Polat "Ben olmasam G.Saray da atılırdı"

Site İçi Arama


POLAT "BEN OLMASAM G.SARAY DA ATILIRDI"

Polat "Ben olmasam G.Saray da atılırdı"

UEFA, Beşiktaş, Bursaspor ve Gaziantepspor kulüplerine 'hesaplardaki usulsüzlük' nedeniyle 1'er yıl Avrupa kupalarından men cezası vermesi üzerine Adnan Polat önemli açıklamalarda bulundu..

1913 Okunma

UEFA, Beşiktaş, Bursaspor ve Gaziantepspor kulüplerine 'hesaplardaki usulsüzlük' nedeniyle 1'er yıl Avrupa kupalarından men cezası verince, aklımıza ilk olarak Adnan Polat geldi. Zira bu kritik konu hakkında konuşması gereken biri varsa, o da Sayın Polat'tır. Sebebine gelince...

Adnan Polat, gerek merhum Özhan Canaydın yönetiminin başkan yardımcısı olarak, gerekse G.Saray Başkanlığı koltuğunda otururken, hep 'UEFA'nın yeni yürürlüğe koyduğu Finansal Fair-Play' üzerinde çalıştı. Finansal Fair-Play'in açılımı açık ve net:
Ayağını yorganına göre uzatacaksın. Eğer bunu yapmaz ve hesaplarında açık verirsen, UEFA'nın hiçbir organizasyonuna katılamazsın...

BU tehlikenin farkına yıllar önce varan Adnan Polat, mesaisinin büyük bölümünde G.Saray Kulübü'nün gelir-gider dengesini düzeltmeye gayret etti. Sportif başarısızlığı, dolayısıyla ıslıklanmayı göze alarak, kulübü UEFA'nın istediği standartlara getirmeye çalıştı. Şüphesiz koltuğunu kaybetmesinde bu eşsiz cesaretinin de büyük rolü oldu. Adnan Polat bütün bunları yaparken de, hem Sarı-Kırmızılı camiaya hem de diğer kulüplere şu mesajı verdi:
'UEFA bu sefer çok ciddi. Mali açıdan UEFA'nın belirlediği standartları yakalayamayan kulüpler, Avrupa'dan atılacak.'

BU kritik mesajı çoğu kişinin anlamadığı, ya da anlamak istemediği son yaşanan olaylardan sonra ortaya çıktı. Önceki akşam Sayın Polat'ı telefonla arayıp, 'Yıllar önce yaptığınız uyarılar hiçbir işe yaramamış olacak ki, birçok kulüp UEFA'dan ceza aldı. Ne düşünüyorsunuz?' diye sorduk. Adnan Polat, her zamanki dobralığıyla çarpıcı yorumlar yaptı:

ÖZGENER DİRAYETLİ DEĞİLDİ
'BEN o zamanlar bütün kulüpleri uyarmıştım. 'Eğer gelir-gider dengesine dikkat etmezsek, UEFA'nın istediği standartları sağlayamazsak, başımıza çok ciddi dertler açılır, UEFA bizi kapı dışarı eder' demiştim. Hatta dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'i de uyarmıştım. Fakat bu konuda kulüplere öncü olması gereken Özgener, gerekli dirayeti gösteremedi.

TOP ÇİZGİYİ GEÇTİ Mİ TAMAM
TÜRKİYE'DE başarı denince akla hemen saha sonuçları geliyor. Yöneticiler dahil çoğu kişi için başarının tek ölçüsü, topun kale çizgisini geçmesi. Top çizgiyi geçmişse, yönetim başarılı sayılıyor. Ama ben hep şunu söyledim; 'Bizim için şampiyonluktan çok daha önemli değerler var.'

BEŞİKTAŞ'TAN KÖTÜYDÜK
ZAMAN beni haklı çıkardı. Son bir senede Türk futbolunun başına iki bela geldi, ikisinde de G.Saray yok. Birincisi, şike soruşturması. Ne bir yöneticimizin ne de futbolcumuzun bu davada adı geçiyor. İkincisi de UEFA'nın istediği mali standartlar... O günlerde hesabımızı kitabımızı düzgün yapmasaydık, UEFA bizi de Avrupa kupalarına almazdı. Kaldı ki, o zaman G.Saray'ın durumu bugünkü Beşiktaş'tan çok daha kötüydü. Hacizci kuyrukları Florya'dan Mecidiyeköy'e kadar uzanıyordu.

G.SARAY'I KUYUDAN ÇIKARDIK
BEN 2006'da Özhan Canaydın'ın yönetimine girdiğimde çoğu kişi bana hayret ediyordu. 'Borç içinde yüzen bir kulübe nasıl yönetici olursun?' diyorlardı. Birçok kişi borçlardan korktuğu için G.Saray Yönetim Kurulu'na girmeyi reddetti. O zor günlerden, üç başkan adaylı, herkesin yönetici olmak için can attığı bir döneme geldik. Dolayısıyla, G.Saray'ın bugün geldiği nokta benim için şampiyonluktan çok daha gurur verici ve sevindiricidir. Çünkü biz G.Saray'ı kuyunun içinden, hatta en dibinden çıkarıp, pırıl pırıl, tertemiz bir kulüp bıraktık.

MANTALİTE olarak Avrupalılar ile aramızda büyük fark var. UEFA, karşısındaki kişinin ya da kulübün kimliğine bakmaz, eldeki somut verilere bakar. Biz bu zamana kadar 'UEFA için önemli ülkeyiz, büyük kulüplerimizin hepsi bir marka, dolayısıyla başımıza bir şey gelmez' mantığıyla hareket ettik. Halbuki Avrupalı böyle düşünmez. Kural neyse onu uygular.

ASIL TEHLİKE 2014'TE
SONUÇTA diğer kulüplerimiz de bu gerçeği anladı, ama geç oldu. Zaten Türk mileti olarak bizim böyle bir huyumuz var. Başımıza bir bela gelmeden, aklımız başımıza gelmiyor. UEFA'nın kararlarının arkası gelecek. Bizim için daha da kötü olacak. 'Özellikle 2014'e dikkat' diyorum. Çünkü UEFA'nın mali fair-play konusundaki tutumu 2014'te daha da sertleşecek. Bizim kulüplerimizin neredeyse tamamının gelir-gider dengesinin bozuk olduğunu dikkate alırsak, tehlikenin büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Bu noktada ben şunu görüyorum; kulüplerimizin UEFA'nın istediği standartlara gelmesi 4-5 yılı bulacak ve bu süreçte canımız çok ama çok yanacak.


Galatasaray'ı çok kötü öpmüşler!
Gençlerbirliği'nde flaş Taylan Antalyalı gelişmesi!
GALATASARAY A.Ş. 2 - ALTAY 2
İşte Galatasaray A.ş. - Altay maçında ilk 11'ler
Yeni Malatyaspor - Galatasaray A.ş. maç kadroları belli oldu...
GALATASARAY A.Ş. 1 - FENERBAHÇE A.Ş. 2
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.