Sovyetler Birliği adı altındayken devletin denetimiyle atletizm, jimnastik gibi dallarla kıyaslandığında görece daha az önem verilmiş futbolun akıbeti, Sovyetler Birliği'nin dağılışının ardından gelen 20 yıllık süreç içerisinde büyük değişim ve gelişimler gösterdi. Bir sabah kalktıklarında kendilerini dolar milyarderi olarak bulmuş olan Rus oligarkları futbolun cazibesine dayanamayıp, Rus kulüplerini bir bir satın almaya başladı. Bu para akışının sonucu olarak da Rus futbolu ilk olarak kaliteli futbolculara ve rekabetçi bir lige, ardından da CSKA Moskova ve Zenit St. Petersburg öncülüğünde iki UEFA ve bir Süper Kupa'ya sahip oldu. Bu büyük yatırımların milli takım düzeyine sirayeti ise Euro88 finalindeki Hollanda mağlubiyetinin ardından 20 yıl sonra Euro 2008'de yarı finalist olunması şeklinde gerçekleşti. Gelişmiş bir altyapı devrimi yapmak ve Rus oyuncu yetiştirmek yerine, sermayenin yurt dışından yüksek ücretlerle hem teknik direktör hem oyuncu transferi yapılması şeklinde kullanılması Rusya'nın büyük bir futbol ülkesi olma yolunda önündeki en büyük engel gibi durmakta. Ülkede çok sevilen Guus Hiddink'in ardından Euro 2012 elemeleri öncesi bir başka Hollandalı olan deneyimli menajer Dick Advocaat'la anlaşıldı. 30 yılı aşan kariyerinde Zenit'e kazandırdığı Avrupa Kupalarıyla sükse yapan Advocaat, milli takım düzeyinde de Hollanda, Belçika, Güney Kore gibi milli takımları çalıştırdı.
Rusya, B Grubu'nda İrlanda ve Slovakya'yla girdiği yarışı 10 maçta topladığı 23 puanla en önde tamamladı. Takım sadece 4 gol yiyerek, elemelerin kalesinde Fransa'yla beraber en az gol gören takımı oldu. A Grubu'nun favorisi olarak görülen Rusya için gruptan çıkamamak tahayyül dahi edilemeyecek bir sonuç olur. Onlar grup aşamasını lider bitirdikten sonra gidebildikleri kadar gitmek isteyeceklerdir. Olası bir Almanya eşleşmesi bu şanslarını çok düşük tutsa da, Hollanda veya Portekiz'le karşılaşmaları durumunda açık kapı bırakmakta fayda var.
Rusya'nın yıllardır izlemeye alıştığımız ve muhtemelen son Avrupa Şampiyonası'nı oynayacak olan kemik kadrosu, birkaç genç oyuncu takviyesiyle Polonya'ya geliyor. Kalede, Rusların Lev Yashin ve Rinat Dasaev'le hatırlayacağımız futbol tarihine geçmiş kaleciler ekolünün üçüncü parçası olması beklenen Igor Akinfeev var. CSKA'lı file bekçisi Ağustos ayında ön çapraz bağlarından sakatlanmış ve 6 ay sahalardan uzak kalmıştı. Akinfeev'in ne derece sağlıklı döneceği büyük önem teşkil ediyor. Takımın az gol yemesinde büyük payı olan ve yıllardır yan yana oynayan Aleksei Berezutski-Sergey İgnasevich stoper ikilisine, Alexander Anyukov ve Chelsea sonrası ülkesine dönen sol bek Yuri Zhirkov eklemlenecek. Orta sahayı iki ayrı parça şeklinde kullanan Advocaat, Konstantin Zyrianov, Igor Denisov ve Roman Shirokov üçlüsüne daha çok ortasahayı kontrol etmeye yönelik defansif görevler atfederken; onların önündeki Andrei Arshavin ve Alan Dzagoev'den takımın ofansif kanallarını yönetmeleri bekleniyor. Arsenal'da olan yükselişi gibi düşüşü de çok keskin olan Andrey Arshavin, geri döndüğü Zenit'te performansını arttırmaya başardı, ancak onu bir önceki turnuvanın yıldızlarından yapan performansının da oldukça uzağında şu aşamada. Takımın oyun zekası seviyesi üzerinde Arshavin'in ayaklarının çok mühim bir belirleyiciliği var ve onun rolünü üstelenebilecek seviyede bir oyuncu da gözükmüyor kadro içinde. Bu kadronun en genç üyesi olmasına karşın, son iki sezonda CSKA Moskova'da oynadığı futbolla ününü Rusya sınırlardan öteye taşımayı başaran Dzagoev, Avrupa'nın büyük külüplerinin göz hapsinde. Bu turnuvada çıkaracağı başarılı maçlar, onun, Euro2008'de Arshavin'le benzeri bir kaderi paylaşmasını ve Avrupa'ya geçiş aşamasındaki sürecin hızlanmasını sağlayabilir. Advocaat'ın elindeki santrforlardan Roman Pavlycheno ile Aleksander Kerzhakov arasında bir seçim yapması gerekecek. Kerzhakov geçtiğimiz sezonu Rusya Ligi Gol Kralı olarak bitirmiş olsa da, elemelerde daha çok forma bulan ve Dzagoev'le birlikte attığı 4 golle takımın elemelerdeki en golcü iki futbolcusundan biri olan Pavlyuchenko'nun takımın en uç noktasında yer alma şansı daha yüksek görünüyor.
XI (4-3-2-1): Igor Akinfeev; Aleksandr Anyukov, Sergey Ignashevich, Aleksei Beretuzski, Yuri Zhirkov; Roman Shirokov, Konstantin Zyryanov, Igor Denisov; Alan Dzagoev, Andrey Arshavin; Roman Pavlyuchenko/Aleksandr Kerzhakov
Ruslar'ın çok uzun süredir bir arada oynayan ve içinde kaliteli isimleri barındıran bir kadrosu var. A Grubu'ndaki diğer takımlarla kıyaslayınca, grubu lider bitirme adına en avantajlı takımmış gibi görünmekteler.
Klasspor - Özhan Yüksel