Yüzyılın sporu diyorlar onun için... Pek çoğumuzun hayatını derinden etkileyen; vicdan-cüzdan hesabı yaptıran bir büyülü gerçek futbol.
Ülkece televizyon ekranında ya da stadyumlarda gözümüzü kırpmadan; bazen nefes nefese bazen de pür dikkat saatlerce takip ediyoruz karşılaşmaları. Büyük başarılar beklerken “Bu sefer de olmadı”, “Gücümüz yetmedi” diye hayıflanıyoruz kimi zaman. İlle de bir bahane bulup oturuyoruz... Başarı gelmişse keyfimize diyecek yok o dem.
Futbolda kazandığımız büyük başarılar, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda maalesef.
Oysa bizden nüfus olarak çok ama çok geride olan ülkeler, futbolda nüfuz sahibi oluyor, her turnuvada yer alıyor, takımları kupalar kazanıyor, futbolcuları ise büyük takımların formalarını giyiyor. Biz genelde duygusal, çoğunlukla azla yetinmeyi bilen; belki de bu yüzden zaman zaman üretken olabilen bir toplumuz.
Futbolda yapmadığımız, yapamadığımız şeylerin başında ise plan ve sabır geliyor.
Yarını düşünmüyoruz, kimyamız böyle. Bir coşkuya kapılıyoruz sonuna kadar ama çabuk kaybediyoruz o heyecanı.
Yüzyılın oyunu ile ilgili olarak aklımda bu duygular harmanlanırken yolum, Ankara Çayyolu’na düştü. Işıklandırmaları görünce orada bir futbol tesisi olduğunu düşündüm. Sıcak hava iyice bunaltmışken müthiş bir yağmur başladı oraya vardığımda. Bir takım için yeterli bir alana sahip sahada, çocuklar sıkı bir idman yapıyordu hocalarının eşliğinde. Turuncu formaları görünce Çayyoluspor olduğunu anladım. Bir tabela yoktu, belli ki saha kulübün değildi. Tribünde hem yağmurdan korundum hem de antrenmanı izledim. O sırada daha önce ayak üstü tanışma fırsatı bulduğum Çayyoluspor Asbaşkanı Recep Salih İlker’i gördüm. Son dönemde takımın yurt dışında katıldığı turnuvalarda kazandığı başarılardan haberdar olduğum için tebrik ettim ve başladık sohbete…
Recep Salih İlker; Çayyoluspor Asbaşkanı ve Sportif Direktörü, Yaşamkent İlkerspor Başkanı, serebral palsili çocukların beden eğitimi öğretmeni, eski hakem, sporcu, hoca…
PIRIL PIRIL BİR FUTBOL KULÜBÜ
Sohbetimiz sırasında sporcuları ve velileriyle ilgilenmeyi de ihmal etmedi. Kulüpte futbol oynayan çocuklar ve aileleriyle müthiş bir ortam oluşturmuşlar. Kulüp, sosyal projeleriyle adından söz ettirirken kendi içinde de birbirine güvenen, inanan bir topluluğa dönüşmüş. 12 ay boyunca futbol topunun hiç durmadan o kaleden o kaleye sürüklendiği, çocukların sporla geliştiği bir kulüp Çayyoluspor. 7 takım ile Türkiye Şampiyonaları’nda mücadele ediyor, 2 takımı da Ankara’da rakipleriyle kıyasıya yarış halinde. Pek çok futbolcusuna transfer teklifi var, içlerinde çok yakında isimleri ezberlenecek pırıl pırıl gençler bulunuyor. Avrupa’da önemli başarılar kazanan kulübün durumunu sordum, aldığım cevapların pek çoğu üzdü, şaşırttı…
“2005-2006 doğumlu çocuklarımızla kurduğumuz takım Türkiye’ye örnek oldu” diyor Recep Salih İlker ve devam ediyor:
“Bizden sonra birkaç kulüp bu yaş grubu için takım kurmaya başladı. Çocuklarımız bu seviyede bir sezonda 30 maç yapıyor. Bu dünya standartlarına uygun. Toplam 17 çalışanımız var. Kulüp Başkanımız Olcayto Başarı ile en iyisini hedefliyoruz. 6 yıllık süreçte çok büyük başarılar kazandık. Dikkat çeken ve takip edilen hatta bir takım çevreleri başarılarımız ile rahatsız eder hale geldik. Oysa başarı hep alkışlanmalı, biz çocuklarımızın başarılı, sağlıklı gelişmelerini istiyoruz. Eğitimlerini aksatmadan 12 ay boyunca en iyi seviyeye çıkmalarını istiyoruz. 9 takımımızın 8’i ligini ya birinci ya da ikinci bitirdi. Süper Amatör Lig’e yükselen takımımız da bu sezon başarılı olacak diye düşünüyoruz. Çünkü onlar en genç şampiyon olan takım oldu. Yaşamkent İlkerspor da 4 takım ile en kısa zamanda iyi işler yapan bir kulüp olacak.”
SPONSOR YOK
“Tamam her şey harika ama hiç sorun yok mu?” dediğim zaman sahaya döndü ve şunları söyledi: “Soyunma odamız yok, çocuklar yedek kulübesinde giyiniyor. ‘Mutfağımız yok, onlara meyve verelim, proteinli yiyecekler hazırlayalım’ diyoruz olmuyor. Sponsorumuz yok maalesef. Yenimahalle Belediyesi ile saha sorunumuzu çözme şansımız olmadı, dilerim Çankaya Belediyesi bu konuda bize yardımcı olacak. Sahayı yalnızca gündüz kullanabiliyoruz yarın okullar başlayınca bu çocuklara akşam idman yaptırmak istesek sorun yaşayacağız. Saha sorunumuz çözülse ya da mevcut saha bizim olsa hem burayı işletip kulübe kaynak sağlarız hem de çocuklarımıza daha iyi idman yaptırma şansı buluruz.”
GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIN
Sözün özü; pek çok spor branşında devşirme isimler ile başarı kovalıyoruz. Futbolda harcanan paralar ve kazanılan daha doğrusu kazanılamayan başarılar ortada. Ankara kendi içinde pek çok sorunla boğuşuyor. Festivalini planlandığı gibi düzenleyemiyor, stadı yapılmıyor, Kale gibi tarihi bir değeri tuhaf yapılaşmalarla bozuluyor, halkın taleplerinin büyük bölümü beklemeye alınıyor. Ancak pek çok konuda olduğu gibi sporda da “millileşmek” ve “özümüze dönmek” en büyük yatırım. Dünyanın en büyük kulüplerinden Bayern Münih, bugün 80 amatör kulüp ile çalışıyor. 80 takımın 5 ayrı takımı olduğunu düşünseniz, nasıl bir zenginlik nasıl bir futbolcu kaynağı sağladığını görürüsünüz. Bizde ise her şey hazır olsun, yabancı olsun, ünlü olsun isteği var. Gelecek çocuklarımızda, gelecek bizde… Geleceğimize sahip çıkmazsak, bize sahip çıkan da olmaz…
Umalım da yetkililer, belediyeler bir an düşünüp bu işin ne kadar önemli olduğunu bu kez fark edip harekete geçsin… Çünkü hiçbir şey için geç değil…
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.