G.Birliği Teknik Direktörü Samet Aybaba ligde son haftalarda bazı yönetici, teknik adam ve futbolcuların aşırı agresif tavırlar sergilemesi ve söylemler sarf etmesinin nedeninin stresi kaldıramamaları olduğunu söyledi.
Aybaba futbola bir bütün olarak bakmak gerektiğini kaydederek, "Demek ki bazı arkadaşlarımız, bazı camialar, bazı futbolcularımız stresi kaldıramıyor. Futbola bir bütün olarak bakmak lazım. Sezon olarak bakmak lazım. Herkesin hedefini önceden belirleyip o hedefler doğrultusunda birşeyler yapması gerekir. Hedeften saptığın zaman da bu işe saygı duymak lazım. Sonuçta futbol, insanların oynadığı bir oyun bu. Önceden planlarsınız, planladığınız gibi çalışır, planladığınız gibi transfer yaparsınız, ama arkasında başarı gelmeyebilir. Onu da sahiplenmek lazım. Yani bir işi yaparken yüzde 100 başarılı olacaksınız diye birşey yok. Onun için başarısız olduğunda da işinin arkasında durmak lazım. Durursanız futbol gelişir. Futbolu düşünen insanlar gelişir. Futbolu oynayan insanlar gelişir. Bu gelişme de ülkeye yansır, dünyaya yansır. Dünya oyunu bu artık. Onun için agresif olmanın bir manası yok. Kazanacaksınız da, kaybedeceksiniz de. Kazanırken hakem hatalarıyla ilgili yorumsuz kalıp da keybedince hakem hatalarının arkasına sığınırsanız bu bir çelişki doğurur. Bu bize zarar verir. Zaten ben prensiplerimi belirledi. 5 yıldır hakemlerle ilgili konuşmuyorum. O ayrı bir iş bizimki ayrı bir iş. Ben sadece takımla ilgili, karşı takımla ilgili, oynanan futbolla ilgili yorum yapmaya çalışıyorum. Hepimiz böyle yaparsak sonuçta kazanan futbol olur. Türk furbolu olur. Bana göre biraz sakin olmak gerekir. Bu sene olmaz, bir dahaki sene olur. Bu uzun vadeli bir iş. Ve biz bu iş içinde ki uzun vadeli düşünen insanlardanız. O yüzden sakin olmak gerekir" dedi.
Şiddetin dozunun artmasının tehlike yaratacağını ifade eden tecrübeli teknik adam, "İnsanlar futboldan uzaklaşır. İnsanların futbola sevgisini azaltır. Bir sürü zarar verir. Bize zarar verir, futbola zarar verir, içindeki insanlara verir. O yüzden sakin olmak lazım. İşine sahip çıkmak lazım. Alınan beraberlik ve mağlubiyetten sonra nasıl düzeltirim diye düşünerek bu işten ders çıkarmak gerekir. Başka yöne yönelmek lazım. Hep arkasında birşeyler aramamak lazım. Aramazsanız hem siz, hem yönetenler hem oynayanlar, hem de seyirci mutlu olur" şeklinde konuştu.
Süper Ligi de değerlendiren Samet Aybaba uzun süredir büyük takımların bu kadar kötü durumda olmadığına değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyük takımlar hem skor anlamında, hem futbol anlamında bu kadar kötü durumda olmamıştı. Deplasman maçlarına bakın, iç saha maçlarına bakın. Çok başarısız bir grafik çizdiler. Bunun üstüne de Anadolu takımları çok başarılı bir grafik çizdi. Mesela Sivasspor inanılmaz başarılı ve tempolu gidiyor. Trabzonspor bu sene tempoyu yakaladı. Belli bir seviyeye getirdi. Onlar yükselirken öbür takımlar yükselemedi tabi. Büyük takımlar çok puan kaybetmelerine rağmen şimdi onlarda şampiyonluk yarışına ortak oldu. Tabi ki bu doğaldır. Yukarıdaki takımlar da puan kaybedecek. Sivasspor, Trabzonspor bir çıkış halindeydi. Sonuna kadar götürme ihtimalleri yok. Az zahiyatla atlatmaları gerekir. Şimdi bir yerde buluştular. Bundan sonra daha çekişmeli olacak. Mesela 2 hafta öncesine kadar bu ligde bir Fenerbahçe var diyemezdiniz. Son iki galibiyetiyle birden Fenerbahçe gündemin içine girdi. Galatasaray da iyi oynamıyor ama son kazandığı 2 maçla şampiyonluk potasının içine girdi. Beşiktaşın zaten başından beri bir söylemi var. Biz şampiyonluğun en büyük adayıyız diye. Şimdi hepsi biraraya geldi. Aralarında oynayacakları maçlar çok büyük önem taşıyor. Bir de tabi aşağıdaki takımların sayısının çok olması, bu takımların işlerini zorlaştırıyor. Sadece kendi aralarında oynayacakları maçlar değil. Öbür takımlarla oynayacakları maçlar da hayati önem taşıyor. Çünkü 9 tane takımın da aşağıyla ilgili problemi var. O kadar güzel bir çizgiye geldik ki yukarıdaki takım nasıl olsa bu takım düştü diye bir düşünceye kapılamıyor. Bir veya iki tane takım var bunlara dahil olmayan. Kayserispor, Ankaraspor veya biz bu çizginin üstünde kalırsak geriye 8-9 tane takım kalıyor. Yani ben son haftalara kadar bu çekişmelerin devam edeceğini düşünüyorum."
Futbolun kalana haftalarda puan kaygısı nedeniyle daha kısırlaşacağının altını çizen Aybaba, "Hedef kazanamak, hedef iddia, hedef şampiyonluk. Hedef şampiyonluk iddiası olunca takımlar futbol oynamaktan çok kazanmayı düşünüyor. Yani küme düşecek durumda olan bir takımın hocası öğrencilerine aman çocuklar iyi oynayın değil de kazanın 3 puan alın der. Şampiyonluğa oynayan bir takımın antrenörü de aynı şeyi düşünüyor. Özellikle bundan sonra iş tamamen puan savaşına döneceği için futbol biraz daha kısırlaşacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Özellikle sezonun ilk yarısında iyi bir çıkış yakalayan ancak ikinci yarıda aldığı kötü sonuçlarla zirveden kopan Başkent'in bir başka takımı Ankaraspor'un performansını da değerlendiren Gençlerbirliği teknik direktörü, "Ankaraspor çok iyi bir çıkış yakaladı. İlk yarı çok iyi oynadılar. Tabiki her çıkışın her yükselişin duracağı bir yer var. Aşağı döneceği belli olan bir yer var. Onlar tabi birtakım laflar, sözler, çalkantılar yaşadılar bu aralar. Herhalde onları da bu etkiledi. Futbol oyunun da şans her zaman sizin yanınızda olmaz. İkinci yarı gerçekten çok başarısız bir grafik çiziyorlar" dedi.
Türkiye'deki futbol kulüplerinin hemen hemen hiçbirinde kurumsal yapı olmadığını kaydeden Samet Aybaba, "Geçici hedefler ve geçici başarılar. Sistemin ne olacağı belli değil. Kulüplerin bir sistemi yok. UEFA'ya mı oynayacağız, düşmeye mi oynayacağız. Genç oyunculardan kurulu bir takım mı olacağız. Yabancılara göre mi oynayacağız. Tecrübeli oyuncuların içine farklı bir genç jenerasyon sokup o şekilde mi oynayacağız. İşte bütün bunların bir planı. Bunlarla ilgili de bütçemiz ne olacak. Siz bütçenizi iyi planlamazsanız; stratejinizi iyi koymazsanız; hangi teknik direktörle çalışacaksınız, neyi düşünüyorsunuz, teknik direktörün neyi düşünmesini istiyorsunuz. Bunun bir sürü kriterleri var. Eğer siz bunların hepsini her sene yanlış yaparsanız. Belki bir sene hiç ummadığınız bir hedefe ulaşabilirsiniz. Ama sonraki seneler de bu hedefin şans eseri geldiğini görürsünüz. Ondan sonra daha çok bocalarsınız. Bütün bunlar kulüplerin kurumsal olmayan yapısından kaynaklanıyor" diye konuştu.
Eski bir Beşiktaş futbolcusu olan Aybaba ligde hafta sonu oynayacakları Beşiktaş karşılaşmasıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede "Biz Beşiktaş maçına önümüzdeki bir maç olarak bakıyoruz. Oyuncularımız da öyle bakıyor. Beşiktaş'ta öyle bakıyordur. Onların da şampiyonluk hedefi var. Bizim de hedeflerimiz var. Yukarıdaki takımlardan biri olmayı hedefliyoruz. Çok iyi maç olacak. Ben takımıma inanıyorum ve güveniyorum. Beşiktaş'ta iyi bir takım. Bence haftanın en iyi maçı olacak diye düşünüyorum. Tabiki herkesin hedefi kazanmak. Biz de, Beşiktaş da kazanmak için sahaya çıkacaktır. Onun için dediğim gibi puan olarak da futbol olarak da iyi şeyler yapan iki takımın maçı olacak. Çok keyifli maç olacak" şeklinde konuştu.
Türk futbolcusu ve Türk teknik adamlarına sahip çıkılmamasını da eleştiren Aybaba, kulüplerin kurumsal yapısının olmamasının çarpık altyapı oluşumuna da neden olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer kurumsal yapınız yoksa bir bütçeniz yoksa, bir transfer politikanız yoksa, bir altyapı politikanız yoksa bütün bunların sonucunda çarpık altyapı sorunları çıkacaktır. Benim burada içime sindiremediğim birşey var. Türkiye'de yabancı oyuncular için UEFA kriterleri deniyor, paraları hemen ödeniyor. Türk futbolcular içinse 40 güne yakın bir süre veriliyor kulübe. UEFA ve FIFA kriterlerinde böyle birşey yok. Yabancı oyuncuların paraları 1 hafta içinde ödenmediği taktirde hemen mukavelerini fesh ediyorlar. Onun için yabancı oyuncuların transfer paraları hemen yatırılıyor. Yabancı teknik adamların zaten böyle bir sorunu yok. Onlar UEFA'ya FIFA'ya gidiyor. Biz ise kısır bir döngü içerisinde kimin nerede adamı varsa o şekilde para işini çözmeye çalışıyoruz. Ondan sonra herkes çıkıp diyor ki ülke futbolunda şu gelişme var bu gelişme var. Bunlar çok inandırıcı şeyler değil. Bir ülke önce kendi evladına sahip çıkacak. Biz UEFA, FIFA kriterlerini önce kendi oyuncularımıza uygulayalım. Kendi teknik adamlarımıza uygulayalım. Öbürlerine bizim uygulamamız gibi birşey söz konusu değil. Çünkü UEFA ve FİFA zaten onlara uyguluyor. Ama nerde Türk futbolcusunun ve teknik adamının arkasında duracak bir kurum. Maalesef yok. Onun için de bu çarpık bir sistemdir. İnsan bunu hazmedemez. Dışardan gelen oyuncunun parasını aman mukavelesi fesh olur parasını hemen yatıralım. Türk futbolcusunu amaaaaan onu nasıl olsa öderiz. Sağlıklı bir yaklaşım değil. Futbolcu arkadaşlarım neden bunlara karşı bir tepki göstermiyor ben anlamış değilim. Teknik adamlar da maalesef yapmıyor bunu. O nedenler biz bu kısır döngünün içinde kalmaya mahkumuz diye düşünüyorum."
Yabancı futbolcu transferine belli kriterler getirilmesi gerektiğini de savunan Samet Aybaba, "Ben zaten yabancı transfere karışıyım. 3 taneden fazlasına karşıyım. 3 tane yabancı futbolcu transferine izin verip, belli kriterler koyacaksınız. Milli takımda oynama ve yaş şartı getireceksiniz. Paranız da varsa alacaksınız. Yok mu paranız. Avrupa'nın en genç 3 ülkesinden biriyiz. Hatta bütün Avrupa'yı toplasanız daha genç bir nüfusa sahibiz. O zaman altyapıya önem vereceksiniz. Pırıl pırıl gençlerimiz var. Onları yetiştirip Avrupa'ya göndereceksiniz. Görüyorsunuz Almanya'da tanınmayan genç Türk oyuncular Bundesliga'da oynuyor. Niye bizim yetiştirdiğimiz genç oyuncular oralara gitmesin. İngiltere'de de oynayan var. Madem böyle bir kriz var. Kimse oturup bu krizi aşmaya çalışıyor mu. Artık bırakalım bu 8 tane yabancı transferini de 3'e düşürelim. Kendi içimizdeki oyuncuları yetiştirip bunları Avrupa'da oynatalım. Hem ülkemize döviz girsin hem de bu krizi atlatalım. İleriye dönük bir planımız olmaz biliyorsunuz. Eğer kriz biraz daha güçlenirse Türkiye'yi çok sert vurur diye düşünüyorum" dedi.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.