ZİCO "CHELSEA BİZİ ETKİLEMEZ"

Fenerbahçe Teknik Direktörü Arthur Zico, Beşiktaş maçı öncesi her türlü zorluğa alışkın ve hazır olduklarını belirterek, Chelsea maçının Beşiktaş maçını etkilemeyeceğini, kimsenin şu anda Chelsea'yi düşünmediğini söyledi.  

FB TV'ye açıklamalar yapan Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, şu anda ligte lider durumda olduklarını ve cumartesi günü deplasmanda Beşiktaş ile şampiyonluk yarışını yakından ilgilendiren bir maç oynayacaklarını belirterek, "Şu anda lideriz ve rakibimizin sahasına giderken, rakibimizden 2 puan öndeyiz. Eğer maçı alırsak, rakibimizle aramızdaki puan farkı açılacak ve bu da bizi ligde iyi bir duruma getirecek. Fakat bu derbi maçıdır ve derbi maçlarda bir birinden farklı zorluklarla karşılaşırsınız. Fakat biz her türlü zorluğu alışkın ve hazırız. Zorlukların olacağını biliyoruz ve bu maça kazanmak için çıkıyoruz" dedi.  

Milli takımlardaki oyuncularla çok fazla antrenman yapma şansı bulamalarının Beşiktaş maçı için bir dezavantaj olup olmadığı yolundaki soruya ise Zico, "Bunun bir dezavantaj yaratacağını zannetmiyorum. Çünkü bizim oyuncularımız zaten belli süredir bir birleriyle oynuyorlar, bir birlerine alışkınlar ve adapte olmuş durumdular. Bu yüzden yolculuklarının da çok fazla yorucu olmadığını hesaba katarak, cumartesi günkü maçta tüm oyuncularımız gibi bu milli takımlara giden oyuncularımız da oynamak için hazır durumda olacaklar" şeklinde cevap verdi.

Chelsea maçı etkilemez

Chelsea maçının, Beşiktaş maçının motivasyonunu etkileyip etkilemeyeceği yolundaki soruya üzerine Zico, "Hayır herhangi bir şekilde motivasyonu, konsantrasyonu etkileyecek bir şey yok. Çünkü burada takım içerisinde kimse Chelsea maçını düşünmüyor. Çünkü yeniden bizim gelecek sene Şampiyonlar Ligi'nde başarılarımızın üzerine başarı katabilmemiz için, her şeyden önce, yeniden şampiyonluğu yakalamamız gerekiyor. O yüzden şampiyonluk yolundaki rakiplerimizden bir tanesiyle, rakibimizin sahasında oynayacağız. Evet, Chelsea maçı camiamız için çok önemlidir. Ancak başarılarımızı, iddiamızı devam ettirebilmek adına ligdeki başarımız da çok önemli. O yüzden biz Beşiktaş maçına da tüm hırsımız ve mücadele arzumuzla çıkacağız. Geçen sene de ilk yarıda oynadığımız Beşiktaş maçı yine bir Avrupa maçının öncesine gelmişti. Fakat çıkıp o maçı 2-1 kazanmayı bilmiştik. Bunda da aynı şey olacak. Hiçbir şey değişmeyecek. Chelsea maçını, Beşiktaş maçı bittikten sonra düşünmeye başlayacağız" açıklamasında bulundu.

Zico Roberto Carlos'un durumu hakkında ise, "Şu anda durumu iyi gidiyor. Tedavisine, aynı şekilde çalışmalarına, antrenmanlarına devam ediyor. Özellikle havuzda iyileşmeye yönelik güzel çalışmalar yapıyor. Bizim için Roberto'nun kendi durumu hakkında neler hissettiği, ağrı hissedip hissetmediği çok önemli. Onun söyledikleri bizim için çok önemli. Önemli olan şu noktada onun bir an önce iyileşmesi ve ağrısız, sızısız bir şekilde çalışır hale gelmesi. O, tecrübesiyle zaten, en hazır olduğu zamanda, yüzde yüz hazır duruma geldiği zamana kadar bekleyeceğiz. Çünkü onun bizim için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu biliyoruz" dedi.

Bobo ve Deivid'in durumu ilginç

Beşiktaş maçında Bobo ve Deivid'in oynayamayacak olmalarıyla ilgili olar ise Zico, "Gerçekten ilginç bir durum. Elbette ki bu oyuncuların oynaması, futbolun izlenebilirliği açısından her zaman için daha iyi olur. Fakat özellikle lig şampiyonluğuna koştuğunuz zamanlarda, mücadele ve istek olduğunda, sarı ve kırmızı kart cezaları olabiliyor. O bakımdan sinirler fazla geriliyor. Böyle zamanlarda futbolcular saha içerisinde istemedikleri hareketleri yapabiliyorlar ve bu durumlarda bazı oyuncular ve takımlar yaralar alabiliyor. Fakat bir ayrıntı var ki büyük takımlar içlerinde büyük oyuncuları barındırırlar. Umuyorum bu oyuncuların yerine oynayacak oyuncular; özellikle de bizim takımda Deivid'in yerine oynayacak olan oyuncu, en az Deivid kadar iyi bir şekilde oynayacaktır. Bizim takımda ayrıca, büyük takımlara karşı oynadığında fazla sayıda gol atan oyuncumuz Kezman var. Umarım Kezman bu performansını devam ettirir. Tekrardan gollerini atar" diye konuştu.

Derbilerin güzelliğini yaşamalıyız

Zico, derbilerdeki başarısının sırrı sorulduğunda ise, "Oyuncularımıza bu tip maçların ne kadar önemli olduklarını anlatıyoruz. Bunları onların kafasına ne kadar iyi bir şekilde geçirirsek, onlar da maçlarda o kadar iyi bir performans gösteriyorlar. Ben bu mutluluğu oyuncularımla birlikte bir çok kez yaşadım. Umarım ki bundan sonra da yaşarım. Çünkü bu tip maçlar gerek teknik heyet, gerek oyuncular ve gerekse camia adına çok önemli olduğu için, bu maçların öneminin iyi kavranması gerekiyor. Çok şükür ki bunda şu ana kadar başarılı olduk" diye konuştu. Zico Türkiye'deki derbileri ise "Türkiye'deki derbiler; futbolun büyük merkezleri İtalya, Brezilya gibi ülkeler, diğer büyük merkezlerde olduğu gibi, büyük heyecanla beklenen, tansiyonu yüksek olan, bazen taraftarın pozitif ya da negatif yönde abartılı tavırlarının olduğu maçlar oluyor. Bunlar da maçların büyüklüğünde ve çok fazla kazanma isteğinden doğan şeyler. Önemli olan bu noktada bence, basının ve takımın içindeki kişilerin verdikleri demeçlerde, futbolun güzelliklerini savunan ve futbolun izlenebilirliğini artıran sözcükler sarf etmeleri. Özellikle son maçlarda gördük ki, taraftar sadece takımını desteklemeye geldiği zaman, derbi maçlar gerçekten çok güzel oluyor ve izlenebilirliği artıyor. O yüzden basının bu noktada, taraftarları ve futbolcuları motive etme yönünde çok fazla yapması gereken şeyler var. Tabii bunlar pozitif yönde olursa çok faydalı olur" şeklinde konuştu.

Acele, mükemmelliğin en büyük düşmanıdır

Zico, Türkiye'ye ilk geldiği dönemlerde başlarda çok eleştirilmesine rağmen başarılı olduğu yönündeki bir saptama ve başarısının sırrı hakkında ise şöyle konuştu:  

"Brezilya'da söylenen bir söz vardır. Acele, mükemmelliğin en büyük düşmanıdır. Çünkü gerek yorumlarınızda, gerek yapacağınız şeylerde acele ettiğiniz zaman, sizin daha iyiye gitmeniz zorlaşır. Teknik direktörler konusunda insanlar yapılan işi görmeden acele bir şekilde yorum yapabiliyorlar. Futbol içinde benim başarımın sırlarından en önemlisi, benim futbola olan tutkum diyebiliriz. Ufaklığımdan bu yana futbola olan hala tutkum her geçen gün büyümekte. Futbol oynadığım zamanlarda hala bile şu anda da futbolu büyük bir zevk alarak aklımı kullanarak oynamayı seviyorum. Teknik direktör olduğum zamanlarda da bu işin bir akıl işi olduğunu ve isteyerek yaptığınız zaman daha başarılı olacağınızı biliyorum. Ben de böyle yapmaya çalışıyorum. Ufakken beğendiğim futbolcuları izler onlardan öğrendiklerimi saha içinde yapmaya çalışırdım. Şimdi teknik direktörken, hiçbir zaman ben her şeyi biliyorum demiyorum. İzlerken zevk aldığım takımların tekinki direktörlerin neler yaptıklarını, hangi hamleleri yaptıklarını izliyorum. Futbolcularıma futbolu nasıl daha iyi oynatabileceğimi düşünüyorum. İnsan her zaman öğrenebilir. Başarımın sırrı bu diyebiliriz futbola olan tutkum ve her daim öğrenme isteğim"