CEYHUN "BEŞTEPE HAYALET KASABAYA DÖNDÜ"

Kadro dışı bırakılan Ankaragücü’nün kaptanı Ceyhun Eriş, ilk kez Sevil ARINAN'a konuştu...

Ankaragücü’nün Sarayköy Tesisleri’ne taşınması birçok şeyi değiştirdi. Önceki aylarda taraftarın uğrak yeri olan Ankaragücü’nün Beştepe’deki tesisleri şimdi terk edilmiş bir havaya bürünse de takımda düşünülmeyen Zafer Özgültekin, Mustafa Er, Abdülaziz Solmaz, Ufuk Bayraktar, Bebbe ve kadro dışı bırakılan kaptan Ceyhun Eriş antrenmanlarını burada yapmaya devam ediyor. Maçtan alınınca çöpe attığı tekme nedeniyle kadro dışı bırakılan Ankaragücü’nün kaptanı Ceyhun Eriş tüm bu yaşananlarda, Ankaraspor’un ligden düşürülmesinin etkili olduğunu söyledi. “Takımın çoğunluğu Sarayköy’deki tesislere götürülünce, Beştepe hayalet kasabasına döndü” diyen Eriş’le Cemal Aydın Tesisleri’nde yaşananları konuştuk:

- Beştepe Cemal Aydın Tesisleri’nde sizinle birlikte kadroya alınmayan 6 oyuncu bulunuyor. Beştepe’de nasıl bir hava var?

- Takımın çoğunluğu Sarayköy’deki tesislere götürülünce, Beştepe hayalet kasabasına döndü. Buradaki oyuncular takım kadrosunda düşünülmeyen futbolcular iken, benim durumum çok farklı. Ben kadro dışı olduğum için buradayım. Gökhan Gedikailoğlu’nun antrenörlüğünde, onlardan ayrı antrenman programımı uyguluyorum.

- Ligin 12. haftasında Kasımpaşaspor karşılaşmasının 70. dakikasında maçtan alınınca, saha kenarındaki çöp kutsuna tekme atmıştınız. Bu durum kadro dışı kalmanıza neden oldu...
- Evet ama işin kötü tarafı, çöpe attığım tekme yanlış anlaşıldı. Zaten hakkımda “agresif” yorumu yapılıyor ki... Zaman zaman bu durumumun bana zararı oldu. Ama bilinmesi gerekir ki ne yapıyorsam kendime yapıyorum.

- Beştepe’de kalan futbolcular kendi arasında neler konuşuyor?

- Aslında diğer oyuncuların durumuna üzülüyorum. Çünkü hâlâ ne olacakları belli değil. Futbolcuların önü kapatılıyor gibi bir durum söz konusu. Gerçekten hoş değil.

- Sözleşmeniz sezon sonunda bitiyor. Kadro dışı kalmanız nedeniyle devre arasında transfer olmayı düşünüyor musunuz?

- Aşağı yukarı 1 aydır kadro dışıyım. Şu an kendi antrenman programımı uyguluyorum ama yarın ne olur onu bilemem. Kestiremiyorum. Devre arası gelmeden bir şey diyemem. Ama şu var ki sezon sonuna kadar böyle devam etmem. Oynasam da oynamasam da maaşımı alma hakkım var ama maç yapmadan her gün antrenman yapmak benim kimyama aykırı.

- Personel de sizler gibi sıkıntı yaşıyor. Belirsizlik onların da aklını karıştırırken, birçoğu genel kurulun ardından işsiz kalacağını düşünüyor...

- Personel de iyi durumda değil. Yönetim seviyesindeki belli çatışmalar Beştepe’deki personeli çok etkiledi. Bildiğim kadarıyla işten çıkarılmalar da oldu. Ben de üzülüp rahatsız oluyorum. Umarım yaşanmaz ama buradaki insanların ekmek kapılarının ellerinden alınması gerçekten çok kötü olur.

- Peki tüm bu yaşananların buralara gelmesini neye bağlıyorsunuz?

- Yaşananların en büyük nedeni Ankaraspor’un küme düşürülmesidir. Ankaraspor düşmeseydi beyaz-mavililerin personeli Ankaragücü’nün bünyesine geçirilmezdi. Burada çalışanlar, Ankaragücü’ne emek veren yıllarını bu kulübe adayan insanlar.
‘Maddi açıdan iyi olunacağı düşünülüyordu’

- Ankaragücü yine ligde dalgalı bir grafik çiziyor. Takımın ligdeki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Durum ortada. Hiç kimse şu an yaşananların bu seviyeye geleceğini düşünmezdi. İki kulübü birleştirme adımları, takımı farklı boyutlara taşıdı. İnsanlar genel kuruldan sonra Ankaragücü’nün maddi açıdan iyi olacağını düşünüyordu. Ama ben bu değişikliğin olumlu olup olmadığını ilerleyen zamanlarda göreceğimizi düşünüyorum. Yine tekrar ediyorum, Ankaraspor’un ligden düşmesi olayları buralara taşıdı.

- Kadro...

- O da ayrı bir konu aslında. Ankarasporlu oyuncuların Ankaragücü’ne geçirilmesi, kadroyu etkiledi. Kalabalıklaştı. Kadro kalabalık olunca, verim de düşüyor. Ayrıca bir teknik adam aynı anda 40 kişiyi takip edemez.

- Bu takımı en iyi bilen oyunculardan bir tanesi de sizsiniz. Ankaragücü yönetiminin değişmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bence şu an ortamda belli bir boşluk söz konusu, sistem oturmadı. Zaten herkes bunun farkında. Bu boşluk ocak ayında yapılacak genel kuruldan sonra dolar diye düşünüyorum. İyi mi yoksa kötü mü oldu... Göreceğiz.

- Bundan sonrası için kendinize nasıl bir yol çizdiniz?

- En yüksek performansımı sergileyip, formasını giydiğim takımlara faydalı olmak istiyorum. Kendime belli bir yaş sınır koymadım ama bilindiği gibi Bülent Korkmaz, Turgay Kerimoğlu, Tümer Metin, Yusuf Şimşek de tecrübeli, ileri yaşta olan futbolcular. İnsanların artık performansı baz alıp, yaşı ikinci plana bırakması gerekiyor. İşinizin hakkını verdiğiniz sürece yaşın ne önemi var?

‘Herkesin yapısı farklıdır’

Futbolla sosyal yaşantım çok ayrı. Mesleğin gereklilikleri vardır. Futbol farklı bir alan ve sahada o maçı kazanmak için her şeyi yapıyorsunuz. Örneğin 1 haftalık antrenmanınız, hafta sonu yapacağınız o 90 dakikaya yönelik. Karşılaşmada emeğimizin karşılığını almaya çalışıyorsunuz. Beklentinizin tersi olduğunda da ister istemez, sinirlenip agresifleşebiliyorsunuz. Herkesin yapısı farklıdır ayrıca...