İkinci ligde Ankara’yı temsil eden Hacetepespor’un lig karşılaşmasını ne yazık ki basın tribününde tek başıma seyretmek zorunda kaldım. Aynı gün Ankaragücü’nün deplasmanda maçı olması ve basın mensuplarının Tokat’a gitmesi nedeni ile Ankara spor basınında Hacettepespor’u izlemek tek başıma bana kaldı.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bu durum Ankara spor basını adına acı ve utanç verici bir durumdur. Ankara medya kuruluşları ve ajanslar iki karşılaşma aynı güne denk geldiği zaman diğer karşılaşmaya gönderecek basın mensubu bulamıyor.
Ben karşılaşmayı Klasspor adına izledim. Milyar dolarlık basın kuruluşlarının temsilcilerinin bulunduğu Başkent Ankara’da Pazar günü oynanan profesyonel bir futbol karşılaşmasını sadece bir kişi izledi. O kişi de milyar ya da milyon dolarlık bir kuruluşun çalışanı değil, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir internet spor sitesinin editörüdür.
Hacetepespor-Hatayspor karşılaşmasında görüntü kaydedilmedi ya da bir kare fotoğraf bile çekilmedi. Karşılaşma sonrasında sadece bir kişi maç sonrası röportajları aldı ve kayda geçti. Klasspor olarak, kendi imkanlarımız ile Tokat’ta Ankaragücü’nü, İzmir’de Yenimahalle Belediyespor’u ve Ankara’da Hacetepespor’u takip ettik. Tokat’tan an ve an canlı anlatımlarla fark yaratan Klasspor, aynı gün Hacettepespor’un karşılaşmasını da tek izleyen basın kuruluşu oldu. Muhtemelen bugün de Yenimahalle Belediyespor’un karşılaşmasını an ve an takip eden tek kuruluş olur. Biz gücümüz yettiğince Ankara sporunun peşinde koştuk ama Ankara Demirspor’un karşılaşmasını izleyemedik. Biz yoktuk ve Ankara Demirspor’un başkanı, teknik direktörü ya da futbolcusu basına bir tek açıklama veremedi.
Bunları yazmak Ankara spor basına adına utanç verici ama değişen dünyada internet medyası içinde çok şey ifade etmektedir. Meslek hayatımın son beş yılında internet medyasında görev aldım. Kendi haber portalımı sürdürmeye çalışıyorum ve aynı zamanda Klasspor’da görev alıyorum. internet medyasının gün geçtikçe güçlenen yapısını anlamak için bu günü Ankara spor tarihine bir not olarak düşmek gerekiyor.
İnternet medyasını görmezden gelenler daha doğru ifade ile gücünü algılayamayanlar, (uzak değil yakın bir zamanda) Ankara’da açıklama yapacak bir medya kuruluşu bulamayacak. Ankara’da temsilcileri olan İstanbul gazeteleri, her gün bir çalışanın görevine son veriyor. Ankara medyası da gün geçtikçe kan kaybediyor.
Biz yaşımız gereği, 80’li 90’lı yılları pek bilmeyiz. Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla, bırakın profesyonel ligi, amatör ligleri bile Ankara spor medyası onlarca kişi ile takip edermiş. Bugün ise profesyonel bir futbol karşılaşmasını takip edecek kimse bulunamıyor. İstanbul takımlarını yüzlerce kişi, birbirleri ile yarışarak takip ederken, Ankara takımlarını sadece internet medyası takip eder hale geldi. Biz beş milyonluk Ankara olarak sesimizi yükseltemez ve sessiz kalmaya devam edersek daha da kan kaybetmeye devam edeceğiz.
Burada görev sadece Ankara spor medyası çalışanlarına düşmüyor. Spor kulüpleri de seslerini çıkarmalı ve az eleman çalıştıran ya da çalıştırmayan basın kuruluşlarını ikaz etmelidir. Ankara spor dünyası artık bir olmalıdır.
