Hikmet Karaman'ın hedefi çok büyük

Site İçi Arama


HİKMET KARAMAN'IN HEDEFİ ÇOK BÜYÜK

Hikmet Karaman'ın hedefi çok büyük

Ankaragücü'nde mücizeye imza atan isimlerden biri olan Hikmet Karaman Sabah Gazetesi'nden Erhan Karadağ ve Ali Öcal'a konuştu.

5103 Okunma

Tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşayan ve küme düşmemenin eşiğine gelen Ankaragücü’nü adeta yeniden hayata döndüren Hikmet Karaman, SABAH Ankara Spor Servisi Şefi Erhan Karadağ’a ve Ankaragücü muhabiri Ali Öcal’a çok çarpıcı açıklamalar yaptı.

Karaman, sarı-lacivertli kulübün, dünü, bugünü ve yarınlarına ışık tutacak son derece önemli mesajlar verdi. Tecrübeli teknik adam, küme düşmemek adına 9 maçlık periyotta verilen olağanüstü çabaları gündeme getirmekten daha çok Ankaragücü’nün geleceği ile ilgili konuşmak adına gösterdiği özen dikkati çekici idi. Çok büyük sevgi ve sempati duyduğu Ankaragücü camiası ile bundan sonra yaşanacak coşku ve ulaşılacak zaferler için neler yapılmasını paylaşmanın sabırsızlığı içinde idi. Sanki o yorucu 3 aylık mücadelenin ve savaşın beyin komutanı o değildi. En ufak bir yorgunluk ve yılgınlık belirtisinden eser yoktu. Adeta heyecandan yerinde duramıyordu. Çok ince mesajlar verirken sanki bir futbol dervişinin bilge kişiliğini sergiler gibiydi. Karaman, 3 kez antrenör değişiminden sonra 4. teknik adam olarak bir takımın başına geçmenin kendisini hiç endişelendirmediğini, bilakis bu göreve davet edilişin kendisi için “İlahi bir birliktelik” diye nitelendirdi. Söz, Selçuk Mumcu’nun objektifine poz veren, SABAH Ankara’ya konuşan Hikmet Karaman’da :

GÖREVE DAVET EDİLİŞ

“Ben buraya küme düşme mücadelesi veren bir takımın teknik direktörü olarak gelmedim. Onursal Başkanımız Cemal Aydın ve Başkanımız Cengiz Topel Yıldırım’dan davet aldığımda bana ”Bu bir antrenörlük teklifi değil, bu bir göreve davettir” demelerini çok manidar buldum. Bu inanç, bu samimiyet beni çok mutlu etti. Ben daha önce Ankaragücü’nde 2 kez daha görev yapmıştım. Son ayrılışımda “Bir gün Ankaragücü’ne dönersem şampiyonluğa oynayan bir takımın teknik direktörü olarak geleceğim” dedim. 9 hafta boyunca inanın hiç bir gün küme düşmeye aday bir takımın teknik direktörü gibi hissetmedim kendimi. Her ne kadar durumumuz çok kritik olmasına rağmen aklıma hiç küme düşme konusunu getirmedim. Bu benim Ankaragücü camiasının büyüklüğüne olan inancımdan kaynaklanan bir durumdu. Hep 9 tane final oynayacağız dereken, içimde bambaşka bir hayalin ateşini hissediyordum. Hep Türkcell Süper Lig’de şampiyonluğa oynayan, çifte kupa peşinde koşan. Şampiyonlar Ligi ve UEFA’yı kovalayan bir Ankaragücü’nün hayalini kuruyordum. Şükürler olsun Allah bunu bana nasip etti”

ÇOK BÜYÜK BİR CAMİA

“ İnanın bu hedeflere ulaşmak bu hiçte zor değil. Ankaragücü’nde bu potansiyel mevcut. Ankaragücü’nün sorunları yok mu ?, Biz problem yaşamadık mı ? Buna hayır demek mümkün mü ? Türk futbolu hangi yapısal sorunlarla mücadele ediyorsa Ankaragücü’nün problemleri de o. Bunlar aşılmaz sorunlar değil”

BİZ BU GÜCÜN NE KADARINI KULLANIYORUZ

“En ufak bir endişem yok. Ankaragücü çok büyük başarılara imza atacak güce sahip bir camia. Önemli olan biz bu gücün ne kadarını kullanabiliyoruz. Eğer bu gücü 9 maçlık periyottaki gibi kullanmış olsak Ankaragücü bugün nerelerde olurdu. Düşünün 9 maçta 15 puan, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın da içinde olduğu takımlardan çıkarmışsınız. İçinde bulunduğumuz koşulları konuşmaktan hoşlanmıyorum. Ama bunlar öyle kolay aşılacak cinsten de değildi. Şayet bu teknik ekip sezon başı gelip işe başlamış olsaydık neler yapardık. Hep bu soruyu sordum kendi kendime. Devamlı bunu sorguladım. Bu üçüncü kez gelişim. Büyük deneyimler kazandım. Çok yakından tanıdığım camiayı geçmişteki imajını yenileyip, örnek kulüp olarak bahsedilip, özlemle beklenen başarıların hayalini kurduk biz o zorlu süreçte. Ankaargücü’nde futbol adına insanı heyecanlandıracak ne ararsanız var. Hem de fazlasıyla. Bunu kimse göz ardı etmemeli. Bu zenginlik dünyanın hiçbir takımında yok. Ama maalesef bunu bugüne kadar iyi kullanmamışız.

SORUNLARI KONUŞMAK BİRŞEY KAZANDIRMAZ

“Elbette sorun yaşadık. Geçmişi bir çırpıda unutmak istemiyorum Yaşan sorunları yok saymak doğru olmaz. Sorun her yerde olacaktır. Önemli olan sorunların devamlı olup kronikleşmemesi. Geçmişe çok takılmak geleceğe kaçırmak demek. Geçmişte yaşananlar ders alınmak adına elbette unutulmamalı. Bugün Ankaragücü’nün 2008-2009 sezonunda yaşadıklarını en ince detaylarına kadar sizlerle paylaşmak bize fazla bir şey kazandırmaz. Evet yerine göre olağanüstü gelişmeler yaşadık. Ben gelmeden de yaşanmış. Tam 3 antrenör görevi bırakmak zorunda kalmış. Böyle bir teknik adam değişimi trafiğine maruz kalan futbolcuların fiziksel ve zihinsel durumları takdirinize bırakıyorum. Ama gerçekten artık dün dünde kaldı. Biz geçmişten üzerimize düşen dersleri çıkarmalıyız. Geçmişte yaşadıklarımız bugün bize iyi bir ders olup, geleceğe güvenle yolla çıkmak mecburiyetindeyiz. Ankaragücü’nün artık saniyesini boşa harcama lüksü yoktur. Herkes bu yaşanlardan kendine düşen dersi çıkarmalı. Bu teknik ekip olabilir, futbolcular olabilir, futbolcularda olabilir “


Durali Akpınar'ın acı günü
Faruk Koca: Yeni stada yakışır bir takım yaratacağız.
Balıkesir engeli de aşıldı, Süper Lig'e 1 puan kaldı!
7
Ankaragücü'nden beklenmedik yenilgi!
1
Ankaragücü Şampi...!
4
İyi, kötü, çirkin!
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.