AHMET GÖKÇEK "BANA GÜVENİN"

Sabah Ankara Yazarı Gezin Oyman, Ahmet Gökçek ile söyleşi yaptı...

Ahmet Gökçek belli ki artık yoğurdu üfleyerek yiyor…

Söyleşi boyunca son derece temkinliydi…

Kolay değil…

Genç yaşta koca Ankaragücü’nün başkanlığını yapmak…

Üstelik onca borç ve onca muhalefete rağmen…

Ancak gelecekten umutlu…

Özellikle “Büyük Ankaragücü” projesini uygulamaya geçirmek istiyor ve de

100. yılda başarılı bir kulüp kurmak…

Ankaraspor ile Ankaragücü arasında fark var mı?

Başlı başına büyük farklılıklar var. Ankaraspor’a yönetim anlamında bakarsanız, oradaki yönetimde daha az kişinin söz sahibi olduğunu ve kararların çabuk çıktığını görürsünüz. Ankaragücü’ne baktığınızda 33 kişilik bir yönetim kurulu var ve gerek muhalefetiyle gerekse kamuoyundaki yansımasıyla büyük farklılıklar var.

Bir de büyük taraftar öyle değil mi?

Tabi ki taraftar en önemli ve en büyük özelliği Ankaragücü’nün. Zaten bizim Ankaraspor’da ki görevimizi bırakıp Ankaragücü’nde göreve başlama isteğimizin en büyük sebebi Ankaragücü’nün müthiş taraftarıdır.

Hikmet Hoca’nın futbolcular arasında ayırım yaptığı gerekçesiyle gönderildiği söyleniyor… Doğru mu?

Doğrudur… Hikmet Hoca’nın ayrılmasında ki en büyük sebep, iki takım arasında ki oyuncuların ikiye ayrılmasına müseade etmesiydi. Basına yaptığı açıklamalardan takım içerisinde ki duruşu ve konuşmaları ile ikilik yarattı. Baktık ki takım günden güne kötüye gidecek.

Futbolcular arasında ayırım vardı, yani…

Evet durum buydu ama şu anda tam tersi bir ortam var. Bunu futbolcular arasına girerek anlayabilirsiniz artık. Ama o dönem maalesef öyle bir sıkıntı yaşdık. Şimdi buradan Hikmet hocamı da suçlamak istemiyorum çünkü onunda bu kulüpte emeği olan bir kişi…Özellikle geçen sezon buraya çok büyük bir katkısı oldu.

Sözleşmesinde de sorun vardı…

O meşhur sözleşmeyi düzeltemedik. Bu durumda hareket etmemiz imkansızdı. Yönetim olarak kendisinden bunu defalarca istedik ama kenside “Tamam düzeltelim” dedi. Ama bir türlü olmadı. Bu durum, aldığımız kötü sonuçlar herşey üst üste geldi.

Çok ciddi puan kayıpları oldu…

Bu bize oluşum açısından çok büyük bir zaman kaybettirdi. Daha sonra belli bir süre Fikret hoca takımın başında çıktı. Bu süre zarfında sayısız Teknik Direktör kulübümüze gelmek istedi. Fakat biz yönetim olarak bu süreyi biraz ince eleyip sık dokuduk.

Neden?

Çünkü önümüzde ki sene 100.yıl ve hedeflediğimiz bir kadro var, bu kadroyu da oluştururken, güçlü isimlerin takım başına gelmesi gerekiyordu.

Bu yüzden mi Lemerre ve Ümit Özat?

Evet bu düşünce içerisinde hareket ettik ve Fransız hocamız Lemerre ve Ümit Özat ile bir anlaşma imzaladık. Ben bu iki ismin Ankaragücü’ne çok büyük katkısı olacağı inancındayım.

Sanki Ümit Özat uzun yıllar kalıcı gibi…

O zamanın gösterebileceği bir şey… Şimdiden söz söylemek çok yalnış olur. Umarım Lemerre çok başarılı olur ve 6 yıl başımızda kalır. Ama ikisi bir araya geldiler ve birbirlerinden pozitif enerji aldılar . Lemerre’in geçmişte ki başarıları ve deneyimleri, Ümit Özat’ın da aynı şekilde hem futbolculuk hayatı hem de Almanya’da ki yaşadığı tecrübeden ve edindiği çevreden Ankaragücü çok faydalanacak diye düşünüyorum.

Kadro çok geniş, ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bu hafta kalacaklar ve gidecekler belli olacak. Biz yönetim olarak bazı isimleri belirledik ancak gelen iki hocanında görüşlerini alarak hareket edeceğiz. Bundan sonra alt sıralara veya orta sıralara oynayan bir kadro yapısı değil, sürekli üst sıraları kovalayan ve oralarda tutunan bir Ankaragücü’nü oluşturmak istiyoruz.

Bunun içinde transfer gerekli…

Kesinlikle ocak ayından itibaren bunu hem taraftarımız, hem de tüm Türkiye görecek...

Anladığım kadarı ile Almanya ve Fransa’dan oyuncular gelecek...

Evet, özellikle Lemerre’in ve Ümit Özat’ın ismi çok etkili oluyor bu transferlerde… O isimleri duyanlar daha pozitif yaklaşıyorlar.

Peki bu sezonun hedefi nedir?

Bu sezon kesinlikle bitirebildiğimiz en iyi yerde bitereceğiz. Hiç kimseyi almasak bile bu kadronun gücü buna yetecektir. Ama biz önemli oyuncularıda transfer edeceğiz.

Teknik Direktörlük için çok kişi kapınıza gelmiş, öyle mi?

Sayısız Teknik Direktör kulübümüze gelmek istedi. Ancak o isimlerle de anlaşamamızın en büyük sebebi bundan önceki Ankaragücü’nün oluşturduğu olumsuz tablo idi. Geçmişe dönüp bakıp bizim hakkımızda araştırma yaptıkları zaman çoğu isim geri çekildi. Bu da bizi camia olarak çok üzdü.

Çok ciddi bir muhalefet ile karşı karşıyasınız, bu sizde baskı yaratıyor mu?

Öncelikle çok rahatım onu belirteyim. Bu baskı aslında hem olumlu hem de olumsuz. İşin olumsuz tarafını düşünürseniz, rahat bir çalışma ortamı bulamıyorsunuz. İç meselelerle uğraşmaktan esas yapmak istediğiniz şeylere bir türlü yoğunlaşamıyorsunuz. Muhalefetin olmasının olumlu yönüde size en iyiyi yaptırmaya zorluyor. Bu da iyi tarafı diye düşünüyorum. Siyasette de bu böyledir. Muhalefet ne kadar iyi olursa siz fazla güzel işler yaparsınız. Bu gayet normal.

Ocak ayında genel kurul var, neler değişecek?

Aslında hep beraber göreceğiz. Biz herşeye de hazırlıklıyız. Bilmiyorum karşımıza bir aday çıkar mı? Bu güne kadar çıkmadı ama o zamana kadar çıkar mı çıkmaz mı onu da henüz bilmiyorum.

Eski yönetimle yeni dönemde çalışmak istiyor musunuz?

Eski yönetimimizin içinden gerçekten işlerimizi çok fazla zorlaştıran yönetici arkadaşlarımız var. O arkadaşlarımızla özellikle ben başkan olarak çalışmayı düşünmüyorum. Ama büyük bir çoğunluğu yine yönetimin içinde kalacak. Yeni isimleride katmayı düşünüyoruz. Onlarıda yönetimimize alarak daha güçlü bir yönetimle ocak ayında tekrar başkanlığa adayım.

Cezalıyken maçları arabada takip ettiğiniz doğru mu?

Bunu anlatmak çok zor. Beni gerçekten tanıyanlar bu konuya ne kadar çok düşkün olduğumu bilirler. Ben cezalı olduğum süre zarfında maçları arabamı stadın yanına çekerdim. Stadın o müthiş taraftarın sesini duyup maçı radyodan dinlerdim. Sanki böyle sakatlık yaşamışda aylarca futboldan uzak kalmış bir futbolcu gibi sahalara özlem içerisindeydim.

Ne kadar borcunuz var?

Resmi borcumuz 26 trilyon civarında. Borcumuzun çoğu kısmını ödemedik. Yapmış olduğumuz ödemeler sadece transferin önünü açabilmek için futbolculara yapmış olduğumuz ödemelerdir. Bunun dışında piyasaya müthiş borçlar var. Yapacak bir şey yok artık 15 senedir özellikle Onursal Başkanımızın Ankaragücü’ne büyük bir özlemi vardı.

Melih Bey resmi onursal başkan olacak mı?

Evet iki Onursal Başkanımız olacak. Sayın Cemal Bey’le de yönetimi oluştururken bunu konuşmuştuk. Bu ortak bir karardı. Ocak ayından itibaren Ankaragücü adına büyük bir kabuk değişimi olacak.

Son olaylar için neler söyleyeceksiniz?

Taraftarımızdan ben özellikle şunu istiyorum. Özellikle Sivasspor maçında yaşadığımız olaylar gerçekten güzel değildi. Sivasspor maçında biliyorsunuz 2-0 mağlup durumdaydık. O durumda futbolcuya yapılan tezahürat, 2-2’den sonra ki tezahürat bambaşkaydı. Halbuki bizim yönetim olarak istediğimiz ve herkesin istediği bence bu o 2-2’de ki yapılan tezahüratın 2-0’dayken yapılması. Çünkü takımın buna ihtiyacı var. Biz yöneticiler olarakta Ankaraspor’u bırakıp Ankaragücü’ne gelmemizin tek sebebi bu muhteşem taraftar. Bu muhteşem taraftarın hangi şartlarda olursa olsun takımın arkasında durması gerektiğini düşünüyorum, istiyorum ve arzuluyorum. Çünkü büyük Ankaragücü’nü büyük yapan bu büyük taraftarı.

Taraftarlar arasında da size muhalefet var, sanırım…

Bazı muhalefetler olacak, bunlar normal ama bunu da biliyorum ki zaman içerisinde bize muhalefet olan taraftarlarda görecekler yaptığımızın ne kadar doğru olduğunu. Doğru baktıkları zaman kimlerin takım üzerinden menfaat kazanmak istediklerini, kimlerin gerçekten Ankaragücü’ne birşey vermek istekdiklerini ayırt edebilecek duruma gelecekler. Ben güzel şeyler yapmaya çalışıyorum yönetimimle beraber. Ve bu yönetimimin desteği de benim gücüme güç katıyor.