Klasspor - Hadi Canım - Kolaysa uyu Orhan Abi yazısı

Site İçi Arama


KOLAYSA UYU ORHAN ABİ

3314 Okunma


Tarihini sevdiğin kadar iyi birisindir. Kendi tarihini bildiğin kadar iyi yönetirsin. Geçmişinde işlediklerin kadar tecrübelisindir. Tarihini bellediğin kadar tarih olursun. Tarihin seni yazmasını isteyecek denli kaprisli, şımarık ve kompleksli biriysen, gerinde bırakılanları umursaman gerekir. Geldiğin yeri, en iyi, geleceğin yerden görürsün. Geldiğin noktaysa.
Senden öncekilerin bıraktığı yerdir.

Geçen Pazar TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’ndeydim. Gezgin Sahaf’ın artık gelenekselleşmeye yüz tutmuş mezatlarının kırkıncısını takip etmek üzere… Oradaydım, çünkü Türk futbol tarihinin en önemli isimlerinden Orhan Şeref Apak’ın bırakıtı mezada çıkarılmıştı.

Apak, üç dönem federasyon başkanlığı, iki dönem Gençlerbirliği başkanlığı yapmış bir adam. Bugün süper ligin marka değerinden bahsediliyorsa, onun sayesindedir. Organize futbol onun sayesinde bu ülkede yerleşmiştir. Şimdi adına süper lig denen organizasyonun başladığı tarih 1959. Apak’ın ikinci dönem başkanlığı bıraktığı dönemin sonu ise 1958. Düşünün. Ona daha fazla övgü düzüp haddimi aşacak değilim. Onu tanıtmak benim işim değil. Ama itiraz ettiğim nokta şu, iki cilt haline gelmiş bırakıtın içinde hem Gençlerbirliği hem de TFF tarihine ilişkin birçok belge ve fotoğraf var. “Orhan Ağabey” diye başlayan mektuplar… Gençlerbirliği için girdiği tekmeli yumruklu kavgalardan sebebiyle kendisinden savunmasının istendiği birçok resmi yazı… Uluslararası yazışmalar… Vesair vesair… Ama bunlar mezada çıkıyor. Ben utanıyorum. Herkesin yerine de utanırım. Merak buyurmayın.

TFF ve Gençlerbirliği’nin internet sitelerinde eski başkanlar kısmına yerleştirilmiş iki fotoğrafla Apak’ı yad edemezsiniz. Şu memlekette top peşinden koşup, bu işin şu memlekete girmesinde ve şu memlekette gelişmesinde emeği geçen herhangi birini de böyle geçiştiremezsiniz. Hadi Gençlerbirliği yönetiminden herhangi birinin (Cavcav dışında) Orhan Şeref Apak ismini bilmesini beklemiyorum; ama bu mühim şahsiyetin bırakıtı TFF’nin içinden herhangi birinin ilgisini nasıl çekmez, bunu anlamıyorum. Bu kişinin terekesinin bir kitap mezadında iki bin liraya satışa çıkarılmasını havsalam almıyor.

Gençlerbirlikli yöneticilerinin veya TFF temsilcilerinin orada olmasını beklemenin safdillik olacağını biliyordum. Ama yine de“Bugüne kadar üzerine düşmemişler, bundan sonra belki” demekten alamadım kendimi. Ama safdilliğim bir kez daha kanıtlandı. Mezat alanına gittiğimde bundan sonra da küçümseyerek anacağım kişileri orada göremedim. En azından 186 numaralı mezat gerecinin kime gittiğini görmek istiyordum. Verecek param olsa, iki bin lirayı gözümü kırpmadan ortaya koyardım. Ama herhangi varsıl bir futbol tarihi meraklısının orada bulunmadığına sevinmedim değil. Gezgin’de kaldı bırakıt. En azından emin ellerde duruyor. Lakin bir Ankaralı olarak hem Gençlerbirliği yönetcilerinden hem TFF yönetim kurulu üyelerinden bir kez daha doğru dürüst bir iş beklenmeyeceğini anladım. Bazı olayların insanı enayilikten kurtardığı zamanlardan birini yaşadım.

Apak’ı 1973 yılında “Rahat uyu” diye yolculadılar elbet. Ama kolay mı? Uyuyabilirsen uyu, Orhan Ağabey.

 

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.