TAM BAĞIMSIZ ANKARAGÜCÜ

Bora Beydoğan'ın Ankaraspor ve Ankaragücü ile bağlantılı yazısı.

Tam Bağımsız ankaragücü

Geçtiğimiz sezon Federasyon tarafından talimatlara uymadığı için Süper Lig’den düşürülen Başkent ekibi, bu defa da TFF ana statüsüne aykırılık nedeniyle üyeliğinin iptali ile karşı karşıya kaldı.Profesyonel kulüpler her sezon başı tahkim kurulu kararlarına karşı genel yargıya gidilmeyeceğine dair TFF taahhütnamesini imzalıyorlar ancak Ankaraspor bu taahhütnameyi imzalamasına karşın,davayı geri çekmesi için verilen süre içinde herhangi bir işlem yapılmadığından,TFF tarafından kulübün tescilinin iptal edilmesine karar verildi.

Ankaraspor’un ilk başkanı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek “Federasyon benden intikam almaya çalışıyor” dese de, Ankaraspor yönetiminin ve Gökçek’in Federasyonun kendilerine tanıdığı süre içinde neden davayı geri çekmediğine dair sorulan sorulara net bir cevap verememesi oldukça düşündürücü.Muhalefet liderinin - olduğunu iddia ettiği - havuzunun santim santim ölçüsünü bilen araştırmacı bir başkanın, Federasyonun kendisine verdiği süreyi unutması ve yok olmasına göz yumması hayli ilginç.Üstelik bu olay ilk kez de yaşanmıyor..Geçtiğimiz senelerde Gençlerbirliği, Bursaspor ve Fethiyespor’un da üyelikten ihraç tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ve bu kulüplerin davalarını geri çekerek muhtemel bir ihraçtan kurtulduğunu biliyoruz.

Ankaraspor’un davayı geri çekip çekmemesi ve kulübün bu yüzden tescilinin iptal edilmiş olması olayın bir yüzü aslında.Geçtiğimiz aylarda Sayıştay 2. Dairesinın yaptığı inceleme sonucu Büyük Şehir Belediyesi'nin hesaplarından Ankaraspor kulübüne usulsüz olarak ve kanuna aykırı şekilde 6 Milyon TL para aktarıldığı tespit edilmişti. Hazırlanan raporda Büyük Şehir Belediyesi hesaplarından 6 Milyon TL'nin Ankaraspor’a aktarıldığı, bu paradan da Ümit Aydın isimli futbolcunun 100 Bin TL alacağının ödendiği tespit edilmişti.İşin komik ve düşündürücü tarafı, İçişleri Bakanlığı Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için istenen soruşturma iznine ,İçişleri Bakanı tarafından işlem yapılmasına gerek olmadığına dair verdiği karar.Danıştay’ın yeniden soruşturma kararı olmasa olay hasır altı edilmiş olacaktı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geldiği günden beri Ankaragücü’nü ele geçirmek istediğini sıkça belirten Melih Gökçek’in diğer Ankara takımları değil de özellikle Ankaragücü’nü istemesi hiç de şaşırtıcı değil.Bu uğurda Belediye bünyesinde kurduğu, sonradan şirketleştirdiği Ankaraspor’u ve kulübe gönül vermiş, emek vermiş yüzlerce çalışanı kendi hedefleri için kullanması da sürpriz olmadı.Zaten futbolun, kitleleri kontrol etmenin en yaygın aracı olduğu günümüzde Melih Gökçek’in Ankaragücü’ne müdahalesi ve daha önce başkanlığını yaptığı Ankaraspor ile Ankaragücü arasında oynanan maçta Ankaragücü taraftarlarına el kol hareketi yapan oğul Gökçek’in Ankaragücüne başkan olması da bu oyunun bir parçası.

Şimdi merak edilen soru şu; bu sene 100 yılını kutlayacak olan Ankaragücü taraftarı Adanademirsporlular’ın Aytaç Durak’ın karşısında durdukları gibi, “Tam bağımsız Ankaragücü” sloganıyla Melih Gökçek’e karşı durabilecekler mi?