Site İçi Arama
Ankaragücü’nün genç antrenörü Ümit Özat, “Futbolda 100. yıl şampiyonluğunu Fenerbahçe’de yaşadım. Antrenör olarak da Ankaragücü’nde bu şampiyonluğu, bu heyecanı yaşamak istiyorum” dedi.
Daha dün gibiydi... En azından bana öyle geliyor... Ümit Özat, Gençlerbirliği'nde gencecik bir futbolcuydu. Aleyhinde az yazmadım hani... Bana gönül koyduğu çok oldu.
Ümit Özat daha sonra merdivenleri hızla tırmandı... Nerelere çıktığını çok iyi biliyorsunuz.
Yıllar geçti, Ümit Özat döndü dolaştı, Ankara'ya geldi... Belli ki aleyhinde daha çok yazacağım!
Röportaj öncesi, geçmişteki günleri konuştuk... "Ne de güzel günlermiş" dedik... Dertleştik.
Sonra da sohbete başladık.
- Bir süre önce ‘Ankaragücü ruhu, her sezonun son iki maçında ligde kalmayı garantileyen ruh mudur’ dediniz, büyük tartışmalara yol açtınız.
- Bu sözlerim kamuoyunda biraz yanlış anlaşıldı... Ya da ben anlatamadım. Bu sözlerimle ligde kalmayı başaran insanlara asla bir yergide bulunmadım. Bulunmam da... Bir emek sarfedilmiş. Gösterilen her emeğe saygı duyulması gerekir.
- Peki, nedir Ankaragücü ruhu?
- Ankaragücü ruhu, her zaman iddialı olan, büyük düşünen, ligde ve kupada hedefe koşan bir ruhtur. Biz de bu ruhu tekrar canlandırmak istiyoruz.
- Hedefiniz bellidir.
- 16. sırada aldığınız bir takımın ilk hedefi elbette ki şampiyonluk olamaz. İlk amaç önce toparlanmak, iyi oynamak ve yukarılara tırmanmak.
- Biraz açar mısınız?
- Biz ekip olarak bugüne kadar 74 antrenmana çıktık. Futbolda çok kısa bir süreçtir bu... Bu kadar kısa sürede takım olunamaz. Gerçek anlamda takım olunabilmesi için 300-400 ünite antrenmana ihtiyaç var. Yani zaman gerekiyor.
- Hırslı olduğunuzu görüyorum.
- Benim için Ankaragücü’nün önemi çok fazla... Tahmin edemeyeceğiniz kadar fazla. Futbolda ben 100. yıl şampiyonluğunu Fenerbahçe’de yaşadım. Antrenör olarak da Ankaragücü’nde bu şampiyonluğu, bu mutluluğu yaşamak istiyorum.
- Hedef büyük.
- Atilla ağabey sen bilirsin, Ankara’nın kenar semtinde büyüdüm ben... Yokluğu da varlığı da iyi bilirim. Memleketim Sivas olmasına rağmen, Ankara’nın çocuğuyum. Şunu da çok net söylüyorum. Ankara’dan şampiyon bir takımın çıkması lazım. Bu potansiyel de Ankaragücü’nde var.
- Ama Lemerre ile kavgalı olduğunuz söyleniyor.
- Lemerre, hayatımda tanıdığım en kompleksiz insan... Egosu sıfır... Kalitesi tartışılmaz... Kariyeri süper.
- Aranızda tatsızlık yok mu?
- Yok... Kesinlikle yok... Maç esnasında öne çıkmamı kendisi istiyor. Benim de Ümit Özat olarak reklama ihtiyacım yok. Lemerre bana aynen, “Taktiği senin anlatman, direktifi senin vermen, tercümandan çok daha etkili oluyor” diyor. Ben de hocamın dediklerini uyguluyorum.
- Ankaragücü taraftarları, Gaziantepspor maçında sizin için “istifa” diye bağırdı.
- Bu tezahürat hakkında yorumda bulunmak istemiyorum. Yeter ki futbolcu kardeşlerime yönelik kötü tezahüratta bulunulmasın. Ama şimdi soruyorum, ben bu kötü tezahüratı hak ettim mi? Hak etmediğimi düşünüyorum. Bu tür tepkileri kaldırırım ben... Bu özgüvenim, bu gücüm var.
- Başkan Ahmet Gökçek hakkındaki değerlendirmeniz nasıl?
- Başkan benim arkadaşım... Kardeşim... Dostum... Bu kadar futbolu seven, olaylara göğüs geren ve hep iyi niyetli olan çok az kişi gördüm. Ki ben, Ahmet başkanda bunları görmesem, biliyorsun söylemem. Ahmet başkan da kötü tezahüratları hiç haketmiyor. Takımımızın başarısı için gecesini gündüzüne katıyor. Saygı duyulacak ve alkışlanacak işler yapıyor.
- Yoğun bir mesainiz var.
- Haftanın 5 günü tesislerde yatıp kalkıyorum... İstisnasız her günü futbolcu arkadaşlarımla geçiriyorum. Biz bu yola baş koyduk. Ya başaracağız, ya başaracağız.
- Ankaragücü gol atamıyor hocam!
- Ama şunu da unutma Atilla ağabey, Galatasaray ve Gaziantepspor maçı dışında her maçta önemli fırsatlar yakaladık.
- Kazanmakta zorlanıyorsunuz.
- Her maça kazanmak için çıkıyoruz. Ama kazanamıyorsan, kaybetmeyeceksin. Futbolun temel kurallarından biridir bu... Takım olma yolunda ilerlerken, kaybetmemek de büyük önem taşıyor. Berabere kalarak aldığımız o birer puanlar, bizi sezon sonunda nereye getirecek, hep beraber göreceğiz. Ama en kısa zamanda da kazanacağız. Kimsenin endişesi olmasın.
- İstikrarlı bir futbolculuk geçmişiniz var.
- Ben önce Gençlerbirliği’nin ekmeğini yedim. Bursaspor’un da ekmeğini yedim. Fenerbahçeli Ümit Özat olarak tanındım. Ama şimdi Ankaragücü antrenörüyüm. Nerede ekmek yiyorsam, benim için orası önemlidir. Ekmek yediğim yer için tüm çabamı gösteririm. Ankaragücü’nün başarısını herkesten, ama herkesten fazla istiyorum.
- O derece mi?
- Kimin şampiyon olacağı, kimin düşeceği beni ilgilendirmiyor. Beni tek ilgilendiren, Ankaragücü’nün başarısı.
- Anlıyorum.
- Hayalimdeki işi yapıyorum... Hep çok iyi bir teknik adam olmayı hedefledim.
- Hocam, daha net konuşmamızda yarar var. Bu sezon ve önümüzdeki sezon hedefiniz nedir?
- Bu sezon kümede kalma tehlikesini atlattıktan sonra üst sıralara tırmanmaya çalışacağız. Önümüzdeki sezon için de mutlaka ilk 8, hatta daha da iyisi için uğraş vereceğiz.
- Daha iyisi nedir?
- Elbette ki Avrupa kupalarına katılabilme hakkı... Ligde ve Avrupa’da gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. En önemlisi de tabii ki Türkiye Kupası’nı bir kez daha Ankara’ya getirebilmek.
- Kesin.
- Ankaragücü bir kupa beyidir. Türkiye Kupası denilince, akla ilk gelen takım Ankaragücü’dür. O şampiyonluk ruhu işte bizde var.
Atilla Türker/Hürriyet Ankara
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.
