Klasspor - Mehmet Ali Çetinkaya - Üzülmez! yazısı

Site İçi Arama


ÜZÜLMEZ!

6233 Okunma


Ununu elemiş Gençlerbirliği sahaya çıkmadan önce Tanıl Abi ile ortak görüşümüz beraberliğin iyi olduğuydu. Çünkü bir yanda (asla ve asla kabul etmesek de yönetimimizin koyduğu) sezonluk hedefi olan “kümede kalmaya” ulaşmış olan Gençlerbirliği, diğer yanda ise puan kaybetmesi durumunda ateş hattının alevlerini ensesinde hissedecek olan Gaziantepspor vardı.

İbrahim Üzülmez, sakat olan Ahmet Çalık dışında ideal on birini sahaya sürmüştü. Alkaralar maçın ilk dakikalarından itibaren baskılı bir oyun sergilemeye başladılar. Her hafta üstüne koyan bir performans sergileyen Djalma’nın yanına İrfan Can ve Landel’in de güzel oyunu eklenince, sürekli üreten izlenesi bir takım çıkıyordu ortaya. 19’da Landel’in kanattan nefis pasına Djalma’nın sürdükten sonra yaptığı orta ve El Kabir’in kafasıyla, pozitif oyunun meyvesini toplamaya başlıyorduk. Öne geçmemize rağmen Mersin ve Trabzonspor maçında da olduğu gibi rakibe gol pozisyonu vermeden baskılı oyunun devam ettirilmesi takdire şayandı. Peş peşe Karcemarskas’ın kurtarışları farkın artmasına engel oldu ve ilk yarı 1-0 sona erdi.

İkinci yarı aynı tempoda oynamaya devam edince ikinci golü, Selçuk Şahin’in ayağından, bulmamız zor olmadı. Golden sonra, tıpkı Mersin ve Trabzon maçlarında da olduğu gibi, tüm maç boyunca rakibe sadece bir kez gol şansı verdik, onda da Antepliler boş geçmedi ve fark bire indi. Kısa bir süre Antep baskısı izlesek de Kırmızı-Siyahlılar yeniden iplerin ellerine aldılar ve 68’de Stancu’nun golüyle hem farkı arttırdılar hem de oyunun hâkimi olduklarını gösterdiler.

Maçtan sonra İbrahim Üzülmez’in söylediği, “geldiğimiz günden beri, her maçta mücadele eden bir takım hüviyetinde olmalıyız diyoruz” cümlesi aslında her şeyi özetliyor. Üzülmez, 17 maçta sadece 13 (yazıyla on üç) puan toplayan ve lig tarihinin en kötü ilk yarı performansını gösteren bir takımın başına geldi. Yani tabiri caizse her anlamda bir enkaz devraldı. Fakat Selçuk ve Hleb gibi iki kilit isimin devre arasında takıma monte edilmesi ve Üzülmez’in sürekli ve her konuda futbolculara yaptığı “pozitif yüklemeler” sayesinde bir mucizeye imza atıldı ve 13 maçta 28  (yazıyla yirmi sekiz) puan toplandı.

Kalan 4 maçta kazanılacak puanlara göre Gençlerbirliği, lig tarihinin en iyi ikinci yarı performansına imzasını atabilir ki bunun en büyük sebebi, şu anda %71.79 başarı oranıyla Alkaralar’ın lig tarihindeki en başarılı teknik direktörü olan İbrahim Üzülmez!

Sadece maç kazandırdığı için değil, her maça aynı ciddiyetle hazırlanan, kazanmak için didinen ve her geçen gün üstüne koyan bir takım hüviyeti kazandırdığı için Üzülmez çok büyük bir başarıya imzasını attı.

Ama gelin görün ki, Üzülmez’in takımın başında kalıp kalmayacağı ya da kalıyorsa da kaç yıllık bir anlaşma yapılacağı hala bir muamma! Niye? Çünkü bu kulüpte çarklar çok ama çok yavaş ilerliyor…

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
2
I Cavcav
26 Nisan 201620:02
Ibrahim hoca bir Cevher mutlaka uzun yillar kalip kulupteki yanlis kaybetmeye razi yumusak basli zihniyeti ortadan kaldirmaya yardimci ve vesile olmalidir.Ilhan amca buyu baskansin Allah razi olsun ama Ibrahim hocayi burada en az 4-5 yil baglamaz ve transferde istedigini harcamasina izin vermezsen bizim icin cok buyuk ve tarihi bir firsat kacmis olacak.
1
06vkr
26 Nisan 201615:08
güzel yazı için teşekkürler Mehmet Ali bey. bir şekilde artık tepkimizi koymanın zamanı geldi de geçiyor bile ! lig tarihimizin en başarılı teknik direktörü gelmiş, kalmak için bir çok kez de bize yeşil ışık yakmış, ancak ayakta dahi zor durabilen, hastaneden çıkamayan şahıs hala ego tatmini peşinde "ligin sonunu bekleyelim" diyor ! siz değil miydiniz takımı kurtar yeter diyen ! artık gerçekten bu yönetimin iyi niyetinden ve sportif başarı için uğraştığından şüphe ediyorum. yapılacak şey çok basit, İbrahim hocayla bir an önce masaya oturulup en az 3 yıllık sözleşme yapmak, istediği oyuncuları da makul seviyelerde (yönetimin de maliyeti zorlamadan) takıma kazandırmak ve yeniden en azından Uefa için oynamaktır. YÖNETİM İSTİFA !
MEHMET ALİ ÇETİNKAYA



Yazarın Diğer Yazıları