ÜMİT ÖZAT 'KULÜP FERRARİ, TAKIM 124'

Ankaragücü teknik direktörü Ümit Özat'tan yine ilginç açıklamalar geldi.

Genç teknik adam, oyuncularından Fenerbahçe’nin Brezilyalı yıldızı gibi olmalarını isterken, yeni sezon öncesi de iddialı sözler sarfetti

Süper Lig’in en genç teknik direktörü Ümit Özat henüz 34 yaşında. Ne ilginçtir ki fikstürün azizliği; ilk maçında ligin en yaşlı, tecrübeli teknik adamı Şenol Güneş’e karşı mücadele verecek. 

- Devamlı sorunlarıyla gündemde olan kulüpte neler hissediyorsunuz?
Kulübün çok büyük maddi sıkıntıları var. Aslında bu sıkıntının tam da 100. yılda gelmesi bir anlamda talihsizlik. Ancak yönetim hem borçları halletmeye çalışırken transferde de büyük özveri gösteriyor. Ankaragücü’nün hedefi ilk 5 olmalı. Taraftarın da isteği bu. Ancak gerçekçi olmak lazım; bu hedefe gidebilmek için en az 3-4 transfer yapmalıyız. Takımın son 10 yılına baktığımızda, bir yıl hariç hep son iki haftada ligde kalmışız. Ankaragücü ligde kalmayı hedefleyen takım olmamalı.

- Peki başarılı olmak için ne gerekli?
Aslında zor bir ligimiz var ama başarılı olmak zor değil. Geçen sezon ikinci yarıda son iki maçı bir kenara koyun en az gol yiyen takımlardan biriydik. Ama gol yememek sadece savunmanın işi değil. Hücumu sadece rakip kaleye yaparsınız ama savunmayı sahanın her yerinde. Benim felsefemde hücum maç kazandırır, iyi savunma şampiyon yapar. Önümüzdeki sezon bu demek değil ki, savunma ağırlıklı futbol oynayacağız. Ancak 4-3’lük maçlar yerine 1-0’lık maçları tercih ederim. Dünyada bunun en güzel örneği İnter’dir. İnter şampiyon oldu, futbolu yere göğe konulmayan Barcelona olamadı. Demek ki Mourinho haklı.

- Takımda gençleştirme olacak mı ya da gençlere şans tanıyacakmısınız?
Şu anda Umut ve Özgür’den beklentim yüksek. Ancak onların bu şansı iyi kullanması lazım. Ben hep söylüyorum Alex’i örnek alın ve hücumsal gücünüzü skorer olarak gösterin.

- Yeni transferler nasıl?
Aldığımız oyuncular ilginçtir, geldikleri takımların kaptanları. Aydın Kayserispor’un, Güven Manisaspor’un, Zewlakow Polonya Milli Takımı’nın... Yani lider ruhlu oyuncuları tercih ettik. Bu arada ilk defa size söylüyorum Hürriyet’ten sonra ikinci kaptanımız Marek Sapara oldu.

- Yabancı oyuncuya bakışınız nasıl?
Güney Amerikalı taraftarı değilim. Arsene Wenger’in dediği gibi bir Brezilyalı yarar, ikincisi zarar. Ben genelde Alman, orta Avrupalı almayı tercih ediyorum. Çünkü çok sadıklar ve ekonomik anlamda yük getirmiyorlar ve iyi profesyoneller. Şimdi Brezilya ve Arjantin’den çok klas isimleri, Avrupa’nın ilk 5 ligi kapıyor ve bize 6. sınıf oyuncu kalıyor. Ben de onu niye alayım, yoksa iyi futbolcuyu kim almaz ki. Oysa biz Vittek’i 2.5 milyon Euro’ya aldık ve Dünya Kupası’nda fiyatı patladı.

- Kafanızda başka projeler var mı?
Şu anda uzak doğuyla ilgili projelerimiz var. Eğer işler yolunda giderse oralarda pilot takım girişimlerimiz olabilir.

- Giden oyunculardan kalmasını istediğiniz var mıydı?
Rothen’in kalmasını isterdim ama maliyeti yüksek geldi. Diğerleri de hemen aynı sebeplerden takımdan ayrıldı.

- Koray’ın, “Kaptan Hürriyet ve ben olmasaydım takım düşerdi” sözlerine ne diyorsunuz?
Eğer Koray böyle bir şey söylediyse büyük talihsizlik ama söylediğine inanmıyorum. Aksi halde en azından 20 arkadaşının emeğine saygısızlık etmiş olur.

- Taraftar ve yönetim sizden ne istiyor, siz ne vaat ediyorsunuz?
Ben Ankaragücü’nü ligde kalmak isteyenlerin değil, yukarı taşımak isteyenlerin takımı yapmak istiyorum. Kulüp Ferrari, takım ise Murat 124 olmuş. Son 10 yıl için en az 200 futbolcu gelmiş ve takımın sportif başarısı ortada. Başkanımız, “Fatih Terim de bu kulüpten yola çıkmıştı” dedi. Hemen “Ümit Özat’la imparatoru karşılaştırıyorlar” dediler. Oysa Fatih hocam Ankaragücü’ne geldiğinde imparator değildi ve mesleğe yeni başlıyordu. O kadar ahmaklar ki, kıyaslama yapmaktan bile acizler. Bir kere Fatih hoca hepimizin önderi. Ben onu ancak Mourinho, Arsen Wenger’le kıyaslarım.

- Ankaragücü hedefe nasıl gidecek?
Tamam, 100. yıl önemli. Peki Fenerbahçe 100. yılında şampiyon oldu, olmasa büyük olmayacak mıydı! Galatasaray olamadı, büyüklüğü gitti mi? Bizim artık 100. yıl, 101. yıllardan sıyrılmamız lazım. Bizim gibi kulüplerin artık Hoffenheim, Alkmaar gibi kulüp yapılanmalarını örnek alıp, başarıyı böyle yakalayabileceğimize inanmamız lazım.