Gençlerbirliği E-Dergi Aralık sayısı yayında

Site İçi Arama


GENÇLERBİRLİĞİ E-DERGİ ARALIK SAYISI YAYINDA

Gençlerbirliği E-Dergi Aralık sayısı yayında

Gençlerbirliği E-Dergi’nin Aralık sayısı yeni röportajlar ve içeriklerle yayında.

1933 Okunma

 Gençlerbirliği’nin Ümit Milli Takım’daki temsilcileri olan Berat Ayberk Özdemir, Arda Kızıldağ ve İlker Karakaş’ın röportajlarına yer verilen sayıda, Gençlerbirliği’nin Türkiye Kupası serüvenine de geniş yer ayrıldı.

 Ayrıca yakın bir zamanda profesyonel olan ve son kupa maçında da Gençlerbirliği forması giyen genç oyuncu Hasanalp Birken’le yapılan röportaja bu sayıda ulaşabilecekseniz.

 Son olarak dergide geçtiğimiz ayın son günlerinde aramızdan ayrılan Diego Armando Maradona ile ilgili de bir yazı yer alıyor.

ARDA KIZILDAĞ

Gençlerbirliği altyapısına geliş sürecin nasıl oldu?

 2005 yılında Futbol Okulu ile başladım. Yaz Okulu’nun ardından hemen seçildim zaten. Sonra tüm yaş kategorilerinde forma giyerek bugüne dek geldim.

Hem altyapı hem de Hacettepe’de uzun yıllar forma giydin. A takıma çıkana kadar nasıl geçti senin için yıllar?

 Altyapıda oynayan, Futbol Okulu’na adımını atan her çocuk gibi benim de hayalim A takımdı. Burada forma giymekti. Hacettepe’ye geçtim, orada kendimi geliştirdim. Buraya gelmek için elimden geleni yaptım. O süreç de benim için çok öğretici oldu. Şimdi de Gençlerbirliği’ne A takımda hizmet etmek gurur verici.

Son iki yıldır A takımdasın ve savunma rotasyonunun da önemli parçalarından birisin. 3’lü savunma, 4’lü savunma ya da sağ bek gibi pozisyonlarda oynamaya başladın. Gelişimini nasıl değerlendiriyorsun?

 Ben mevki olarak sağ stoperim. Orada daha fazla rahat ediyorum ama hocalarım nerede görev verirse ben orada elimden geleni yapmaya hazırım.4’lü savunma olarak oynadım hep ama 3’lü savunmada da kendimi çok rahat hissediyorum. Her pozisyonun kolaylığı ve zorluğu mevcut ama ben elimden geldiğince hocalarımın verdiği görevlere uyum sağlamaya çalışıyorum.

Performansının ödülü olarak Ümit Milli takımdan davet aldın. Berat ve İlker’le birlikteydin. Hem ilk davet için hem de üçünüzün birlikte gitmesi için neler söylersin?

 Gençlerbirliği’ne ilk seçildiğim andan itibaren hedeflerimden biri milli takım forması giymekti. Bunu da başardığım için çok mutluyum. İlk kez davet aldım, oynadım. İyi de oynadığımı düşünüyorum. Kazanmak da ekstra mutlu etti. Orada hiç yabancılık çekmedim. İlker ve Berat’la bir aradaydık zaten. Son maçta birlikte forma da giydik. Güzel bir his bu.

Altyapıdan gelmiş stoperler var takımda. Abdullah ve Kadir Enes. Senden önce de Mert Çetin vardı. Gençlerbirliği’nin hem altyapı kültürü, hem de altyapıdan gelen stoperler için neler söylemek istersin?

 Son yıllarda hep iyi savunmacılar, stoperler yetişiyor altyapıdan. Ahmet Çalık, Mert Çetin örnekleri var bizim önümüzde. Şimdi sıra bende. Ben de elimden geleni yaparak, onlar gibi takımım için mücadele etmek istiyorum. Daha iyi olacağımı da düşünüyorum. Alttan gelen stoperlerimiz de iyi. Abdullah yaşına göre çok iyi stoper. Kadir Enes var. O da gayet iyi. Altyapı kültüründe iyi savunmacılar çıkarmak var zaten.

Hedeflerin neler?

 Bu sene Gençlerbirliği ile iyi bir sezon geçirmek istiyorum. Takımımızın iyi bir yerde ligi bitirmesi için elimden geleni yapacağım. Ondan sonra da hayallerimde Avrupa var. Umarım başarabilirim.

İdol olarak gördüğün bir savunmacı var mı?

 Birçok başarılı stoper var son dönemde. Artık sadece forvetler değil stoperler de Avrupa futboluna damgasını vurabiliyor. Ben de SergioRamos’u sürekli izliyorum. Onun maçlarını takip ediyorum. Onu söyleyebilirim idol olarak.

ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümünün ve Gençlerbirliği altyapısının çalışkan ismi:

HASANALP BİRKEN

Gençlerbirliği altyapısına geliş sürecin nasıl oldu?

 Ben ilk oturduğumuz lojmanda futbol oynuyordum. 7-8 yaşlarındaydım. Babamın isteği basketboldu ama bir arkadaşı vardı Gençlerbirliği altyapısını bilen. O yönlendirdi. Futbol okulu ile başladım. Tüm yaş kategorilerinde de forma giydim.

Altyapıda yetişen bir isim için profesyonel olmak nasıl bir duygu?

 Her zaman hayal kurduğumuz yer burası bizim.Bize ilk antrenmandan itibaren söylenen bir söz var, “telin öbür tarafı” diye. Bu yılın başında da bana hocalarım böyle bir şans verdi. Onlara da çok teşekkür ediyorum bana böyle bir şans verdikleri için. Hayalim gerçek oldu. Mükemmel bir his bu.

İlk kez bir resmi maçta da forma giydin. Kupa maçındaki hislerin neler?

 Çok gurur verici bir his. Bu camiaya katkı verebilmek benim için büyük hayaldi, o formayı giymek, o sahada olabilmek büyük bir şeydi benim için. Daha önce top toplayıcı olarak geliyorduk, hep düşünürdük acaba bu sahada bir gün futbolcu olarak olabilecek miyiz diye. Hocam bana bir şans verdi ben de onu gururlandırmak için çalıştım.

Top toplayıcılık günlerinde unutamadığın anlar ya da maçlar var mı?

 2017-18 sezonunda Beşiktaş’ı yendiğimiz maçı hatırlıyorum. Kalemizde Hopf vardı, Hopf her zaman maçlardan önce gelir bizle sohbet ederdi. Altyapı oyuncuları olarak onu çok severdik. O maçı hiç unutamıyorum. Vedat Muriqi ve Scekic atmıştı gollerimizi. Bizim için çok önemli bir galibiyetti. Bize derlerdi, kameralar çekiyor çok sevinmeyin diye ama biz Gençlerbirliği gol attığında kendimizi tutamıyoruz, seviniyoruz.

Hedeflerin neler?

 Her şeyi sırayla yapmak istiyorum. Altyapıdayken profesyonel olalım, profesyonel olduk A takıma çıkalım. Bunlardan sonra da kupada daha fazla süre almak, lig maçlarında forma giymek… Bunları söyleyebilirim.Zamanla ilerleyerek, ağabeylerimden de öğreneceğim çok şey var daha. Adım adım gideceğim.

Senin gibi orta saha mevkiinde oynayan ve kendine örnek aldığın isimler var mı?

 Altyapıdayken hocalarım bana Berat Ağabey’i örnek gösterirlerdi. Ona benzetirlerdi. Oyun tarzımı yakıştırırlardı. Şimdi onunla antrenman yapma fırsatı da yakaladım, çok büyük bir şans benim için. Onu yakından izleyebiliyorum.

 Yurt dışında da Kevin De Bruyne örnek aldığım isimlerden biri. Onu çok takip ediyorum. Aynı zamanda Bayern’den Alcantara da bu isimlerden diyebilirim.

Sen hem okul hem futbolu bir arada götürebilen isimlerdensin. Okul süreci nasıl gidiyor?

 Bu dönem ODTÜ İnşaat Mühendisliği’ni kazandım. Sosyal hayattan biraz feragat etmek gerekiyor. Hem okul hem de burada konsantrasyonumu kaybetmemek için çok sosyal hayatı biraz kısıtlayıp buralara önem veriyorum. Fedakarlık yapmak gerektiğini de düşünüyorum. Ben bu algıyı da değiştirmek istiyorum. Futbol ve okul bir arada gitmez diyenleri yanıltmak istiyorum. İkisini bir arada götürebileceğimi göstermek istiyorum. Okulda da burada da hocalarım çok yardımcı oluyor, onlara da teşekkür ediyorum.

Son olarak Gençlerbirliği taraftarlarına ne söylemek istersin?

 Camiada, tribünlerimizde çok güzel bir algı var. Altyapı oyuncularına inanılmaz destek oluyorlar. Çok değer veriyorlar bize. Umarım pandemi süreci bir an önce biter ve sahada onları da yanımızda görürüz. Gol sevinçlerini , galibiyetleri onlarla yaşamak çok güzel olur.

BERAT AYBERK ÖZDEMİR

Gençlerbirliği altyapısıyla ile tanışman nasıl oldu?

 Sekiz yaşındayken annem ve babam, "Berat, futbol mu, basketbol mu? İkisinden birin seç" dediler. Ben de onlara futbol oynamak istediğimi söyledim. Çünkü o güne kadar Türkiye'de dolaştığımız şehirlerde olsunYunanistan’da olsun hep sokak aralarında futbol oynadım. Bu yüzden çocukken en çok oynadığım oyuna devam edersem mutlu olacağımı düşündüm, ailem de çok destek oldu.

Gençlerbirliği altyapısı Türk futboluna her zaman önemli oyuncular kazandırdı. Böyle bir camiadan yetişip, bu altyapının Süper Lig’deki temsilcilerinden biri olmak nasıl bir durum?

 Gençlerbirliği altyapısı her zaman çok iyiydi ama  bugün benim altyapı günlerimden daha iyi şartlara sahip.  Çok iyi sahalarda antrenman yapma şansımız oluyordu. En önemlisi de bakış açısıydı. Altyapıya verilen önem gereği, kulüp için değerinizi hissedebiliyorsunuz. Hocalarımız bize yeri geldiğinde abi, yeri geldiğinde baba edasıyla yaklaştılar ve gelişmemize önemli katkılar sağladılar.

 Gençlerbirliği altyapısından yetişmiş birçok isimi biliyoruz, görüyoruz. Bu hikayelerle büyüyoruz. Her zaman anlattığım o tel hikayesi… O tellerin ardına geçebilmek için çalışıyorduk ve o teli aşabildiğim için mutluyum.

Sen altyapıdan bugüne çeşitli mevkilerde oynadın. En büyük kafa karışıklığı yaratan da oynadığın tüm mevkilerde teknik direktörler için faydalı oldun. Sen kendini hangi mevkiye yakın görüyorsun?

 Hacettepe'deki ilk sezonuma Cafer Aydın'la başlamıştık. O beni ön libero oynattı. Daha sonra Mustafa Kaplan Hocamız geldi ve beni bir devre 10 numara olarak değerlendirdi. Hacettepe'nin öncesinde Gençlerbirliği U21'de santrfor oynamış ve 17 maçta 10 gol atmıştım. Ben kendimi hep ön libero olarak görüyordum ama hocalarım nerede görev verirlerse orada oynadım. Hala da öyle, şimdi bu kadar keskin değişimler olmuyor ama 6 numara, 8 numara bazen maç içinde 10 numara olabiliyor. Önemli olan hocalarımın bana güveni, ben de bu güveni boşa çıkarmamak için çabalıyorum.

Kendi pozisyonunda oynayan isimlerden kimleri örnek alıyorsun?

 Busquets, Casemiro ve Fabinho… Busquets’i beğeniyorum özellikle. Ne çok çabuk ne de süratli. Onun kesici özelliği çok yüksek. O kadar agresif bir oyuncu da değil ama top kaybının az olmasını da çok beğeniyorum.  Casemiro'nun agresifliği, Fabinho’nun da oyun bilgisini çok beğeniyorum. Hepsinin farklı özelliklerinden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Maçlardan önce bile oyuncuların videolarını izlerim. Kendimi motive etme şekillerimden birisi de budur.

Bu sezon takım ve kendi performansınla ilgili neler söylemek istersin?

 Puan olarak istediğimiz yerde değiliz ama bir iki maç haricinde kesinlikle bulunduğumuz yerden çok daha fazlasını hak etmiştik. İyi oynadık, pozisyonlara da girdik ama kimi zaman şanssızlık kimi zaman bizim bireysel hatalarımız istediğimiz sonuçları almamıza engel oldu. Şimdi yeni bir başlangıç yapmalıyız ve o iyi oyunu aynı zamanda galibiyetlerle süslemeliyiz. Gençlerbirliği camiası da taraftarı da bunu hak ediyor. Onları mutlu etmek için çaba göstereceğiz.

Sen hedefleri olan bir oyuncusun ve adım adım tüm hedeflerini gerçekleştiriyorsun. Şimdi sırada neler var?

 Yurt dışında oynamak en büyük hedeflerimden biri. Kulübümün çıkarları doğrultusunda Avrupa’nın büyük liglerinden birinde forma giymek, hem Gençlerbirliği altyapısını hem de ülkemi temsil etmek en büyük hedefim. Adım adım gittim bugüne dek, şimdi sıra belki de bu adımda. Zaman zaman adım bazı kulüplerle anılıyor ama Avrupa’ya gitmek kolay değil. Ben de zor olan o yolu performansımla ve yeterliliklerimle kolaya çevirmek istiyorum. Orada da başarılı olacağıma güvenim tam.

Son olarak milli takım… Son Ümit Milli Takım aday kadrosunda üç Gençlerbirliği futbolcusu vardı. Yaz aylarında da Avrupa Şampiyonası var. Neler söylemek istersin?

 Altyapıdan çıkan üç isim olarak, hatta çocukluktan beri bir arada büyüyen üç arkadaş olarak orada olmak bizim için mutluluk ve gurur vericiydi. Daha önce Rahmetullah da bizimleydi ama sakatlıktan yeni çıktığı için o bizimle olamadı bu kampta.

 Yazın oynanacak büyük bir turnuva var. Henüz A Milli olamadım ama çalışmalarım, hayallerim hep bu yönde. Çok iyi bir milli takımımız var. Çok yetenekli oyuncular var benim mevkimde de. Çok çalışıyorum, umarım orada bana da şans gelir. Bu turnuvada olmayı çok isterim, çalışmalarım o yönde devam ediyor.

İLKER KARAKAŞ

Sen genç hatta küçük denebilecek yaşta A takıma yükseldin. Altyapıdan ilk forma giydiğin ana kadar geçen süreyi nasıl tanımlarsın?

 Ben 8 yaşında Gençlerbirliği ile tanıştım. Sadece bir ay orada oynadım sonra beni altyapı takımlarına aldılar. 1999 için bir takım olmadığı için de kendimden büyüklerle 1997 ve 1998 doğumlularla antrenmanlara çıktım .14 yaşında da Elit Lig oynamaya başlamıştım.Yine bir sene sonra da milli takım daveti aldım. U21’e yükseldiğim dönemde de A takıma çıktım. Forma giymeye başladım. 8 yaşındaki çocuğun hayalinin gerçeğe dönüşmesiydi bu benim için.

Rahmetullah ile çocukluktan beri birliktesiniz şimdi A takımdasınız. Böyle birçok isim var A takımda. Çocukluk arkadaşlarınla A takımda , Süper Lig’de forma giymek nasıl bir his?

 Rahmetullah benim altyapıda oda arkadaşımdı. Onla çocukken hep hayal kurardık. Birlikte A takıma yükselmek, birlikte A takımda forma giymek… Hep hayallerde bunlar gerçekleşecek mi diye konuşuyorduk. Bu gururu birlikte yaşamak, hayalimizin gerçek olduğunu görmek bizi çok mutlu ediyor. Diğer arkadaşlarım da aynı şekilde. Okul gibi zaten burası. Çocuklukta tanıdığım isimlerle A takımda da yolumuzu devam ediyoruz.

O arkadaşlarının ikisiyle de Ümit Milli Takıma gittin. Milli takımda Gençlerbirliği’ni temsil etmek orada arkadaşlarınla forma giymek nasıl bir his?

 Diğer kategorilerdeki milli takımlara göre Ümit Milli Takım biraz daha farklı. Çünkü bir adım sonrası A Milli Takım. Hepimiz kulüp takımlarımızda ekstra performanslar gösterip , A Milli Takım’ı yakalamak istiyoruz. Hem yakın hem de uzun bir hedef orası. Orada Gençlerbirliği’ni temsil etmek de çok güzel bir his. Çocukluğundan beri üzerinde emeği olan kulübü orada milli forma ile temsil ediyorsun. Hepimiz için gurur verici bir his.

Bu sezon takımın forvet rotasyonundasın. Bu sorumluluk sana ne katıyor?

 Aslında biraz baskı hissettiriyor. Çünkü forvet oyuncusu mücadele etsin, oyuna büyük katkılar yapsın, iyi bir oyun sergilesin; hiç önemli olmuyor bazen. Gol olmadıkça bunların bir önemi kalmayabiliyor. Kötü bir futbol oynadığında gol atsan, kimse onlara bakmıyor bile. Böyle bir baskı hissediyorum. Ama ilk golümü atıp bu baskıdan kurtulmayı hedefliyorum. Sorumluluğumun farkındayım ve bunu başaracağıma inanıyorum. Bunun içni elimden geleni yapıyorum.

Sezonun geri kalanı için takımla ilgili neler söylemek istersin?

 İstediğimiz gibi gitmedi işler ama bir an önce galibiyet almaya ve galibiyet serileri yakalamaya mecburuz. İki galibiyet üst üste alsak bu sıralardan kurtulacağız, bunu biliyorum. Bize moral ve güç verecek o galibiyetleri almak için de elimizden geleni yapıyoruz. Bu gidişatı değiştireceğiz.

Hedeflerin arasında neler var?

 Hedeflerim arasında A Milli Takım forması giymek ve Kırmızı Kara formayı orada temsil etmek var. Çoğu yaş kategorisinde forma giydikten sonra A Milli Takım’da da görev almak benim için en önemli hedeflerden biri. Onun yanında İngiltere’de forma giymek kişisel hedeflerim arasında yer alıyor.

Bir golcü olarak idolün kim?

 Şu an Avrupa futbolunda Lewandowski gerçeği var. Kendi tarzımı ben benzetiyorum. Altyapıdaki hocalarımızdan da bu yönde yorumlar almıştım. Şu an sahaya yansıtamasam da , küçüklüğümden beri izlediğim bir forvet. Onu hep dikkatli bir şekilde izliyorum. Bir de Brezilyalı Ronaldo var tabi. Çok başka seviyede bir golcü o da.


Gençlerbirliği'nin yeni transferi antrenmana çıktı
Arif Ölmez'den flaş açıklama...
Trabzonspor'dan Gençlerbirliği'ne arka kapı oyunları!
6
Gençlerbirliği'nde futbolcular ayıp etti, başkan tepki gösterdi!
Gençlerbirliği rahatladı!
2
Gençlerbirliği, Bursa'dan puanı çıkardı!
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.