Galatasaray yenilgisi sonrası istifa eden eski Ankaragücü teknik direktörü Ünal Karaman, sessizliğini Milliyet Gazetesi'nden Necmi Kepçetutan'a bozdu...
Başkent ekibinden tatsız bir şekilde ayrılan Karaman "Göreve geldiğim ilk günden itibaren adeta yalvardım. Camia birleşsin, kenetlensin diye. Ama gördüm ki insanların derdi Ankaragücü değil. Herkes kişisel çıkarlarının peşinde. Bugün yaşanan tablo maalesef çok üzücü. Ankaragücü kendi ayağına kurşun sıkıyor" şeklinde konuştu.
Galatasaray yenilgisi sonrası istifa eden eski Ankaragücü teknik direktörü Ünal Karaman, oyuncuları elele vermiş bir takımı düzlüğe çıkarmak üzere olduklarını ancak camia tarafından yalnız bırakıldıkların söyledi.
İstifası sonrası ilk kez konuşan ve Milliyet'in sorularını yanıtlayan Karaman, Galatasaray maçının ardından soyunma odasında Ankaragücü yöneticileri Cengiz Topel ve Fatih Sert tarafından uzun süre ikna edilmeye çalışıldığını ancak kararından vazgeçmesinin mümkün olmadığını belirten Karaman görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Ben bu kulüpte futbol oynadım. Beni bu kulüp milli takıma yolladı. Bildiğim, sevdiğim bir camia. O yüzden görevi kabul ettim. İlk günden itibaren de neredeyse yalvardım. 'Herkes birleşsin, kenetlensin' dedim. Ama gördüm ki insanların derdi Ankaragücü değil. Herkes kişisel çıkarlar ve kendi kavgasının peşinde. Kavga yapılır. Ama bu tribünde futbolcuya, teknik direktöre, yöneticiye ana avrat küfürle olmaz. Ankaragücü'nün sorunu bireylerin sorunu değil. Yöneticisi, futbolcusu, hocası, taraftarı hatta basın birlik olmalı ki kalıcı şeyler ortaya çıksın. Ankaragücülüyüm diyen kenetlenmeli. Sıkıntılı günlerden ancak bu şekilde çıkılabilir."
"Görevde kaldığımız sürede takıma önemli bir ivme kazandırdık. Herkesin düştü gözüyle baktığı takım nereden nereye geldi. Eskişehir'i, Ankaraspor'u deplasmanda yenmek etmek kolay iş değildi. Bu dönemde en azından sıkıntılı bölgenin içinden biraz daha yukarılara çıkıp rahat nefes aldık. Üzerimizdeki ölü toprağını atıp kendimize güvenimizi kazanıp, moralimizi yükseltti. Bu takım şu anda daha büyük hedef koyabilecek duruma geldi. Ancak büyük hedefler büyün insanlarla konur. Maalesef Ankaragücü'nün ve kişilerin gündeminde bu tür şeyler yer almadı. Onun yerine günlük olaylar, çekişmeler vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse taraftarın ne dediği, ne yaptığı benim için önemli değildi. Ama bu ivmeyi yakalamışken onlar da takıma yeterli desteği vermedi. Başka işlerle uğraştılar."
"Bu kulübün yaşadığı sıkıntılar sadece maddi konulardan kaynaklanmıyor. Aslında ortada çok büyük sorun da yoktu. Futbolcuların alacaklarıyla ilgili yaşanan sıkıntılar vardı. Bununla ilgili iyi niyetli çalışmalar yapıldı. Çözülmesi için gayret edildi, bazı imkanlar yaratıldı. Bu yeterli olmadı. İşin aslı herkes kendi duymak istediği notalara bastı Ankaragücü'nde. Günlük yaşadı. Kendi derdine düştü. Biz göreve başlarken her türlü olumsuzluğu silip attık. Ateşten gömlek giydik adeta. Çalıştığımız dönemde dürüstlükten, iyi niyetten, destekten başka bir şey beklemedik. Sonuçta bir kaç iyi niyetli insanla başbaşa kaldık. En zor durumda iken yalnız bırakıldık. İlgiyi, sevgi, samimiyeti bulamadık. İstediğimiz şeffaflığı göremedik."
"Ankaragücü büyük bir camia. Artık büyüklüğünün farkına varmalı ve sorumlu olan herkes işin bir ucundan tutmalı. Kısır çekişmelerden sıyrılmalı. Bütünleşmeyi sağlamak adına taraftarı karşıma aldım. Bank Asya liginde şampiyonluğa oynar da dedim. Amacım insanları harekete geçirmekti. Ancak bazıları bunu diledikleri gibi yorumladı. Bugün yaşanan tablo maalesef üzücü. Deyim yerindeyse Ankaragücü bu şartlarda kendi ayağına kurşun sıkıyor."
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.