savunan Cavcav, ''32 yıllık başkanlık döneminde futbolcularla yapmış olduğum tüm antlaşmalara hep sadık kaldım. Atılan imzadan ziyade verilen bir sözün imzadan daha etkili olduğunu anladım. Yeni gelecek genç kardeşlerim futbolcuları alıp satarken, verecekleri para ne ise ona göre hareket etmeliler. İşadamı, belediye başkanı ve üst rütbeli insanların gelmesiyle kulüpler ayakta duruyor. Sayın Yıldırım Demirören'in 70-80 milyon TL alacağı söyleniyor. Sayın Aziz Yıldırım'ın da keza aynı şekilde. Biz de öyle 70-80 milyon lira verecek adam yok. Ben bunun doğru bir olay olmadığı kanaatimdeyim'' şeklinde konuştu.

 

BAŞKANLIĞA DEVAM

 

İlhan Cavcav, başkanlık için kendisine bir süre koymadığını, ömrü yettiği sürece koltukta oturmayı sürdüreceğini söyledi.

Kendi ölçülerine uyan bir karakteri bulduğu zaman başkanlığı bırakabileceğini belirten tecrübeli futbol adamı, şöyle devam etti:

''Gençlerbirliği Kulübü'nde 32 yıl başkanlık yapmak benim elimde olan birşey değil. Fakat ben Gençlerbirliği'ne para babası gelsin demiyorum. Namuslu, şerefli, genç ve futbol içinden gelmiş kardeşlerimize kapımız açık. Böyle bir arkadaşımız kulübümüze talip olduğu takdirde, benim evladım gibi olmuş bir kulübün başkanı olarak çekilebilirim. Yoktan var ettiğim bir esere halel getirmeyecek bir insan olduğu zaman ben hayattayken dahi olsa öyle bir insanın işin başına gelmesi ve göreve başlaması gerekir. Hatta yaptığı yanlışlar olduğu zaman ben de hayatta olan bir insan olarak ona yol gösterebilirim. Bugün bakıyorum kasamızda 3-5 kuruş var diye talip çıkan insanlar olmuyor mu, oluyor. Baktığım zaman kendi işinde başarılı olmamış bir insanın, bir kulübün başında başkanlık yapıp, başarılı olması mümkün değil. O zaman anlıyorum ki bu kulübün kasasındaki 3-5 kuruş paraya göz dikiyorlar. 2-3 sene içinde bu parayı çarçur ederler diye endişe ediyorum. Kendi işime sahip çıktığım gibi, Allah ömür verdiği müddetçe de Gençlerbirliği'ne de sahip çıkmak istiyorum. Tarif ettiğim kişi şu anda olmadığı için devam edeceğim.''

 

İLHAN CAVCAV KİMDİR?

 

İlhan Cavcav, Ankara'da, 4 Ekim 1935 tarihinde Hamamönü semtinde doğdu. Raşit Cavcav'ın torunu Haşim Cavcav'ın oğludur. Galatasaraylı Milli Futbolcu Tayyar Cavcav'ın yeğenidir. 1967'de, Konya yolu üzerinde bulunan Ankara Un Sanayi'nin bulunduğu arsayı satın alarak halen başında olduğu un fabrikasını kurdu. Ayrıca entegre sentetik çuval fabrikası, Ankara İnşaat A.Ş. ve Katkı Gıda adında ekmek katkı maddeleri üretimi gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketleri bulunuyor. 1978 yılında Gençlerbirliği'ne başkan oldu. Başkan olduktan sonra takımı 3. ligden süper lige taşıdı. İlhan Cavcav, çok ucuza aldığı genç ve yetenekli futbolcuları, İstanbul kulüplerine astronomik rakamlarla satma politikasıyla kulübün bütçesini oluşturdu.

Kulübün resmi internet sitesinde, başkan Cavcav ile ilgili olarak şu görüşlere yer veriliyor:

''Türk futbolunun gerçek duayeni. Amatör kümeye düşen bir kulübü 32 yıllık uğraş sonunda Avrupa'nın en iyi tesislerine sahip, ekonomik yapısı düzgün futbolcu fabrikasına dönüştürmek onun en büyük eseri. Yetiştirdiği onlarca yıldız ise cabası. Onun yarattığı kulüp yönetim yapısı herkese örnek olmalı. Hiçbir yöneticinin cebine bağlı kalmayan, futboldan kazandığı ile efsane bir kulüp yaratan başkanımız İlhan Cavcav, Türkiye'de borçsuz kulüp yaratılabileceğini herkese gösterdi. Türkiye'de artık büyüklerin korkulu rüyası olan Gençlerbirliği'ni ve başkanımız İlhan Cavcav'ı artık Avrupa da tanımaya başladı.

Gençlerbirliği denince İlhan Cavcav, İlhan Cavcav denince de Gençlerbirliği akla geliyor. Bu da İlhan Cavcav'ın, Gençlerbirliği için ne anlama geldiğini gösteriyor.''

 

GENÇLERBİRLİĞİ KULÜBÜ

 

Gençlerbirliği Spor Kulübü, 14 Mart 1923'te Ankara'da kuruldu. Cumhuriyet ile aynı yıl kurulması nedeniyle ''Cumhuriyet takımı'' da anılan forma renkleri kırmızı-siyah olan spor kulübü. Ankara'da, futbolun 1917-1918 yıllarından itibaren oynandığı kabul edilmektedir. O zamanlar nüfusu 20 bin civarında olan kentte, 1920'de ilk takımlar kurulmaya başlamıştır. İlk takımlar, Sultani İdmanyurdu, Ankara İdman Yurdu, Anadolu Sanatkarangücü, Talimgahgücü, Bahriyegücü'dür. Maçlar, bugün Cebeci Stadı'nın bulunduğu alanda bulunan Cebeci çayırında oynanmaktaydı. Ankara Futbol Birliği'nin, 1921'de Ankara Ligi'ni oluşturmasıyla Ankara'da ilk resmi futbol müsabakası 26 Ekim 1922'de Anadolu Sanatkarangücü ve Talimgahgücü arasında oynanmıştır. Ankara'nın ilk takımlarından birisi ise Ankara Sultanisi (Ankara Erkek Lisesi) takımıdır. Futbola meraklı olan Münif Kemal (Ak)'in teşvikleriyle Ankara Sultanisi beden eğitimi hocası Ekrem Bey'in yönetiminde iddialı bir futbol takımı oluşturulmuştur. Ancak, Ekrem Bey'in bazı yetenekli oyuncuları takıma almaması Gençlerbirliği kulübünün kuruluşuna önayak olmuştur. Takıma alınmayan öğrencilerin ayrı bir kulüp kurma girişimi, 14 Mart 1923'te ''Gençlerbirliği Spor Külübü'' adı tescil ettirilerek tamamlanmıştır.

Kulüp kurulur kurulmaz Sultani takımı maça çağrılır. Yapılan maçı Gençlerbirliği 3-0 kazanınca, iki kulübün birleşmesi eğilimi oluşur. Bir rivayete göre, Gençlerbirliği'ni kuran öğrenciler kırmızı-siyah Ankara gelinciklerinden bir buket yaparak hocalarının gönlünü almaya gidecekler ve kulübün rengi gelinciklerin kırmızı-siyahı ile pekişecektir.

1923-1924 sezonunda Ankara Sultanisi liglerden çekilmiş, artık sadece Gençlerbirliği kalmıştır. Ancak Sultani ile kulüp arasındaki gerilim bir süre daha devam edecektir. Gençlerbirliği ilk kongresini 1925 Mart ayında gerçekleştirir. Bu kongreden bir süre sonra Gençlerbirliği'ne dahil olan Sultani öğrencileri Ankara Sultanisi eski müdürü Münif Kemal'i ziyaret ederek gönlünü alırlar ve kulübün başkanlığını teklif ederler. Münif Kemal Bey bu öneriyi kabul eder ve 9 yıl boyunca sürecek başkanlığının başlaması ile birlikte Sultani ile kulüp arasındaki gerginlik sona erer.
 

 


Gençlerbirliği'nin yeni transferi antrenmana çıktı
Arif Ölmez'den flaş açıklama...
Trabzonspor'dan Gençlerbirliği'ne arka kapı oyunları!
6
Gençlerbirliği'nde futbolcular ayıp etti, başkan tepki gösterdi!
Gençlerbirliği rahatladı!
2
Gençlerbirliği, Bursa'dan puanı çıkardı!
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.